Diyetisyen Seher DALLI ile Zayıflama Sürecinde Psikolojinin Rolü

Sizi daha yakından tanıyabilir miyiz? Seher Dallı kimdir?

   1993 yılında Bursa’da doğdum.İlköğretim ve lise eğitimimi Bursa’da tamamladım.Dört yıllık lisans eğitimimi İstanbul Medipol Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü’nde tamamladım.Lisans eğitimimin son yılında yüksek lisansa başladım.Yüksek lisans  eğitimi süresince bir yıl eğitim iki yıl tez çalışması şeklinde ilerledim .Tez çalışmam tüp mide ameliyatı olan hastalar üzerineydi.İki hafta içerisinde bariatrik cerrahi üzerine olan uzmanlığımı da almış olacağım.Ayrıca eğitim hayatım süresince çeşitli sempozyum ve kongrelere katılarak eğitimimi destekledim . Diyet sürecinin psikolojik boyutunun  cok önemli olduğuna inandığım için nlp eğitimi de aldım,bu süreçte nlp ile insanların farkındalıklarını ortaya çıkarmayı amaçlıyorum.Yaklaşık üç yıldır meslek hayatıma Bursa Esentepe Hastanesi’nde devam ediyorum.

--Yaz döneminin başındayız insanlar daha fazla dikkat ediyor beslenmelerine artık, neler önerirsiniz önerirsiniz okurlarımıza bu süreçte?

   Kış mevsimi daha hareketsiz ve kilo almaya açık bir dönem.Bir iki kilo yazla kış arasında değişiyor genellikle.Beslenme şekline biraz dikkat edilerek karbonhidrat tüketimi azaltılmasıyla atılabilecek kilolar  bunlar .Ancak alınan kilo bir iki kilodan fazlaysa şok diyetler yerine kilo almanın temel nedenini çözdükten sonra ,kişilerin bir beslenme programı eşliğinde bu kiloyu vermeye çalışmaları çok daha avantajlı olacaktır.Çünkü şok diyetlerle düzenli olan metabolizmaları bozulabiliyor .

--Peki Seher Hanım sağlıklı bir kilo verme süreci için sporla diyet uyumu nasıl olmalıdır sizce?

  Spor sağlıklı yaşamın bir parçası aslında doğal olarak sağlıklı beslenmenin de bir parçası.Herkes vaktine ,bütçesine, zamanına göre hayatına yerleştirebileceği bir aktivite bulup onunla yaşamalı.Örneğin yürüyüş rahat bir şekilde gerçekleştirilebilecek bir aktivite aynı zamanda kilo verme sürecinde oluşan kas kaybını önlediği ve kişinin metabolizması açısından olumlu sonuçlar getirdiğinden tercih edilebilir.Haftada 2-3 gün bile olsa oldukça yararlı olacaktır.Tabi bölgesel zayıflama için ayrı spor ve egzersizlerin yapılmasını öneriyoruz.

--Özellikle son yıllarda kilo ve obezite oranlarında bir artış söz konusu.Bunun altında yatan nedenler ne sizce?Bir diyetisyen olarak bu hastalara neler öneriyorsunuz?

  Çağımızın en büyük sorunlarından biri hareketsizlik aslında.Bu bize teknolojinin getirdiği en büyük olumsuzluk belki de.Küçük yürüme mesafelerini bile ortadan kaldırıyoruz artık.Obeziye neden olan temel faktörlerden biri bu.Bir diğeri yoğun çalışma koşullarının getirdiği sağlıksız hazır beslenme şekli.Bir de geç saatlerde tüketildiğinde bu yağlı besinler atılması zor kilolara dönüşüyor.Bu beslenme şeklini görerek büyüyen çocuk sağlıklı beslenmenin ne demek olduğunu anlayamıyor.Bu nedenle çocukluk çağında obezite de büyük sorun haline geldi günümüzde.Bunun önüne geçmek için egzersizleri ,aktif geçirilen zamanları arttırmak gerek.Yağlı ve yüksek karbonhidratlı yiyeceklerden alınan enerji kan şekeri dalgalanmalarına neden oluyor aynı zamanda.Bu beslenme şekli düşük enerjiyi dolayısıyla bitkinliği ve çalışma performasında düşüşleri beraberinde getiriyor ,kalp hastalığı ve diyabeti de tetikliyor.Kilolu ve obez bireylere dönüşmemek için insanların kendilerine (spor ve beslenmelerine)daha  fazla zaman ayırmaları gerektiğini düşünüyorum.

--Peki Seher Hanım iş dışında nelerle ilgileniyorsunuz genellikle?

   İşten kalan zamanlarımda spora ve egzersize zaman ayırmaya çalışıyorum.Tenis ilgi alanlarımdan biri ve fotoğrafçılığa zaman ayırıyorum özellikle doğa fotoğrafları çekmeyi çok seviyorum.Piyano öğrenmeye çalışıyorum ayrıca.

--Son olarak eklemek istediğiniz okurlarımızı bilgilendirmek istediğiniz konular var mı?

   Bize gelen danışanlarımızla nasıl bir süreç izlediğimizden bahsedebilirim.Danışlarımızın öykülerini öğreniyoruz aslında nasıl bir yaşamları var, nasıl besleniyorlar.Sonra kan tahlili ile insülin direnci ,kolestrol seviyesi ,demir ,b12 seviyeleri gibi değerlerini analiz ediyoruz ,bu değerlerle bir beslenme programı oluşturuyoruz danışanımızla.Hastanemizdeki ‘vücut analiz tartısıyla’ kas ve yağ oranlarını gözlemliyoruz iki haftalık periyotlarla .Danışanlar için bir eğitim gibi aslında tüm bu süreç. Psikoloji çok önemli bu aşamada ,duygu değişim durumu aşırı yemeyi tetikliyor çünkü.Biz toplum olarak üzüntümüzü de sevincimizi de yemek yiyerek gidermeye çalışırız.Bunu kontrol etmelerini sağlıyoruz danışanlarımızın.  Amacımız kalıcı kiloya ulaşmak ,kişinin yaşamına uyumlu onu mutlu edecek bir beslenme programı oluşturmaya çalışmak .Diyerek sözlerini tamamladı.

HABER VE FOTOĞRAF: ÖZKAN YILDIRIM