Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Payitahtta sancılı yıllar

Yazının Giriş Tarihi: 08.06.2014 11:37
Yazının Güncellenme Tarihi: 08.06.2014 11:37

Bundan çok çoook uzun yıllar öncesinde diye başlar ya hikâyeler, masallar, hakkında konuşulurken işte öyle bir girişi hak ediyor kadim şehrimiz Bursa.

İlin genel sınırları göz önüne alındığında; Roma, Bizans, Selçuklu, Osmanlı ve nihayetinde Türkiye Cumhuriyeti döneminde hep önemli bir merkez, lider bir kent olmuştur Bursa.

Bağrında altı padişahı saklayan, bir cihan imparatorluğu Osmanlı’nın kurucu idaresi, payitahtı, cumhuriyet devrinde ise, kalitenin ve öncülerin şehri Bursa.

 

O lider ruh nereye gitti?

 

Bunların çok daha ötesinde övgüyü hak eden ama son yıllarda giderek dibe vuran bir Bursa. Kalem ne kadar oynar, satırlar ne kadar müsaade eder orası da ayrı bir konu şüphesiz. İnanın söylemeye dilimin varmayacağı, yerimin müsaade edemeyeceği kadar talihsizliği bir arada yaşayan kent konumunda bugün Bursa. Girişte bahsettiğim o parlak geçmişini bugün mumla arıyor Bursa. Maalesef kalite yerlerde, kadim geçmişindeki liderlik kayıplarda ve giderek kaybeden bir Bursa var artık. Hep konuşulur, şehirlerin kendine has bir havası ve ruhu vardır, peki biz o lider ruhu ne zaman ve nerede kaybettik, nereye gitti?

Kentin yapılaşması, düzeni bozulsa da ruhu sağlamdır ve hep yerinde durur ama onu görecek, o ruha göre yaşayacak ve onu anladığında birlikte yükselecek insanlar ve liderler arar. Bugün ise o yapı, o beceri maalesef ortalarda görünmüyor.

 

Kimya ile oynandı, formül bozuldu

 

Öncelikle ifade etmekte yarar var ki, burada amacım bir kişiyi ya da kişileri suçlamak değil, genele yönelik bir iç sızımı paylaşmaktır. Derdim kavramsaldır ve şehrin kurumsal hafızasına olan saygım gereği yanlışı ortaya koymaktır.

Bursa tarihi boyunca kozmopolit bir yapıda olmuş, herkese kucak açmış, topraklarında birleştirdiği farklı yapı ve kültürden gelen insanları kaynaştırmış, bağrında eriterek ortaya yepyeni bir sinerji ve sentez çıkarmış ve bu kendine has yapısıyla adından söz ettirmiştir. Bugün o eski parlak günleri mumla arar hale geldiysek bu yapı bozulduğu içindir. Kentin hafızasına değil, başka kriterlere öncelik verildiği için bu sonuç ortaya çıkmıştır. Şüphesiz ki, siyasetteki lider kadronun liyakat yerine benim sözümden çıkmayan kapıkulum olsun anlayışı da çok sıkıntılı bir sebeptir ancak bu başka bir yazının konusudur.

Maalesef gelinen noktada ortaya çıkan gettolaşma kentin kimyasını bozmuş, bizi biz yapan formülü dejenere etmiştir. Biz hep beraber biriz, birlikte güçlüyüz anlayışının yerini, bizim nesepten, bizim milletten, bizim camiadan, bizim memleketten ve benzeri gibi anlayışlar almış, resmin bütünü ıskalanmıştır. İşte bu yüzden kolektif akıl çalışmıyor ve kentteki enerji ortak bir ruhla hareket edemiyor. Bu ise, her grubun kendi gettosu için çalışmasına, kentin ortak hedeflerine yöneltemediğimiz enerjimizin parçalar halinde farklı yerlere dağılmasına yol açıyor.

 

Cevabı zor sorular

 

Bugün gettolaşmanın bayraktarlığını yapanlara sadece birkaç soru sormak istiyorum. Bu şehir ve insanları sizi bağrına kabul ederken, sizler burada serpilip kök salarken bir direniş, bir zorluk gördünüz mü? Kişisel konuların dışında yüzyıllardır böyle bir kurumsal zorluk olmamıştır. Hal böyleyken bugün yaptıklarınızı nereye koymamız lazım? Sizler bu mümbit topraklarda yeşerirken başkalarının özellikle de yerli halkın güneşini kesme gibi bir hakkı nereden alıyorsunuz? Aslında çok dertliyim ve bu konuda yazılacak çok şey var… Yahu ne kadar da abartıyorsun diyenler olursa, sadece bugün yerel ve genel yönetimlerde kenti temsil eden güçlü noktalarda kaç tane Bursalı var sayın derim. Bir elin parmaklarını geçerse tekrar görüşelim.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.