Türk Eğitim-Sen Bursa 1 nolu Şube Başkanı Sayın Kazım Sarnık ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.
Haber Giriş Tarihi: 26.09.2017 12:52
Haber Güncellenme Tarihi: 26.09.2017 12:52
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
Türk Eğitim-Sen Bursa 1 nolu Şube Başkanı Sayın Kazım Sarnık ‘Eğitim sisteminde 1+5+3+4 sistemine dönülmelidir. Liselerin 4 yılının 1. yılı YÖNLENDİRME LİSELERİ haline dönmeli, ne kadar sınavsız bir sistemden bahsediliyorsa da sınav eğitimin bir parçasıdır. Bizim önerimiz Fen ve Anadolu liselerine sınavla girişin devam etmesi’ dedi.
Sayın Başkanım yeni Eğitim-Öğretim yılı başındayız. Ve Bu müstesna günlerde bütün eğitim camiasına, vatandaşlarımıza ve okuyucularımıza ne tür mesajlar vermek istersiniz?
Öncelikle 2017-2018 Eğitim-Öğretim yılının bütün Bursa ve ülkemize hayırlar getirmesini temenni ederiz. Bursa'da maalesef yeni yıl iyi başlamadı. Demirtaş Mesleki Teknik, Anadolu Lisesi ve Tophane Mesleki Teknik Anadolu Lisesi gibi daha birçok okulun, yerleşik kurumların yıkılmasına karar verildi ve öğrenciler başka okullara taşındı. Bu taşımadan dolayı binlerce öğrenci olumsuz etkilendi. Şayet Milli Eğitim Bakanlığı bu konudaki yıkım kararını tercih döneminde velilere duyurmuş olsaydı bu tür bir kaos daha az yaşanacaktı.
Tabii Milli Eğitim Bakanlığı'ndaki kaos sadece yerel de değil genelde de birçok olumsuzluklar maalesef devam etmektedir. Milli Eğitim Bakanlığı'nda sistemden çok sistemsizlik hâkimdir. Sık sık değiştirilen sistemler memleketimizin geleceği olan gençleri karamsarlığa itmekte, psikolojik travmalar yaşatmaktadır. Bunların en son örneği TEOG'un kaldırılması olmuştur. TEOG getirilirken aynı siyasal anlayış kendi getirdiği sistemi bir müddet sonra reddederek Sanki başka birileri getirmişte kendileri değiştiriyormuş algısı yaratmaktadır. Millet şu anda çocukları için ne yapacağını bilemez haldedir. Vatandaş planlamasını TEOG'a göre yaptığı için bütün bunların belirsizliği vatandaşı da son derece karamsarlığa itmiştir. 4+4+4 dedikleri eğitim sisteminden de yakında vazgeçerlerse kimse şaşırmamalıdır.
Buradan kendilerine teklif ediyorum;
Eğitim sisteminde 1+5+3+4 sistemine dönülmelidir. Liselerin 4 yılının 1. yılı YÖNLENDİRME LİSELERİ haline dönmeli, ne kadar sınavsız bir sistemden bahsediliyorsa da sınav eğitimin bir parçasıdır. Bizim önerimiz Fen ve Anadolu liselerine sınavla girişin devam etmesi. Fen ve Anadolu liselerine alternatif olarak da Akademik eğitim verecek herkesin Mahallesi'nde "düz liseler" açılmalıdır. Sınavları kazanamayanlar şayet mesleki eğitime devam etmek istiyorlarsa sınavsız gidebilecekleri bu okullara devam edebilirler.
YÖNLENDİRME LİSELERİ AÇILSIN..
Mesleki eğitime yönelecek öğrenciler için ise sadece dokuzuncu sınıfların( lise 1)' lerin öğrenim göreceği Yönlendirme liseleri açılmalıdır. Öğrenciler burada alacakları bir yıllık eğitim sonucunda o ildeki farklı mesleki, teknik liselere başarı durumlarına göre geçiş yapa bilmelidirler.
Milli Eğitim Bakanlığı'ndaki plansızlığın bir başka örneği sürekli değişen yönetmeliklerdir. Bugün geçerli olan bir yönetmelik yarın değiştirilerek milli eğitimi kendine göre "Dizayn" etmenin bir aracı haline getirilmektedir. Yönetici atamalarında mülakat sistemi bunun en açık göstergesidir. Sınavla ehliyet ve Liyakat ölçülebilir ancak mülakatla ne ölçülmektedir diye sorarım? Mülakatın kaldırılması yönetici atamalarındaki şaibeyi ortadan kaldıracaktır. Ama ne yazık ki mülakat sistemi daha da yaygınlaştırılarak memur ve öğretmen alımlarında daha da etkin hale getirilmiştir.
Ayrıca belirtmek istediğim diğer önemli bir sıkıntı ise özellikle Bursa gibi Büyükşehirlerde öğrencilerin okul gidiş gelişlerinde kullandıkları servislerin donanımları, sürücü eğitimleri konularında gerekli denetimlerin yapılması son derece önem arz etmektedir.
Bursa'da öğretmen açığı halen devam etmektedir. Açık olan kadrolara atama yapılmadığı için eğitim-öğretim ücretli öğretmenlerle götürülmeye çalışılmaktadır. Ücretli öğretmenlik bir nevi köleliği hatırlatmaktadır. Okul ve çevre güvenliği açısından riskli olan bölgelerde öğrenciler çevrenin olumsuz etkilerinden korunmalı, okul idareleri ve emniyet teşkilatı bunlarla ilgili gerekli önlemleri mutlaka almalıdır.
Türk Eğitim-Sen geçmişte olduğu gibi bugünde eğitim çalışanlarının yanındadır. Her türlü haksızlık ve hukuksuzluk karşısında daima dimdik ayaktadır .Hiçbir devirde hiçbir gücün karşısında eğilmemiştir. Her zaman hakkın ve haklının yanında yer almıştır.
“ BİZİM İLKEMİZ ÖNCE ÜLKEMİZ”
"Türkiye Sevdamız ekmek için kavgamız” anlayışıyla mücadelemizi sürdürmekteyiz.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
EĞİTİM DENEME TAHTASINA DÖNDÜ !!
Türk Eğitim-Sen Bursa 1 nolu Şube Başkanı Sayın Kazım Sarnık ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.
Türk Eğitim-Sen Bursa 1 nolu Şube Başkanı Sayın Kazım Sarnık ‘Eğitim sisteminde 1+5+3+4 sistemine dönülmelidir. Liselerin 4 yılının 1. yılı YÖNLENDİRME LİSELERİ haline dönmeli, ne kadar sınavsız bir sistemden bahsediliyorsa da sınav eğitimin bir parçasıdır. Bizim önerimiz Fen ve Anadolu liselerine sınavla girişin devam etmesi’ dedi.
Sayın Başkanım yeni Eğitim-Öğretim yılı başındayız. Ve Bu müstesna günlerde bütün eğitim camiasına, vatandaşlarımıza ve okuyucularımıza ne tür mesajlar vermek istersiniz?
Öncelikle 2017-2018 Eğitim-Öğretim yılının bütün Bursa ve ülkemize hayırlar getirmesini temenni ederiz. Bursa'da maalesef yeni yıl iyi başlamadı. Demirtaş Mesleki Teknik, Anadolu Lisesi ve Tophane Mesleki Teknik Anadolu Lisesi gibi daha birçok okulun, yerleşik kurumların yıkılmasına karar verildi ve öğrenciler başka okullara taşındı. Bu taşımadan dolayı binlerce öğrenci olumsuz etkilendi. Şayet Milli Eğitim Bakanlığı bu konudaki yıkım kararını tercih döneminde velilere duyurmuş olsaydı bu tür bir kaos daha az yaşanacaktı.
Tabii Milli Eğitim Bakanlığı'ndaki kaos sadece yerel de değil genelde de birçok olumsuzluklar maalesef devam etmektedir. Milli Eğitim Bakanlığı'nda sistemden çok sistemsizlik hâkimdir. Sık sık değiştirilen sistemler memleketimizin geleceği olan gençleri karamsarlığa itmekte, psikolojik travmalar yaşatmaktadır. Bunların en son örneği TEOG'un kaldırılması olmuştur. TEOG getirilirken aynı siyasal anlayış kendi getirdiği sistemi bir müddet sonra reddederek Sanki başka birileri getirmişte kendileri değiştiriyormuş algısı yaratmaktadır. Millet şu anda çocukları için ne yapacağını bilemez haldedir. Vatandaş planlamasını TEOG'a göre yaptığı için bütün bunların belirsizliği vatandaşı da son derece karamsarlığa itmiştir. 4+4+4 dedikleri eğitim sisteminden de yakında vazgeçerlerse kimse şaşırmamalıdır.
Buradan kendilerine teklif ediyorum;
Eğitim sisteminde 1+5+3+4 sistemine dönülmelidir. Liselerin 4 yılının 1. yılı YÖNLENDİRME LİSELERİ haline dönmeli, ne kadar sınavsız bir sistemden bahsediliyorsa da sınav eğitimin bir parçasıdır. Bizim önerimiz Fen ve Anadolu liselerine sınavla girişin devam etmesi. Fen ve Anadolu liselerine alternatif olarak da Akademik eğitim verecek herkesin Mahallesi'nde "düz liseler" açılmalıdır. Sınavları kazanamayanlar şayet mesleki eğitime devam etmek istiyorlarsa sınavsız gidebilecekleri bu okullara devam edebilirler.
YÖNLENDİRME LİSELERİ AÇILSIN..
Mesleki eğitime yönelecek öğrenciler için ise sadece dokuzuncu sınıfların( lise 1)' lerin öğrenim göreceği Yönlendirme liseleri açılmalıdır. Öğrenciler burada alacakları bir yıllık eğitim sonucunda o ildeki farklı mesleki, teknik liselere başarı durumlarına göre geçiş yapa bilmelidirler.
Milli Eğitim Bakanlığı'ndaki plansızlığın bir başka örneği sürekli değişen yönetmeliklerdir. Bugün geçerli olan bir yönetmelik yarın değiştirilerek milli eğitimi kendine göre "Dizayn" etmenin bir aracı haline getirilmektedir. Yönetici atamalarında mülakat sistemi bunun en açık göstergesidir. Sınavla ehliyet ve Liyakat ölçülebilir ancak mülakatla ne ölçülmektedir diye sorarım? Mülakatın kaldırılması yönetici atamalarındaki şaibeyi ortadan kaldıracaktır. Ama ne yazık ki mülakat sistemi daha da yaygınlaştırılarak memur ve öğretmen alımlarında daha da etkin hale getirilmiştir.
Ayrıca belirtmek istediğim diğer önemli bir sıkıntı ise özellikle Bursa gibi Büyükşehirlerde öğrencilerin okul gidiş gelişlerinde kullandıkları servislerin donanımları, sürücü eğitimleri konularında gerekli denetimlerin yapılması son derece önem arz etmektedir.
Bursa'da öğretmen açığı halen devam etmektedir. Açık olan kadrolara atama yapılmadığı için eğitim-öğretim ücretli öğretmenlerle götürülmeye çalışılmaktadır. Ücretli öğretmenlik bir nevi köleliği hatırlatmaktadır. Okul ve çevre güvenliği açısından riskli olan bölgelerde öğrenciler çevrenin olumsuz etkilerinden korunmalı, okul idareleri ve emniyet teşkilatı bunlarla ilgili gerekli önlemleri mutlaka almalıdır.
Türk Eğitim-Sen geçmişte olduğu gibi bugünde eğitim çalışanlarının yanındadır. Her türlü haksızlık ve hukuksuzluk karşısında daima dimdik ayaktadır .Hiçbir devirde hiçbir gücün karşısında eğilmemiştir. Her zaman hakkın ve haklının yanında yer almıştır.
“ BİZİM İLKEMİZ ÖNCE ÜLKEMİZ”
"Türkiye Sevdamız ekmek için kavgamız” anlayışıyla mücadelemizi sürdürmekteyiz.
İletişim Bilgileri:
Fevzi Çakmak Caddesi,
Göktaş İş Merkezi Kat :3 Daire: 13
Tel: 0224 273 16 84
Osmangazi /Bursa
Hazırlayan ve fotoğraf : ÖZKAN YILDIRIM
En Çok Okunan Haberler