Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Palikarya Artığının Çimdiği…

Yazının Giriş Tarihi: 01.02.2020 00:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 01.02.2020 00:00

"Atatürk Karşıyaka’da İplikçizade Köşkü’nde konaklayacaktı. Şimdilerde Karşıyaka Evlendirme Dairesinin karşısında, Yalı’daki 380 Numaralı Çağlayan Apartmanının olduğu yerde bulunan bu köşkün güzelliği dillere destandı. Girişte kadınlı, erkekli muazzam bir topluluk birikmişti. Atatürk onları selamlayarak köşke yöneldiğinde yüzü asıldı. Kaşlarını çattı. Çünkü, geçeceği yerde boylu boyunca bir Yunan Bayrağı seriliydi. Karşılayıcılara bunun nedenini sordu. Onlar da, “Yunan Kralı Konstantin’in 1921 yılında İzmir’e geldiğinde bu köşkte ağırlandığını; yere serilen Türk Bayrağını çiğneyerek içeri girdiğini” anlattılar.

Atatürk’ün yanıtı kısa ve kesindi: “Yunan Kralı hata etmiş. Çünkü, bayrak bir milletin onurudur. Ben bu hatayı tekrarlamam” diyerek, yerdeki bayrağı kaldırttı. Köşkün bembeyaz mermerlerinde ilerleyerek, içeri girdi."

Şimdiyi bilmem;

Ama bizim ilkokul çağlarımızda aynı cümleler ile olmasa bile benzerlerini kurarak mutlaka öğretmenlerimiz anlatırlardı yukarıda ki ibretlik anekdotu.

Böylesi öğretilerle büyüyen bir neslin bayrak hassasiyetinin olağandan fazla olması yadırganamaz.

Hele o bayrağı kameralar önünde yırtıp artık ne kuyruk acısı varsa gösteri yapan bir palikarya artığının gerekli yanıtı alıp almayacağı belli bile olmazken hiç yadırganamaz.

Yunan bunu hep yapar.

O yüzden,

Hasta ruhlu çirkefliği ile boyuna posuna bakmadan, ağabeylerine güvenip ona buna atar gider yapan şımarık mahalle veledine benzetirim onu.

Ama son zamanlar da yaptıklarının da tek suçlusu kendisi değil,bunu da kabul etmek lazım.

Çemkirdiği,adalarını işgal ederek silahlandırdığı,ipe sapa sapa gelmez söylemler geliştirdiği, aslında tokadı bile değil bir fiskesi ile tarumar olacağı bir ülkeye böylesi kabadayılık yapabilmesi kendisine olan güveninden kaynaklanmıyor.

Ağabeylerine de çok güvendiğini sanmıyorum.

Onun güvendiği salya sümük saldırdığı o koca ülkenin içinde onun kurucu iradesine,cumhuriyetine,cumhuriyet miras ve değerlerine gün sekiz hafta dokuz nefret kusan yine o ülkenin vatandaşlarının olması.

Hasta Adam sanrısıyla yatıp,Eoka hayali ile uyanmasının altında yatan gerçek neden bu bence.

Şimdi denilebilir ki;

Geçmişte de bunu yaptı,sonu denize dökülmek oldu.

Doğru.Doğru da oyun aynı oyun olsa da kurgusu değişti artık.

Dolayısı ile kuralları da.

O zamanların değer yargıları şimdinin değer yargılarından çok farklı.

Ne diyor ırkçı Yunan Altın Şafak Partisi'nin eski milletvekili, bağımsız parlamenter Yannis Lagos bayrağımızı yırttığı kürsü de;

"Bir tarafta da Türkiye var, her istediğini yapabiliyor. Ülkemize akın akın göçmen geliyor. İşte bu Türk bayrağı, bununla ne yapılır, yırtıp atılır. Artık buna bir son vermeliyiz."

Bundan çok değil iki yüz yıl  önce olsaydı Mehteran Bölüğü’nün köslerinin sesleri Atina da yankılanırdı.

Elli yıl önce olsaydı Ayşe yine tatile çıkardı…

Ama biliyor uyanık; dedim ya devri artık değişti.

En çok iki üç kınama gelir,dört beş twit atılır,vaaay sen ha bize ha gibisinden havalar basılır olay da kapanır gider.

Olay kapanır da o bayrak ta yırtıldığı,parçalandığı ile kalır.

Elbette Küffara sefer ilan edelim,taş üştünde taş,omuz üstünde baş bırakmayalım filan demiyorum.

Ancak bu hadiseyi de yapmış işte bir meczup a bağlayıp es geçmeyelim.

Bendeniz bunun  planmış ve mutlak surette gelecek karşılıklarına göre stratejilendirimiş bir çimdik olduğunu düşünüyorum.

Çimdik ne alaka?

Alaka şu

Bu milletin düşmanları her daim çimdikle başlamışlardır başkalarının senaryolarında ki rollerine;

Öyle kıyıdan köşeden renksiz renksiz kargacık burgacık görüntülerle atsalar çimdiği kimse sallamayacak  o  yüzden kör gözüne parmağım misali atıp atıp kaçarlar.

Kuyruk olmuşlardır; en öndeki basar çimdiği sonra koşa koşa taaa en sonunda soluğu alır kuyruğun.

 Çimdikledikçe bakarlar tepkiye;azıcık uf  birazcık puf bolca da sıvazlama. Alenileşirler.

Haliyle de alenileşen meşrulaşır.

Saysanız seksen milyona sekiz milyon bile  değiller.O yüzden ara ara ve her yerden  çimdikleler ki,ahali ‘’off  bunlar ne çok yahu’’ deyip tırsıp sinsin.

Çimdik atınca birde şöyle bileği sağa bükmek gerekir ki,acısın.O zamanda  bayrağını yırtar aralarında ki en aptalı.Hani can evinden çimdikler ki gözümüzden yaş gelsin.

E çimdikler tabii.Isır(a)madığına şükür.Dişine güvense onda da tereddüt etmezde,bu güne dek ısıranların dişlerinin nasıl söküldüğünü anlatan o yırtılmaz  bayrak dalgalanır nereye baksa.

Şimdilik çimdikle idare etmek zorundalar haybeciler.En azından yüreğimizden çimdikleyebilmenin  derdindeler.

Ama hiç öğrenemediler ki ve öğrenemeyecekler ki

 Tarih boyu Türk milleti öyle tekmelerle,kroşelerle,aparkatlarla,ayı kapanlarıyla,bel altı vuruşlarla cebelleşti ki,şimdilerde çimdiği pek ciddiye almıyor.

Eee ne zaman alacak?

Hiç merak etmeyin aldığında ağabeyleri dahil hepsinin haberi  olur.

Çimdik çimdik nereye kadar;

Onlar asıl Türk’ün öpücüğünden korksunlar…

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.