Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

PROF.DR YÜKSEL ÖZKAN'DAN ÖNEMLİ AÇIKLAMALAR..

Cumhuriyet Halk Partisi'nden Bursa 2.Bölgeden Milletvekili Adayı olan Prof. Doktor Yüksel Özkan’ı İnegöl ziyareti esnasında İlçe Başkanlığında gerçekleştirmiş olduğu basın toplantısına konuk olduk.

Haber Giriş Tarihi: 08.06.2018 00:00
Haber Güncellenme Tarihi: 08.06.2018 00:00
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
PROF.DR YÜKSEL ÖZKAN'DAN ÖNEMLİ AÇIKLAMALAR..

Yoğun bir basın mensubu grubu önünde, Cumhuriyet Halk Partililer ve Vatandaşlarımıza açıklamalarda bulunan Yüksel Özkan konuşmasına şu şekilde başladı;

"Sayın İlçe Başkanım, çok değerli yol arkadaşlarım, çok değerli Cumhuriyet Halk Partimizin yöneticileri, üyeleri ,çok değerli İnegöllü hemşerilerim ve basınımızın güzide temsilcileri ; ben evvela sizleri  şahsım adına ve partimiz adına sevgi ve saygı ile selamlıyorum. Ramazanınız mübarek olsun diyorum ,yaklaşan bayramınızı şimdiden kutluyorum.  Ayrıca yaklaşan Mübarek Kadir Gecesi’ni de öncelikle kutluyorum. Bunu niye öncelikle vurguluyorum, altını çiziyorum çünkü Ramazan ayı bilindiği üzere hoşgörü ve dayanışmanın zirveye ulaştığı bir aydır, diğer 11 aya örnek olan bir ay. Bu sene erken seçimler Ramazan ayında oluyor, öncelikle partimizin en büyük arzusu başta Genel Başkanımızın ve Sayın Cumhurbaşkanı Adayımız’ın en büyük arzusu bu hoşgörüyü kaybetmemektir, ayrıştırıcı dilden uzak durmaktır . Milli birlik ve beraberliğe en fazla ihtiyaç duyduğumuz günlerdeyiz. Saygı ve sevgiye çok ihtiyacımız var.  Dolayısıyla basında çıkan seçim dönemlerindeki popülist yaklaşımlarla  toplumumuzu ayrıştıracak birbirimize kin ve nefret tohumları atacak bu tür söylemleri bizler kabul etmiyoruz. Yerel basında çıkan bir yazı ile ilgili birkaç cümle söylemek istiyorum. Bizler Cumhuriyet Halk Partililer olarak Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Atatürk'ün kurmuş olduğu bir parti olarak çizgimiz bellidir. Atatürk ilke ve inkılaplarının   bekçileriyiz  ve hiçbir zaman  Atatürk'ümüzün çizmiş olduğu  yolun dışına çıkmadık ve her zaman şunu söyledik."" Yurtta sulh, cihanda sulh"".

Çevremizde çok sıcak olaylar cereyan ediyor bu olaylar bizi  her yönüyle sosyo ekonomik olarak,kültürel açıdan etkiliyor. Dolayısıyla birlik ve beraberlik adına da Ulu Önder Atatürk'ün sözlerini hatırlatmak istiyorum ""Ne mutlu Türk'üm diyene"". Bu sözler ayrıştırıcı değil , aslında şunu ifade ediyor Türkiye'de yaşayan etnik kökeni ne olursa olsun Türk'ü, Kürd’ü, Laz’ı ,Çerkez’i hangi inanca sahip olursa olsun hangi mezhebe sahip olursa olsun bizler birlik ve beraberlik içerisinde olmalıyız, Atatürk'ün bizlere emanet ettiği Demokratik laik hukukun üstün olduğu bir parlamenter sistemin savunucularıyız. 230 sayfalık seçim bildirgemizde  5 ana unsur öne çıktı. Bu demek değil ki diğer konulara Cumhuriyet Halk Partisi duyarsız, diğer konularla ilgili projeleri yok. Fakat  ülkenin önceliği ve aciliyeti anlamında başta olmazsa olmazlar güven ve sevgidir ,hak ,hukuk, adalettir. Hak ,hukuk ve adaletin olduğu yerde birlik vardır güven vardır, güvenin olduğu yerde sevgi ,sevginin olduğu yerde üretim vardır, üretimin olduğu yerde bereket vardır, bereketin olduğu yerde de ekonomik sıkıntıların çözüme ulaştığı bir dönemdeyiz demektir. Dolayısıyla bunu çok önemsiyoruz. Dış politikaya da değinmek istiyorum. Biraz önce de söylemiş olduğum gibi çevremizde çok sıcak olaylar cereyan etmektedir. Bunlar bizi çok ciddi bir şekilde etkiliyor. Tabii ki komşumuzun sıkıntısına bizler kulak kapatamayız, gözlerimizi yumamayız ama barışçıl politikalar çerçevesinde ülkemizin birlik ve beraberliği, ülkemizin menfaatleri ölçüsünde tekrardan dış politikamızı reforme etmemiz gerekmektedir. Sadece Güneydoğu'da değil, Irak olsun, Suriye olsun ya da Balkanlar'a bir bakın, o bölgede de ciddi bir parçalanmışlık var. Özellikle Türklerin yoğun olduğu bölgelerde bir değil iki değil üçer Türk Partisi kuruldu. O bölgelerde de ,bizlerin yaklaşımları ve söylemleri  Ankara'nın dış politikaları Türk ve Müslümanları birleştirici olmalı, ayrıştırıcı değil. Mutlaka bu bölgelerin  bazı farklılıkları vardır bu farklılıkları da göz önüne alarak dış politikamızı Evladı Fatiha’nın o bölgelerde yaşam mücadelesi verdiği kimlik mücadelesi verdiği çok açık, bu nedenle bizler daha duyarlı olmalıyız. Ben o bölgeden Balkanlardan gelen bir kardeşinizim, 1960 Bulgaristan doğumluyum. İlk ,orta ve lise eğitimimi orada tamamladım, hala  benim orada 3 tane dayım bir tane teyzem var . Niçin ben bunları söylüyorum çünkü benim kalbimin ve beynimin yarısı hala orada .Ben her sene oraya en az 10 defa gidiyorum .Orada ilk, orta, lise eğitimi tamamlamam münasebetiyle ana dilim kadar Bulgarca biliyorum. Her gün Bulgar basınını takip ediyorum ordaki Türklerin sorunlarını yakından takip ediyorum. Yine o bölgede doğup büyüme münasebetiyle Rusçayı iyi derecede biliyorum .Bunlar benim artılarım mı? Hayır, ben o bölgenin nabzını tutan biriyim o bölgenin gelişmelerini o ülkenin gelişmelerini o ülkenin basınını , ulusal basınını her gün izleyen bir kardeşinizim. Bu bir merak mı ? Hayır bu merak değil. Bu benim için bir görev. 20 yıl Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği'nde çalıştım. Her kademesinde çalıştım dernekte komisyon üyeliği, yönetim kurulu üyeliği, yönetim kurulunda başkan yardımcılığı, başkan vekilliği ve son 9 yıldır da Genel Başkanlığını yaptım. 26 Nisan'da da Balgöç Genel Başkanlığı'ndan istifa ettim, kurumlarımızı siyasete karıştırmamamız lazım bunun  özellikle altını çiziyorum. Bir daha vurguluyorum kurumlar hepimizin ,Türk Silahlı Kuvvetleri  de  Emniyet güçleri de öyle tüm kurumlarımız  bizim  gözbebeğimiz ,hepsini korumak zorundayız .Bunlar devletin kurumları. "dedi sonrasında açıklamalarına devam  eden Sayın Özkan.

"Dedim ya bu bir merak değil, o bölgenin dilini bilmek. Ben her gittiğimde o bölgenin resmi dilini unutmamak anlamında kitaplar alıp Bulgarca’mı geliştirmek için çaba sarf ederim ve 20 yıl boyunca bütün bilgi ve birikimimi sahadan aldığımı düşünüyorum , sahada inip çay içtiğim, sohbet ettiğim amcalarla, teyzelerle, gençlerle oturup konuştuğumda, o bölgenin akil  insanlarıyla sohbet ederken bende oluşan o izlenimleri her zaman paylaştım ve paylaşmaya devam ediyorum. Göçün getirdiği çok büyük sıkıntılar var  tabii ki . Sosyal anlamda  , ekonomik, eğitim, iskan anlamında . Bizler öz ve öz Anadolu Türküyüz, uyum konusunda sıkıntı yaşamadık ama sonuçta bir ülke değiştiriyorsunuz ,toplum değiştiriyorsunuz, farklı bir sistemden geliyorsunuz bu da bir gerçek. Bizler bu konuda sıkıntı yaşadık mı? Yaşadıysak da tabii az yaşadık. Bizler mülteci değiliz. Son dönemlerde de özellikle Suriye'den gelenlerle ilgili ,devlet ağzıyla mülteci şeklinde bizlere yakıştırmalar yapıldı. Bunu şiddetle reddediyoruz. Bizler öz Anadolu Türküyüz, tarihini bilen bir insan bunları söylerken kullanacağı cümleleri muhakkak çok iyi seçmelidir.

Peki empati yapıyor muyuz?

Elbette yapıyoruz.  Suriyeli kardeşlerimizin yaşamış olduğu sıkıntıları biliyoruz, göç etmiş insanlarız, göç ateşten bir gömlektir. O gömleği giyen bilir. Fakat Suriyeli kardeşlerimizi dışlama anlamında değil ama bugün bakıyorsunuz, Suriyelileri temsilen  bir milletvekili adayı var bunun yorumunu ben topluma bırakıyorum, o konuda hiçbir şey söylemek istemiyorum.

Ben bir sivil toplum örgütünden geliyorum, Parti teşkilatından gelmiyorum ama Cumhuriyet Halk Partisi Atatürkçü bir toplumun Atatürkçü bir kesimin , ‘Cumhuriyetin Bekçileri’ olan bir toplumu böyle bağrına basıp bizi de burada siyaset yapma anlamında davet etmeleri şahsımı , toplumumuzu  ve camiamızı  onore  etmiştir .  Bizler Atatürkçüyüz. Hemşerimiz  Atatürk öz ve öz  Anadolu Türk'üdür, Anadolu Türkmeni' dir  . Osmanlı döneminde Makedonya Kocacık köyüne  büyükleri yerleşmiş. Daha sonra ailesi Selanik'e gelmiş ve orada  dünyaya gelmiş. Bu sözlerim  gazetelerde ve sosyal medyada ayrıştırıcı söylemlerde bulunanlara. Bu arada ben Gazi torunuyum.  Benim dedem Rahmetli İsmail Çavuş yedi  yıl o dönemde cephelerde savaşmış bir dedenin torunuyum ,o  ruhla, o hikayelerle büyüdüm. Çanakkale'ye  gidiyorsunuz şehitlere  bakıyorsunuz,  doğum yeri Diyarbakır, doğum yeri Erzurum,doğum yeri Antep,doğum yeri Kosova, doğum yeri Bursa ,doğum yeri Malatya , doğum yeri İskeçe, doğum yeri Gümülcine(bugünkü Yunanistan toprakları), doğum yeri Kırcaali doğum yeri Kütahya. Bu söylediklerim çok şey ifade ediyor biz söylediğim gibi bu ruhun temsilcisiyiz ve biraz önce de söylediğim gibi bu partinin kurucusu  ulu önder Atatürk'ün askerleriyiz. Sağlık alanında mesleğim gereği 33 yıl emek verdim . 26 Nisan'da nasıl ki sivil toplum örgütünde görevime  son verdiysem  33 yıllık görevime de son verdim. Bu bölgede yaşayan ve kapımızı çalan birçok vatandaşımız oldu. Onların dertleriyle dertlendik , birçok hastamıza şifa verme konusunda Allah imkan sağladı. Ne  zaman İnegöl'den geçsem mutlaka İnegöllü hemşerilerim bir şeyler  ikram etmek istiyorlar, ağırlamak istiyorlar onlara buradan tekrar tekrar teşekkür etmek istiyorum. Ramazan öncesinde yine Ankara'ya aday adaylığı sürecimizde buralarda bir yerde yemek yedik oturduk tam çıkarken aracımızda herhangi bir belirleyici amblem olmamasına rağmen ‘Hocam biz sizi tanıyoruz’ dediler. İnegöl'den geçip giderken Ankara'ya Bursa'ya bizi unutmayın her zaman uğrayın demeleri beni oldukça mesut etti o zaman.  33 yıllık Hipokrat yeminine sahip çıkmış kişi olarak insanların farklılıklarını görmeden  dil ,din, ırk ya da politik duruşlarını gözetmeksizin Hipokrat yeminine sadık görev yapmış olmanın huzuru içerisindeyim .Bu emeklerimizin insanlarımız tarafından farkedilmiş olması da ayrıca gurur vesilesi. Dediğim gibi sağlık alanındaki 33 yıllık tecrübem içerisinde, Almanya'da da çalışmalarım  var  pratisyenlik, uzmanlık derken sonunda mesleğimin doruk noktasına ulaşarak Profesör ünvanı aldım ama ben geldiğim yeri çok iyi biliyorum ben bir köylü çocuğuyum. Ben Karasaban kullanmış karasabanla toprak sürmüş bir kardeşinizim, öğleden sonra veya öğleden önce okulun programına göre koyun çobanlığı, inek çobanlığı yapmış biriyim sabahın köründe 5'te kalkmış tütün toplamış dizmiş biriyim geldiğim yeri çok iyi biliyorum.

Bunun yanı sıra Allah nasip eder parlamentoda çalışma imkanımız olursa  sağlık alanındaki tecrübelerimin sağlıkta yapılacak düzenlemeler ve iyileştirmelere büyük katkı sağlayacağına inanıyorum. İlaveten , sivil toplum örgütlerinin de sıkıntılarını çok iyi biliyorum. Dolayısıyla sivil toplum örgütlerinin de sesi  olma konusunda yola çıktım. Bursa'da çok güzel bir ahenk var renk var .4 bine yakın  Sivil Toplum Örgütü var sivil toplum kuruluşlarının bir çoğunda amaç  ortak bölgemizde huzur, ülkemize huzur birlik ve beraberlik sağlamak. Bu sivil toplum örgütlerimizle dayanışma içerisinde çok güzel çalışmalar ortaya koyacağımızdan  eminim "dedi .Sayın Özkan konuşmasını şu şekilde tamamladı.

"Değerli misafirler, basınımızın değerli mensupları söylenecek çok şey var ama biz sonuna kadar gücümüz yettiği ölçüde Allah sağlık, ömür verdiği sürece toplumumuzun dertleriyle dertlenenlerden olacağız. Bölgemizde 5 tane seçim bürosu açıyoruz ,bazılarını açtık ,diğerlerini de sırayla  faaliyete geçireceğiz.   Bu açılışlarımızda halkımızdan , vatandaşlarımızdan çok güzel ilgi ve teveccüh  görmekteyiz. Seçim bürolarımız  bir tanesi Tayyareci  Mehmet Ali Caddesi'nde ,bir digeri Yeşilyayla' da , bir tanesi Millet Mahallesi'nde, bir tanesi Yenice'de, bir tanesi Kestel'de bir tanesi de Nilüfer bölgesinde olacak açılışları  yapılacak olanları   sizlere  duyuracağız .Günün  belirli saatlerin de oradaki halkımızla dertleşiyor, sohbet ediyoruz. Şimdi 2. Bölgeden adaysınız 1. bölgede ne işiniz var  diyeceksiniz . Biz kesinlikle bu işlere Makro ölçülerle   bakıyoruz, mikro ölçüde  kesinlikle  bakmıyoruz.  1. Bölge 2. Bölge diye değil Bursa olarak  , İnegöl olarak  kucaklıyoruz. Bu toplumda bir enerji var yediden yetmişe herkesten güzel teveccüh  görüyoruz. Herkesten bir talep istek var.  Herkes artık  yeter "tamam" diyor. “

Diyerek sözlerini tamamladı.

HABER VE FOTORAF: ÖZKAN YILDIRIM

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.