Arınç: Sekretarya üzerinde Adalet Bakanlığı çalışıyor

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, HDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder'in "Abdullah Öcalan'ın 5 kişilik sekretaryası olacak" sözlerine ilişkin, "Böyle bir şey yok. Adına sekretarya dersiniz ama başka bir yöntem olabilir. Bunu söyleyenler dileklerini isteklerini konuşuyor olabilirler. Kendilerine saygı duyuyorum." dedi. Arınç, "Sekretarya zaten Adalet Bakanlığı çalışıyor üstünde. Ama cezaevi şartları içinde. Bu yanında bulunan hükümlülerden veya yeni getirilecek hükümlülerden de olabilir. Cezaevlerinde olan kişilerden biri de olabilir. Ama kesinlikle dışarıdan gelmeyecek. Ve bu o cezaevi şartları içinde kanun, yönetmelik ne diyorsa o kapsamda olacak." ifadelerini kullandı.

Bir haber kanalında katıldığı programda soruları cevaplayan Arınç, "Öcalan’la görüşecek bir sekretarya iddiasını hükümet sözcüsü olarak doğrulayabilir misiniz?” sorusuna şu cevabı verdi;

"Doğrulamam. Çünkü böyle bir şey yok. Adına sekretarya dersiniz ama başka bir yöntem olabilir. Bunu söyleyenler dileklerini isteklerini konuşuyor olabilirler. Kendilerine saygı duyuyorum.
Öcalan'ın talebi şöyledir; 'ben burada yalnızım, benimle gelip görüşüyorsunuz, süreç de devam ediyor, süreç devam ettikçe benimle ne konuştuğunuzu, ne karar alacağınızı takip etmem lazım'. Bu haksız bir talep değil bana göre... Madem ki gidilip gelinen, mesajları ulaştırılan bir insandır; kendisine bazı imkanların hukuk içinde sağlanmasında Adalet Bakanlığı gerekli olanı yapacaktır. Bu sekretarya, bizim danışmanlarımız, sekreterlerimiz gibi adaya gitmesi, başka bir yerde konuşlanması, her gün Öcalan’la görüşüp de dizlerinin üzerinde not alması gibi bir şey değil. Adanın, cezaevinin kendi şartları içinde olabilecek bir şeydir. Bu görüşülmüştür. Adalet Bakanlığı bunun cezaevi şartları içinde nasıl olacağını dikkat alacak. Bu bence makul bir istektir. Bir insan bu kadar yaşa gelmiş, 14 seneden beri cezaevinde; evet kitaplar yazıyor, bir şeyler gönderiyor ama bu süreçte biz dinamik bir tavır içindeyiz. İstihbarat kendisiyle görüşüyor, bazı konularda mutabık kalınıyor; ama bu kararların yazılmasında not edilmesinde, bunların aşama aşama takip edilmesinde -benim birkaç kişiye ihtiyacım var, onları da bu cezaevi şartlarında bulundurursanız ben yararlanırım- demişse bunu Adalet Bakanlığımız karşılayacaktır. Ancak bir şeyle karıştırmayalım. Yani bundan sonra İmralı Cezaevi'ne farklı insanların, onların içinde farklı mesleklerden insanların gitmesi bulunması konusu Akil İnsanlar toplantısında da gündeme gelmişti."

Bu sırada "Akiller de gidecekler mi?" sorusu üzerine de Arınç, "Akiller girip gitmeyecek o net değil. Ama bir taleptir. Yani çeşitlendirelim; bunların içinde gazeteci de olsun, Akil İnsanlar'dan da olabilir ve doğrudan Öcalan'la bir görüşme mekanizmasını bu şekilde sağlayalım. Çünkü sadece HDP'nin gitmesi, HDP'nin oradan aldığı sözleri nasıl aksettirdiğine bizler de tanık olalım. Daha şeffaf bir süreç olsun. Bence bu da makul bir taleptir." diye konuştu.

"SEKRETERYA ÜZERİNDE ADALET BAKANLIĞI ÇALIŞIYOR"
"Makul bir talep derken Akiller mi, sekretarya mı?" şeklindeki bir soru üzerine de Arınç, "Sekretarya zaten Adalet Bakanlığı çalışıyor üstünde. Ama cezaevi şartları içinde. Bu yanında bulunan hükümlülerden veya yeni getirilecek hükümlülerden de olabilir. Cezaevlerinde olan kişilerden biri de olabilir. Ama kesinlikle dışarıdan gelmeyecek. Ve bu o cezaevi şartları içinde kanun, yönetmelik ne diyorsa o kapsamda olacak." cevabını verdi.

"Makul talep dediniz." hatırlatması üzerine de Arınç, şunları söyledi: "Makul talep dendiğinde bugün sadece HDP gidiyor. Avukatları görüşebilir, birinci ve ikinci derece yakınları görüşebilir -kız kardeşi vefat etti- şimdi oğlan kardeşi girip geliyor -o gidip gelince de ortalığı karıştırıyor- onun dışında da Adalet Bakanlığı'nın izniyle milletvekilleri gidebilir; özel izinli olanlar gidebilir. Hükümet olarak bu görüşmelerin tabanını geliştirilmesi ve çeşitlendirilmesi konusunda bir görüşe varacak olursak, Adalet Bakanlığı'na diyeceğiz ki 'şöyle bir oluşuma da izin verilmesi faydalı olur. Bir gazeteci olur veya olmaz. Akil İnsanlar'dan olur, kamuoyunun yakinen tanıdığı insanlardan olur. Kürt meselesine kafa yormuş insanlardan olur. HDP'den zaten milletvekilleri gidiyor. Belki eşzamanlı onlarla birlikte, belki de onlardan farklı bir zamanda bir başka grubun da görüşme yapması tartışılıyor. Henüz kararlaştırılmadı. Makul olabilecek dediğim bu."