BURSASPOR’UN rakiplere uyguladığı oyun stratejisi kapsamındaki çok geçerli kıldığı ve üstüne davet ettiği takımların arkadaki boşluklarına hızlı adamlarla saldırı planı ile ligin bu evresine kadar gelebilen Yalçın Koşukavak’ın oyun planı son iki haftada iflas etti!
Kimler mi iflas ettirdi?
Dünün topçusu bugünün hocası Ali Tandoğan ile TFF 1. Ligi’nin kurt teknik adamı Osman Özköylü… 
Biliyorum giriş cümlesi çok uzun ve iki kere okunmayı gerektiriyor...
Kısası şöyle:
“Ceza alanı içinde çok pas yapmak bir Rus ruletidir!”
Çağlar’dan başlayarak en geriden kaleciyi de kullanarak hatta ceza alanı içinde bile pas oyunu oynamak ve bunu top tekniği ve kazanma iştahı tavan yapan bir rakibe karşı yapmak, kendi ayağına ateş etmektir...
Rus ruletinde 6 mermi kapasiteli tabancaya 1 mermi konur...
Ateş alma ihtimali birincide yüzde 15 gibi, ikincide yüzde 20, üçüncüde yüzde 25, dördüncüde yüzde 33,66, beşincide yüzde 50’dir...
Sonuncuda ise yüzde yüzdür!
Balıkesir ve Boluspor; Timsah’ı o yüzde yüze getirmiş ve çok başarılı bir oyun planı uygulayarak teslim almıştır.
Geçen sezonu baz alırsak bu oyunu Chedju-Ertuğrul ikilisiyle oynama şansınız daha fazladır ama Anıl Karaer ve Diarra ile ise sıfırdır!
Ortada topu atacakları bir Saivet/Badji olmadığı için ve önde de topu alıp kaçacak Aytaç Kara/Tunay Torun bulunmayınca bu oyun Rus ruleti oynanan tabancaya tek mermi değil 6 mermi birden koyup birincide vurulmak gibidir…
Üstelik mermi yatağı her seferinde döndürülen bir “altıpatlar” ile değil, kendini çok iyi hazırlamış iki teknik adam ve onların takımlarına karşı ‘biraz kibir kokan’ anlayış yüzünden üst üste gelmiştir iki beraberlik…
Ligin ilk 3-4 maçının ardından yola çıktıklarını kulübede ya da tribünde bırakan sevgili hocamız yolda bulduğu Özer Hurmacı ile Selçuk Şahin’e ya da İgor, Musa Araz ve Recep Aydın gibi isimlere aşırı güvenmekle…
Çok önemli bir başka hata daha yapmış ve maçlarını en azından bir ya da iki eksikle oynamak zorunda kalmıştır.
Bir Türk deyişi şöyle der:
“Yola çıktıklarını yolda bulduklarınla değiştirirsen, yolunu kaybedersin…”