Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

NACİ KÖSEOĞLU’NDAN ÖNEMLİ AÇIKLAMALAR...

İnegöl'ümüzün değerli diş hekimlerinden ve aynı zamanda STK çalışmalarıyla adından oldukça fazla söz ettirmiş olan Sayın Naci Köseoğlu ile güzel, keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.

Haber Giriş Tarihi: 10.09.2018 13:37
Haber Güncellenme Tarihi: 10.09.2018 13:37
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
NACİ KÖSEOĞLU’NDAN ÖNEMLİ AÇIKLAMALAR...
Öncelikle Sayın hocam sizi tanıyabilir miyiz?

 Elbette, doğma büyüme İnegöllüyüm. İnegöl İmam Hatip Lisesi'ni 1989 yılında bitirdim ve oradan da Diyarbakır Dicle Üniversitesi'ni kazanarak kaydımı yaptırdım. Fakülteden sonra 2 sene özel çalıştım, oradan evliyim. Fakülteden sonra toplam 10 sene Diyarbakır'da kaldım. Sonrasında 2001 yılında İnegöl'e dönerek muayenehanemi açtım, o yıldan günümüze özel muayenehanemde hizmet vermekteyim.

Peki Sayın Hocam ne tür tedaviler ve uygulamalar yapabilmektesiniz?

 Yani bir pratisyen Hekimin yapması gereken her türlü tedavileri yapıyoruz. Çekim, dolgu, implant, protez, periodontolojik tedaviler, diş taşı temizliği gibi gibi...

Peki diş hekimi olmayı kendine hedef seçmiş olan gençlere ne tür tavsiyelerde bulunmak isterseniz?

 Şimdi öncelikle ben sağlığı çok seviyordum, yani tıbbı, insanlarla uğraşmayı insana hizmet etmeyi çok seviyordum. Sağlık sektörüne ilgi ve alakam olduğundan doktor olmak istediğimden,  diş hekimi olmayı tercih ettim. Özellikle insana hizmet etmeyi seven, tıbbı, anatomiyi, sağlıkla alakalı konuların ilgi alaka alanına girmiş olan gençlere tabii ki öneririm. Tabii bunun yanı sıra biraz da pratiğinin ve el becerilerinin iyi olması gerekir.  Bir de en önemlisi puanlarının da üniversite sınavlarında ilk 20 bine girebilmesi önemli. Bizim zamanımızda ben 1989’da İmam Hatip Lisesi birincisi olarak mezun oldum ondan dolayı bir ek puanla Dicle Üniversitesi'ni kazanmıştım. Sonuç itibariyle ilgi alanı olan gençlere saymış olduğumuz unsurlara da dikkat etmeleri durumunda elbette Diş hekimliğini kesinlikle önerebilirim. Tabi bu meslekte hem helal para kazanmanız, hem de insanlara hizmet etmiş olduğunuzdan insanların güzel hayır dualarını almak da sevap kazanmanın en güzel yoludur. İnsana hizmet kutsaldır. Allah'ın en şerefli varlığı insan, Kabe'den daha kutsaldır. Bu Dünyada Allah'ın yarattığı en şerefli varlık insandır. En şerefli varlığa hizmet ediyorsunuz. Nasıl ibadetin şartları varsa nasıl insan Hacca gidip tavaf edip mutlu oluyorsa, ondan bin kat daha üstün Allah'ın en şerefli malukatı insana hizmet ediyorsunuz. Yani sağlık sektöründe para için çalışılmaz, kesinlikle kimse para için dünya hırsıyla doktor olmasın, Allah muhafaza insana zulmetmiş olur.

Peki Sayın hocam bildiğimiz üzere İnegöl'de diş hekimliğinin yanı sıra STK çalışmaları olarak da gerçekten bayağı aktif çalışmalar yürütmektesiniz. Bu konuyla ilgili bizlere ve Bursa Haber Gazete okuyucularına neler söylemek istersiniz?

 2007 yılından beri İnegöl'de faaliyet göstermekte olan “İnegöl Aile Hayatını İyileştirme Derneği” nin Yönetim Kurulu Başkanlığını yürütmekteyim. Burada, Aile eğitimini anne baba eğitimini ve çocukların eğitimini hedef aldık. Bilindiği üzere son yıllarda ailelerde ciddi sıkıntılar var bunlar psikolojik sıkıntılar olabiliyor, tabii bunların etkisiyle aile yapısında da çatırdamalar oluşabiliyor. Özellikle, yani batılı oryantalistler İslami aile yapısını, Osmanlı'daki aile yapısını bozarak, bizi içeriden yıkmak için medyasıyla, kültür enformasyonu ile ailemize saldırmaktalar. Hatta aile Bakanlığının bile değiştirmesi gereken kanunlar var.  Şu an çıkartılmış olan kanunlar İslami aile yapımıza uymuyor. Aileyi kollayıcı muhafaza edici değil tam tersine ailedeki yıkımı ve boşanmaları arttırıyor. Maalesef siz bir aile reisi olarak hanımınıza sesinizi yükseltmenizde dahi hukuki süreç çok acımasız işlediğinden aile büyük sıkıntılar yaşamakta aile reisi baba 1 ila 6 ay sürecinde evden uzaklaştırma dahi alabilmektedir. Düşünün şimdi 1 ay ile 6 ay arası evinden uzak kalmış olan aile reisinin psikolojik durumunun çocukların psikolojik durumlarını düşünün. Bu tür uygulamalar ailelerin yararına değil zararına olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Bunun gibi yine ömür boyu nafaka kanununu sayabilirim. Yine her iki ailenin rızası ve 18 yaşın altında evlenmiş olan kızımızın rızasıyla evlenmiş olan erkeklere tecavüzcü muamelesi yapılıyor. Avrupa'da Amerika'da 15 yaşında aile kursunlar, çoluk çocukları olsun yeter ki denilerek 450 dolarda maaş bağlanırken, orada bunlar serbestken, burada ailelerinin dahi onayı olmuşken bu tür durumlarda büyük sıkıntılar yaşanmaktadır. Bu tür kanunlar aileyi kurtarmıyor, aileyi dejenere ediyor ve boşanmaları arttırıyor. Dolayısıyla biz anne babaların bilinçlendirilmesi yuvayı kurtarmak için geleneksel İslami aile yapımızı koruyup sağlıklı nesillerin çoğalması ve yeniden Osmanlı torunları olarak bu milletin dünyaya önder ve örnek olması için seminerler, eğitimler ve diğer bütün faaliyetlerle dernek olarak bu konularda halkımıza insanlarımıza yardım etme çabasındayız. Ayrıca gençlerimiz de sosyal medyanın tesiriyle manevi olarak bir boşlukta. Şunu özellikle söylemek istiyorum savaş meydanlarında bizi yıkamayan batı, şu anda ahlakımızı ve aileyi yıkarak bizi sömürmek ve işgal etmek istiyor. Gördüler ki Osmanlı aile yapısını bozmadan, “Kur'an'a ve Sünnete” dayalı aile yapısını, manevi temelleri sağlam İslami aile yapısını bozmadan biz bu Müslüman Türk halkını esir alamayacaklarını gördüklerinden, hem sosyal medya, hem medya gücüyle ahlakımızı gençlerimizi dejenere etmek için her yönden saldırıyorlar. Yani bu tehlikeyi gördüğümüz için son kalemiz olan ailemizi korumak için bir yandan Diş Hekimi olarak İnegöl halkına hizmet ederken bir yandan da Aile hayatını iyileştirme Derneğinde aile eğitimlerine ağırlık verip aileleri ve yuvaları kurtarmaya çalışıyoruz.

Sayın hocam röportajımızın yavaş yavaş sonuna yaklaşmış bulunmaktayız, son olarak neler eklemek istersiniz?Ne tür mesajlar vermek isterseniz?

 Türkiye'de bilinçsiz bir antibiyotik kullanma durumu var, şu anda bütün dünyada doğal ve gerçek tıbba dönüş varken maalesef Türkiye'de Antibiyotik kullanımı almış başını gidiyor. Maalesef ağız ve diş sağlığı merkezlerinde hastalara gerekli alaka gösterilmediği açıktır. Yetkililerin biraz daha dikkatli olmaları gerekiyor. 5 dakikada basit bir iğne ile diş çekilebilirken, çekilmiyor gereksiz yere bir hafta on gün süreyle ağrı kesicilerle, antibiyotiklerle gereksiz yöntemlerle hastanın vücuduna, karaciğerine, böbreğine, sağlığına zarar verilmektedir. Ayrıca hastalar başka yerlere yönlendiriliyor bu suretle de hastanın zamanı ve parası kayıp olmuş oluyor. İhmalkar hekimler ve hastane yöneticilerinin ihmali ve sorumsuzluğu yüzünden insanımıza gerekli hizmet verilmediği gibi zamanı ve sağlığı ile oynandığı gibi o hastanelerin hakkı da verilememektedir.  Bunun hükümet ile bir alakası yoktur, oradaki Başhekim ve Hekim'in ahlakı ile vicdanı ile Allah korkusu ile alakalı bir şey.   Hekim kardeşlerimizin gereken ilgi ve alakayı halkımız üzerine göstermelerini diliyorum. Gereksiz yere Antibiyotik ve ilaç yazmasınlar. Avrupa'da artık bu tür ilaçlar kullanılmıyor. Türkiye'de bilinçsiz bir Antibiyotik kullanımı var ve bu halkımızın sağlığını kötü yönde etkilemeye maalesef devam etmektedir. Diyerek sözlerini tamamladı.

 Diş hekimliğinin yanı sıra aktif STK çalışmalarıyla İnegöl’ümüze büyük katkılar sunan Sayın Naci Köseoğlu'na bizlerde Bursa Haber Gazetesi ailesi olarak çalışmalarında ve hedeflerinde başarılar diliyoruz.

İletişim Bilgileri:

Osmaniye Mahallesi, Atatürk Bulvarı No:55 D:1 İnegöl/Bursa

Telefon: (0224) 715 11 59

HABER VE FOTOĞRAF: ÖZKAN YILDIRIM

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.