Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

EVRENDEKİ YERİNİ SORGULAYAN ÇOCUKLAR YETİŞTİRİYORUZ

EVRENDEKİ YERİNİ SORGULAYAN ÇOCUKLAR YETİŞTİRİYORUZ

Haber Giriş Tarihi: 24.09.2018 00:00
Haber Güncellenme Tarihi: 24.09.2018 00:00
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
EVRENDEKİ YERİNİ SORGULAYAN ÇOCUKLAR YETİŞTİRİYORUZ

-Mergül Hanım sizi tanıyabilir miyiz?

 Mergül Dereli, 81 Bulgaristan Kırcaali doğumluyum. 8 yaşında Türkiye’ye göç ettik. Üniversite lisans mezunuyum. Yüksek lisansımı Konya Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde bitirdim. Yüksek lisansımı yaparken Montessori’ye ilgi duydum ve sürekli Montessori kitaplarını, okullarını inceledim. Montessori’nin klasik eğitimden ve diğer eğitim modellerinden üstünlüklerini karşılaştırarak bir tez verdim. Sonrasında okul açmak kısmet oldu. 2017 yılından beri faaliyetteyiz. Milli Eğitim’e bağlandık.

-Montessori eğitiminden bahsedebilir misiniz? Eğitimde verilen kalite, okulun fiziki koşullarıyla ilgili bilgiler verebilir misiniz?

 Okulumuz butik bir okul, 3 sınıflı bir okuldur. Sınıflara 15 çocuktan fazla çocuk almıyoruz. 80 m2 sınıflarımız var. Hiçbir yerde görülmemiş sınıflarımız Montessori donanımlıdır. Montessori materyallerimiz yurtdışından geliyor. Oldukça donanımlı sınıflarımız var. Her materyalimizin kavramı var. Çocukların beyin gelişimine yönelik materyaller üretilmiş. 100 yıl önce ortaya çıkmış bir eğitim sistemidir. Maria Montessori çocuğu gözlemiş ve çocuğun ihtiyaçlarına yönelik uygulamıştır. İtalya’nın ilk kadın doktoru, pedagog ve antropoloji profesörü Maria Montessori (1870-1952) yüzyılın başlarında her bir çocuğun bireyselliğine azami ölçüde uyan bir pedagoji geliştirir. Bu, çocuğun bireysel becerilerine ve ilgi alanlarına, bireysel öğrenme hızına ve karakter özelliklerine uygun bir pedagojidir. İtalya’nın ilk kadın doktoru, pedagog ve antropoloji profesörü Maria Montessori (1870-1952) yüzyılın başlarında her bir çocuğun bireyselliğine azami ölçüde uyan bir pedagoji geliştirir. Bu, çocuğun bireysel becerilerine ve ilgi alanlarına, bireysel öğrenme hızına ve karakter özelliklerine uygun bir pedagojidir. Matematik materyalleri, coğrafya materyalleri, dil gelişimi, günlük yaşam becerileri yani birazda insan olmayı öğretmiş bize bu eğitim sistemi… Doğayı çok güzel inceliyoruz, doğadan topladıklarımızı sınıfta çok güzel bir şekilde eğitim konseptine müdahale edebiliyoruz. Benim bu eğitim sisteminde doğayı kullanmak çok hoşuma gidiyor.

-Sınıflarınızda hangi yaş gruplarınız var?

 Sınıflarımız 3-6 yaş arasında, Montessori eğitiminde karışık olması gerekiyor. Geçen yıl denedik ama bu sene yakın grupları aldık. 3’ler ve 4-5 şeklinde gruplara ayırdık. Türk eğitim sistemi çok karışık yaşa el vermiyor.

-Çocuklarla beslenme şekliniz nasıl?

 Biz aile ortamıyız, 3 tane öğretmenimiz var. Yemeklerimizi annem yapıyor. Kendi mutfağımızda, annemin bahçesi var. Küçük bir bahçe olmasına rağmen domates sularımız, konservelerimiz oradan çıkıyor. Organiktir, hiçbir şekilde ilaç kullanılmıyor. Yaz döneminden kompostolarımızı yapıyoruz. Tarhanamızı, yoğurdumuzu mayalarız. Et olarak Longoz Ormanları’ndan dana kestiriyoruz ve kıyma yaptırıyoruz. İnekler serbest geziyor, en organik et oradadır. Serbest gezindiği için daha stressiz oluyor ve ormanda doğal besleniyor.

 Montessori okulunda çocuklara çalışmayı sevdiriyoruz, üretkenliği sevdiriyoruz. Doğayı tanısın, belki tarımla uğraşmak ister, hayvancılıkla uğraşmak ister. Biz klasik sistemle çocukları gün boyu oturtuyoruz, masa başı etkinlikler, kes yapıştır, kağıtlar kağıtlar kağıtlar… Montessori eğitimi çok farklı bir sistem, daha çok üretkenliği destekliyor.

-1 senede gerçekten bu okulda güzel bir sinerji yakalamışsınız. Gelecek hedefleriniz nelerdir?

 İlk hedefim, bir sonraki hedefim Orman okullarıdır. Çocukların doğadan koptuğuna, koparıldığına inanıyorum. Taş binalar içine sıkıştırılmış, bahçeler de artık beton, çimene de basma imkanı yok. Bahçemiz küçük olsa da çocuklarımızı çıplak ayakla çimende gezdiriyorum. Keşke imkanlarımız çok olsa… Bu şekilde farklı projelerimiz var.

-Son olarak neler söylemek istersiniz, ne tür mesajlar vermek istersiniz? Çocuklarını Masal Şatosu Montessori Okulu’na gönderen velilerimiz neler kazanacaklar? Çocuklar neler kazanacaklar?

 Çocuklarımız en değerlilerimiz, benimde 2 çocuğum var. Biri 10 yaşında, diğeri 3,5 yaşında. Küçük çocuğum burada, yani düşünün hepsini kendi çocuğum gibi düşünüyorum. Hepsi anne şefkati alsın istiyorum. Ayrı ayrı bireysel eğitim de veriyoruz. Kendi çocuğuma ne yediriyorsam onlara da yediriyorum. Aynı şartlarda eğitim almasını istiyorum. Çünkü ben bir anne hassasiyetiyle bakıyorum. Daha çok Matematikle ilgilensin istediğim için Montessori eğitimde matematik materyalleri gerçekten çok ileridedir. Dünyada 50 ülke saymışlar, matematikte başarı sıralaması olarak biz sondan ilk 5’teyiz. Mutlaka matematiğe eğilmemiz gerekiyor. 4 yaşından sonra çocukların artık matematikte ilerlenmiş olması gerekir. Hala sayılarla uğraşmamamız lazım, biz artık 4 yaş itibari çocuklarımızla çarpma, bölmeye de geçtik. Birebir materyalleri dizerek yapıyorlar. Bizde çocuklar oyun halinde öğrendikleri için onlar için daha kalıcı oluyor.

 Matematiği güçlü, coğrafyaya ve doğaya ilgi duyan, evrendeki yerini sorgulayan çocuklar yetiştirmek istiyoruz. Çünkü Montessori eğitimi evrendeki yerini sorgulatma hedefiyle ilerliyor. Çocuk kutsaldır. Emanettir. Herkes pırlantasını bırakıyor bize, biz de o pırlantaya gözümüz gibi bakıyoruz.

Bizler de Bursa Haber Gazetesi ailesi olarak bizi Görükle’ye, okulunuza konuk ettiğiniz için teşekkür ediyoruz. Sizin bu kutsal çalışmalarınızda başarılı bir şekilde ilerleminizi, gelecek hedeflerinizde mutlaka muvaffak olmanızı diliyoruz.

HABER VE FOTOĞRAF: ÖZKAN YILDIRIM

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.