Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Özgecan ve Mesut Ağrak

Yazının Giriş Tarihi: 16.02.2015 00:27
Yazının Güncellenme Tarihi: 16.02.2015 00:27

Sevgili okurlar kimi zaman acaba yanlış ülkede mi doğdum diye kendimi sorguluyorum. Çağın en büyük hastalığı olarak açıklanan stres özellikle büyükşehirlerde yaşayan insanları sarmış durumda. Ekonomi ve siyasetin iyi gitmediği sınırlarımızda savaşların ve katliamların sürdüğü bu yıllarda mutlu olmamız için nefes alıp vermeye şükretmekten başka bir sebebimiz kalmamış gibi yine canımızı sıkan ve bizler gibi duygusal olan insanları darmadağın eden bir olayla irkildik.

Üç gün boyunca ailesi tarafından aranan fakat bir türlü haber alınamayan Özgecan Aslan, Çağın Üniversitesi Psikoloji Bölümü 1.sınıf öğrencisiydi. Ne yazık ki hayatının baharında olan Özgecan'ın cesedi Mersin, Tarsus ilçesi Çamalan köyü dere yatağında bedeni yanmış olarak bulundu. Üniversite eğitimi almak için ailelerin bin bir zorlukla ve meşakkat ile çaba ve para harcamalarının yanı sıra çocuklarının hasreti haricinde birde kötü yola düşme, hayatlarını kaybetme risklerini de yüreklerinde taşıyorlar. Ben kendi oğlumu Burdur Mehmet Akif Üniversitesi'ne gönderdiğimde bu duyguları kalben yaşamıştım. Elbette ki kız çocuklarının daha hassas düşünülmesi gerekirken Özgecan'ın olayı ülkemizde şok etkisi yarattı.

Hafızalarımızda Münevver Karabulut olayı daha dün gibi hatırlanırken ardı ardına gelen bu dramatik ve sadist olaylar ailelerin kalplerini közledi. Münevver Karabulut olayında kamuoyu vicdanı bize göre asla rahatlamadı. Ceza alıp cezaevine giren ve daha sonra intihar ettiği söylenen Cem Garipoğlu vakası ben dahil hiç kimseye inandırıcı gelmedi.

Bizler nasıl bir toplum olduk? Toplum psikolojimiz bozulmuş durumda. Herkesin her an patlamaya hazır bir bomba gibi asabi olduğunu görüyoruz. Yayaların kırmızı ışıkta yeşil ışığı bekleme sabırları yok; araç sürücülerinin de arabalarının içinde yeşil ışığı bekleme tahammülleri yok. Cümbür cemaat çıldırma noktasındayız.

Mersin'de yaşanan bu elim olayın zanlısı gözaltına alındı sosyal paylaşım sitesinde milliyetçi selamı veren pozlarıyla vatan kurtarmak edasında görüntü veren şahıs, verdiği pozların manasından bihaber, taptaze bir canı katlederek hayatını sonlandırıyor. Özgecan'ın kurduğu hayaller soldu belki eğitimini bitirdikten sonra mesleğini severek icra edecek, sevdiği ile evlenecek çoluk çocuk sahibi olup ülkeye ve topluma faydalı evlatlar yetiştiren bir anne olacaktı. Sadist ruhlu bir psikopat, bir kaç dakikalık zevk için bunların tamamını sonlandırma hakkını kendinde bulabiliyor gafletle.

Peki son yıllarda sayısı ve donanımı arttırılan kolluk kuvvetleri, yalnızca siyasileri mi korumakla yükümlü? Abartılı bir şekilde koruma orduları ile dolaşan yöneticiler halkın ve çocukların gözetimini, korunmasını yeterli derecede neden sağlamıyor?

Bu sebeple bir çok aile dünyanın en büyük acısı olduğu asırlardır söylenen evlat acısını yaşamaya devam edecek. Hiçbir anne ve babanın yaşamasını istemeyeceğimiz bu acının tekrarlanmaması dileğimiz ve bu cinayetleri işleyen insanlık düşmanlarının en ağır cezaya çarptırılması ve caydırıcı özelliği taşıması dileğimizdir

Yaklaşık 3 yıldır Bursa Haber Gazetesi'nde köşe yazılarımızı yazıyoruz. Kimi zaman keyifle, neşeyle yazdığımız konular oldu. Ancak yazdığımız yüzlerce yazının içinde en acı olanı Van ilimizde ölen küçük Muharrem'in cesedini sırtındaki çuvalda taşıyan bir babanın görüntüsü ve acısı ile ilgili yazımdı. Bu yazımızda yine bir kızımızın katledilişi ve değerli bir dostumuzun vefatı ile ilgili olduğu için üzülerek yazdığım yazılara eklenecektir.

BURSASPOR'UN SEVDALISI MESUT AĞRAK

Cumartesi günü aldığımız bir haber kalbimizde derin bir acı yarattı. Sevgili dostumuz Bursaspor Taraftarlar Derneği Başkanı Mesut Ağrak'ın vefat haberine inanamadım. Sık sık görüştüğümüz, yeşil beyaz sevdalısı gönül insanı ile bazen yolda karşılaşır, bazen parti binamıza çayımı içmeye gelirdi. Kimi zaman da ben ömrünü harcadığı derneğine gider, çayını içer, sohbetimizi yapardık. Dernekte asılı olan Süleyman Demirel'li fotoğrafı ile ilgili daima yorumumuz olurdu. Kimseyi kırmak istemeyen Mesut Ağrak'ı Cumartesi günü dernek binasının olduğu Çağrı Düğün Salonu'ndaki kongremize davet edecekken ebediyete göç etmesine inanmak zor. Kendisine rahmet, sevenlerine sabır diliyorum. Bursa ve spor camiasının başı sağolsun.

Esen kalın...

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.