Piyade Osman komutanlığında kara harekatıyla geçtiğimiz hafta Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin Balkanlarda verdiği iftar programlarının Bulgaristan – Yunanistan ayağında bölükteki arkadaşlarımla birlikte belki de uzun bir sure hafızalarımızda silinmeyecek bir Balkan seferine imza attık.
Bu sefere renk katan ve anlamlandıran, eşlik eden gazeteci arkadaşlarımın kaleme aldıkları izlenimleridir. Her biri ayrı ayrı yorumlarıyla hem okuyucularının hem bizlerin gözlerinde canlı canlı yeniden yaşattılar o anları…
Başlığı A Gazete yazarı usta gazeteci agabeyim Osman abi’nin (Gürçay) ‘Piyade Osman’ın Balkan Seferi’ gezi yazısını derlediği haberinden aldım.
Evet!..
Osman ağabeyin de belirttiği gibi küçük bir piyade bölüğüyle deyim yerindeyse gittiğimiz yerlerde gönülleri fethettik.
Büyükşehir Belediyesi’nden Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Dairesi Başkanı Ahmet Bayhan, Kültür ve Sanat Daire Başkanı Hüseyin Buran, Şükrü Köse, Metin Biberci ve ulaşım hizmetlerini sağlayan kaptanlarımız Veysel sevinç ile Ümit Yeğitoğlu’ndan oluşan destek ekibiyle birlikte DHA Bölge Müdürü Osman Şişko, Kent Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Tevfik Fikret Sönmez, Gazete Bursa’dan Kemal Uysal, Sancak Gazetesi Haber Müdürü Aykut Gül, Line TV kameramanı Ozan Avcı ile yollara koyulduk.
Merinos’ta daha yola çıkmadan ben bu ekibin Balkan gezisinde geride önemli izler bırakacağını sezmiştim. Gözlerdeki o ışık, o heyecan bunun zeminini hazırlamıştı zaten…
Büyükşehir’in Balkan iftarlarında bana göre en etkili grup da bizim oldu. Herkes fazlasıyla kalemleriyle hakkını vermiş.
Osman Gürçay ağabeyimiz bu geziye ayrı bir güzellik katmış usta kalemiyle ve yorumlarıyla…
Geziyi, anıları oradakı atmosferi başka başka başlıklarla hem bize hem okuyucularıyla paylaştı ve paylaşmaya devam ediyor.
Ben de ondan ilham alarak aynı yoldan aynı heyecanla Piyade Osman’ı ve bölüğün ayak bastığı bu topraklarda önemli izlenimlere şahit oldum.
Çanakkale üzerindenİpsala sınır kapısından Yunanistan’a ve oradan da Makaza sınır kapısından Bulgaristan’a gittik.
İpsala’dan çok fazla beklemeden geçmeye çalışırken Aykut Gül kardeşiminde yazısında belirttiği gibi bizim taraftan Yunanistan’a geçerken tırların dezenfekte edilip o şekilde Yunan sınırına geçmesi açıkçası hoşumuza gitmeyen bir görüntü oldu. Türkiye’ye geçişte ise böyle bir uygulama yok…
Sonra cennet yeşilinin hakim olduğu tepelere doğru tırmandık ve Bulgaristan Makaza sınır kapısına iki kilometre kala kuyruğa takıldık. Yine her zaman olduğu hemen telefonlarımıza sarılıp fotoğraf çektik, selfie’ler yaptık ve sosyal medyaya çarşaf çarşaf fotoları attık…
Piyade Osman’ın öncülüğünde bizim bölüğün ilk durağı elbette Cebel oldu.
Cebel’de o gün başka bir heyecan yaşanıyordu. 19 Mayıs Cebel’in kurtuluş günü olması vesilesiyle bir şenliğin içinde bulduk kendimizi…
Şenlik ve iftar programından sonra hep beraber ver elini Yunanistan…
İftar programların dışında Başkan Alinur Aktaş’ın bazı ziyaretlerine katıldıktan sonra gezme imkanı da bulduk. Bölüğün bilge adamı Kemal Uysal’ın navigasyonda Natural Parkı bulmasıyla oraya doğru kaptanımız Veysel Sevinç yol aldı.
Giderken yemyeşil manzara içinde Yunanistan’da sıkça rastladığımız yollarda kaza ile ölmüş insanların için yapılan maket kiliseler gördük.
Bir adacık üzerinde muhteşem bir yapı, manzarası harika bir kilise ve bir köprü gördük. Ekip olarak yine boş durmadık bu anları ölümsüzleştirmek adına hemen fotoğraf makinelerimize sarıldık çektik fotoğrafları…
Bizim geldiğimiz yaka Yunanistan ve Katolik kilisesi, karşı yaka ise Bulgaristan ve Ortodoks kilisesi olduğunu bir vatandaştan öyle veya böyle öğrenmiş olduk.
Ekiple birlikte mum yakma merasimine geçerken çeşitli uzunlukta mumları gördük.
Kendi aramızda bu mumların neden böyle boy boy olduğunu tartışmaya başladık, en son günah derecesine göre mumları ürettikleri kanaatine vararak tartışmaya son noktayı koyduk . Ozan, Aykut, Kemal ve ben günah derecelerimize göre birer mum yaktık.
En büyük mumu Aykut Gül yaktı…
Artık işlemiş olduğu günah nasıl bir günahsa onu bilemiyoruz.
Dolu dolu gezmenin ardından Yahyabeyli köy’de iftar program ve sonrası ver elini güzelim ülkem…
Başkan Aktaş’ın bu ekibe ziyafet çektireceğim söz vardı. Nihayet yol göründü sonra Alinur Aktaş, ekibi ve Piyade Osman’ın bölüğü güzel bir sahur programı yaptık, ardından sabahın ilk ışıklarıyla birlikte güneşin doğuşu ve batışı ayrı güzel olan medeniyetler şehri Bursa’ya vardık.
Burada bu etkinlikte başta Alinur Aktaş olmak üzere tüm ekibine ve bizim bölüğe katkılarından dolayı teşekkürü borç bilirim.
İyiler ve güzellikler her zaman hatırlanır, bu gezi de hep hatırlanacaktır…
Sevgiyle kalın
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Web.tv
Burhan KAYA
Piyade Osman ve kara bölüğü…
Piyade Osman komutanlığında kara harekatıyla geçtiğimiz hafta Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin Balkanlarda verdiği iftar programlarının Bulgaristan – Yunanistan ayağında bölükteki arkadaşlarımla birlikte belki de uzun bir sure hafızalarımızda silinmeyecek bir Balkan seferine imza attık.
Bu sefere renk katan ve anlamlandıran, eşlik eden gazeteci arkadaşlarımın kaleme aldıkları izlenimleridir. Her biri ayrı ayrı yorumlarıyla hem okuyucularının hem bizlerin gözlerinde canlı canlı yeniden yaşattılar o anları…
Başlığı A Gazete yazarı usta gazeteci agabeyim Osman abi’nin (Gürçay) ‘Piyade Osman’ın Balkan Seferi’ gezi yazısını derlediği haberinden aldım.
Evet!..
Osman ağabeyin de belirttiği gibi küçük bir piyade bölüğüyle deyim yerindeyse gittiğimiz yerlerde gönülleri fethettik.
Büyükşehir Belediyesi’nden Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Dairesi Başkanı Ahmet Bayhan, Kültür ve Sanat Daire Başkanı Hüseyin Buran, Şükrü Köse, Metin Biberci ve ulaşım hizmetlerini sağlayan kaptanlarımız Veysel sevinç ile Ümit Yeğitoğlu’ndan oluşan destek ekibiyle birlikte DHA Bölge Müdürü Osman Şişko, Kent Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Tevfik Fikret Sönmez, Gazete Bursa’dan Kemal Uysal, Sancak Gazetesi Haber Müdürü Aykut Gül, Line TV kameramanı Ozan Avcı ile yollara koyulduk.
Merinos’ta daha yola çıkmadan ben bu ekibin Balkan gezisinde geride önemli izler bırakacağını sezmiştim. Gözlerdeki o ışık, o heyecan bunun zeminini hazırlamıştı zaten…
Büyükşehir’in Balkan iftarlarında bana göre en etkili grup da bizim oldu. Herkes fazlasıyla kalemleriyle hakkını vermiş.
Osman Gürçay ağabeyimiz bu geziye ayrı bir güzellik katmış usta kalemiyle ve yorumlarıyla…
Geziyi, anıları oradakı atmosferi başka başka başlıklarla hem bize hem okuyucularıyla paylaştı ve paylaşmaya devam ediyor.
Ben de ondan ilham alarak aynı yoldan aynı heyecanla Piyade Osman’ı ve bölüğün ayak bastığı bu topraklarda önemli izlenimlere şahit oldum.
Çanakkale üzerindenİpsala sınır kapısından Yunanistan’a ve oradan da Makaza sınır kapısından Bulgaristan’a gittik.
İpsala’dan çok fazla beklemeden geçmeye çalışırken Aykut Gül kardeşiminde yazısında belirttiği gibi bizim taraftan Yunanistan’a geçerken tırların dezenfekte edilip o şekilde Yunan sınırına geçmesi açıkçası hoşumuza gitmeyen bir görüntü oldu. Türkiye’ye geçişte ise böyle bir uygulama yok…
Sonra cennet yeşilinin hakim olduğu tepelere doğru tırmandık ve Bulgaristan Makaza sınır kapısına iki kilometre kala kuyruğa takıldık. Yine her zaman olduğu hemen telefonlarımıza sarılıp fotoğraf çektik, selfie’ler yaptık ve sosyal medyaya çarşaf çarşaf fotoları attık…
Piyade Osman’ın öncülüğünde bizim bölüğün ilk durağı elbette Cebel oldu.
Cebel’de o gün başka bir heyecan yaşanıyordu. 19 Mayıs Cebel’in kurtuluş günü olması vesilesiyle bir şenliğin içinde bulduk kendimizi…
Şenlik ve iftar programından sonra hep beraber ver elini Yunanistan…
İftar programların dışında Başkan Alinur Aktaş’ın bazı ziyaretlerine katıldıktan sonra gezme imkanı da bulduk. Bölüğün bilge adamı Kemal Uysal’ın navigasyonda Natural Parkı bulmasıyla oraya doğru kaptanımız Veysel Sevinç yol aldı.
Giderken yemyeşil manzara içinde Yunanistan’da sıkça rastladığımız yollarda kaza ile ölmüş insanların için yapılan maket kiliseler gördük.
Bir adacık üzerinde muhteşem bir yapı, manzarası harika bir kilise ve bir köprü gördük. Ekip olarak yine boş durmadık bu anları ölümsüzleştirmek adına hemen fotoğraf makinelerimize sarıldık çektik fotoğrafları…
Bizim geldiğimiz yaka Yunanistan ve Katolik kilisesi, karşı yaka ise Bulgaristan ve Ortodoks kilisesi olduğunu bir vatandaştan öyle veya böyle öğrenmiş olduk.
Ekiple birlikte mum yakma merasimine geçerken çeşitli uzunlukta mumları gördük.
Kendi aramızda bu mumların neden böyle boy boy olduğunu tartışmaya başladık, en son günah derecesine göre mumları ürettikleri kanaatine vararak tartışmaya son noktayı koyduk . Ozan, Aykut, Kemal ve ben günah derecelerimize göre birer mum yaktık.
En büyük mumu Aykut Gül yaktı…
Artık işlemiş olduğu günah nasıl bir günahsa onu bilemiyoruz.
Dolu dolu gezmenin ardından Yahyabeyli köy’de iftar program ve sonrası ver elini güzelim ülkem…
Başkan Aktaş’ın bu ekibe ziyafet çektireceğim söz vardı. Nihayet yol göründü sonra Alinur Aktaş, ekibi ve Piyade Osman’ın bölüğü güzel bir sahur programı yaptık, ardından sabahın ilk ışıklarıyla birlikte güneşin doğuşu ve batışı ayrı güzel olan medeniyetler şehri Bursa’ya vardık.
Burada bu etkinlikte başta Alinur Aktaş olmak üzere tüm ekibine ve bizim bölüğe katkılarından dolayı teşekkürü borç bilirim.
İyiler ve güzellikler her zaman hatırlanır, bu gezi de hep hatırlanacaktır…
Sevgiyle kalın