Bursa’da bale dendiğinde akla gelen ilk isim; “NERİMAN BEKİROĞLU”
Bursa’da bale dendiğinde akla gelen ilk isim; “NERİMAN BEKİROĞLU”
35 yıldır Bursa'da hizmet vermekte olan Neriman Bale Kursu’nun kurucusu Hanımefendi Neriman Bekiroğlu ile balenin incelikleri, niçin Bursa'yı seçtiği ve daha birçok merak edilenleri öğreneceğiniz röportajımıza başlıyoruz.
Haber Giriş Tarihi: 21.09.2018 00:00
Haber Güncellenme Tarihi: 21.09.2018 00:00
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
Öncelikle Neriman Hanım sizi tanıyabilir miyiz?
İstanbul doğumluyum. Henüz Okula başlamadan evvel 5 yaşında baleye başladım. Baleyi çok sevdim, çok yetenekli olduğumu söyleyen öğretmenim de beni konservatuvara yönlendirdi. Konservatuvarla birlikte ilkokul, ortaokul ve lise eğitimlerimi de tamamladım. Konservatuvarı bitirdikten sonra Anadolu Hisarı Spor Akademisinde Yükseköğrenimimi tamamladım, daha sonra da Spor Akademisinde Ritmik Jimnastik öğretim görevlisi olarak kariyerime devam ettim. Bu arada bale öğretmenliğine de aynı şekilde devam ettim. Konservatuvar ile birlikte aynı zamanda, Dilek Bale Okulu mezunuyum. Dilek Bale Okulu'nun düzenlediği gençlik bale topluluğunda uzun yıllar dans ettim. Daha sonra Almanya'ya yerleştim. Almanya'da bulunduğum sürede bale ile ilgilendim Krefeld Şehir Tiyatrosu'nda çalışmalarımı sürdürdüm. Almanya'dan sonra bale okulu açmaya karar verdim.
Peki, Neriman Hanım Bursa'ya gelmeniz, Bursa'yı seçmeniz nasıl oldu?
Bursa gelişimiz çok enteresan oldu. Şöyle; İstanbul doğumluyum başta da söylediğim gibi ağırlıklı olarak çevrem oradaydı. Almanya dönüşü ani bir kararla okul açmaya karar verdik. İstanbul'da o dönemde 4 tane bale okulu vardı, bunlardan biri benim öğretmenime aitti, öğretmenimle çok güzel bir ilişkim vardı çok yakın saygın bir ilişkim vardı ben acaba İstanbul'da bale okulu açarsam öğretmenime saygısızlık olur mu diye çok düşündüm ve o süreçte kendisine ulaşmaya çalıştım. Tabii o zamanlar şimdiki gibi iletişim olanakları yoktu, ulaşamadım. Acaba yanlış anlaşılır mıyım? diye yanlış anlaşılırsam onun altından kalkamayacağımı düşünerek İstanbul'a en yakın şehir ayrıca yakınlarımızın da yaşadığı Bursa'da karar kıldık. Bursa'ya İlk geldiğimiz gün Beşikçiler Caddesi'ndeki okul yerini bulduk ve 1984 yılında hizmet vermeye başlamış olduk. Hatta sonrasında direk hocamın yoğun ısrarlarına rağmen Bursa'da kalmaya karar kıldık. Yeni nesil bunu anlamakta gerçekten zorluk çekiyor. Kısmet Bursa oldu, iyi de oldu diye düşünüyorum. Bursa'nın ilk Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı Bale Okulu olduk ve bu sene 35. yılımız.
O kadar çok şey katar ki, öncelikle bale çok yönlü bir sanat, bunu fark etmemiz gerekiyor, genelde baleyi sadece dans yönüyle hareket yönünde algılıyoruz, fakat bale yapan öğrenci Sanat olarak bale sanatı ile ilgilenmiş oluyor, klasik müzikle ilgilenmiş oluyor, kulakları gelişmiş oluyor. Bu bir kültür oluşturuyor onun dışında tabi sahneye çıktıklarında dekorla kostümle tanışmış oluyorlar, bu da sanatın bir başka yönü ve tabii ki tiyatro ile ilgilenmiş oluyorlar çünkü iyi bir dansçının mimikleri de ifadeleri de çok önemlidir. .Derslerimizde tüm bu çalışmaları yapıyoruz bale ile birlikte solfej dersleri de veriyoruz. Teorik derslerimiz var solfej dersi veriyoruz, çocuklar müzik kulağının ritim duygularının gelişmesi için bale solfeji dersleri alıyorlar. Onun dışında derslerimiz içerisinde mimik çalışmaları yapıyoruz çeşitli duygular, düşünceler canlandırılıyor ve böylece çocuklar yarı zamanlı bir konservatuvar eğitimi almış oluyorlar. Bu balenin çok yönlü olması adına önemli bir vurgudur. Öncelikle bunu hatırlamamız gerekiyor, bunun dışında çok önemli bir disiplin sanatı bale, disiplin olmadan özverili olmadan çalışkan olmadan yapılabilmesi mümkün değil çok tekrar gerektiriyor disiplinli olmadan hayatınızı ders programınızı hayatınızı doğru programlamadan sürdürmemiz mümkün değil. Dolayısıyla zorlayıcı bir sanat çünkü vücudunuzu zorluyorsunuz, hareketler zor, çok tekrar etmeniz gerekiyor, sabırlı ve dirençli olmayı öğreniyorsunuz. Bunlar tabii çok önemli detaylar, bale okullarının en önemli avantajlarından biri de uzun soluklu bir eğitim süreci olması 4 yaşında, 5 yaşında başlayan çocuk aşağı yukarı lise çağında bu eğitimi tamamlıyor. Bu süreç içerisinde zamanlarını en doğru şekilde kaliteli geçiriyorlar. Kötü alışkanlıklardan da uzaklaşıyorlar. Sanatın ve sporun tabii birçok dalı var yüzme ve tenis genelde tercih edilen sporlar ama balede önünüzü de görebiliyorsunuz. Yani bu eğitimi alırken meslek edinmiş oluyorsunuz. Milli Eğitim Bakanlığı onaylı sertifika alıyorsunuz artı bir de asistanlık staj dönemi geçirerek bale öğretmeni olabiliyorsunuz. Yani ikinci alternatif bir mesleğiniz olmuş oluyor. Arkadaşlarımdan, öğrencilerimden birçok kişi var mimar olup, doktor olup, avukat olup aynı zamanda Bale öğretmeni olanlar her iki mesleği birden yapan çok öğrencimiz, arkadaşlarımız, dostlarımız var. Dolayısıyla çok doğru bir seçim oluyor kanaatindeyim. Bale ile vücudunuzu çok iyi eğitiyorsunuz, vücudunuzu çok iyi tanıyorsunuz, dolayısıyla her spora yardımcı oluyor, birçok sporun özellikle jimnastik, aletli jimnastik bale temelin de olmazsa olmazıdır. Artı kas güçlendirici ve esnekliği egzersizleri ile birlikte basketbolcular, futbolcular, eskrimciler hepsi bale eğitimi alıyorlar, ama tabii ki balenin teknik kısmını kasların güçlülüğü kısmının eğitimini alıyorlar.
Neriman Hanım 35 yıllık süreç içerisinde takriben kaç öğrenciniz olmuştur bize ortalama bir rakam verebilir misiniz?
Tabii bunu özel olarak saymadım ama bunların içerisinde sonuna kadar sürdürenler olmuştur, mezun olabilenler vardır, çoğu bir iki sene sonra yarım bırakanlar vardır, bunların hepsini topladığımızda binlerce kişi olmuştur diye düşünüyorum.
Peki, gelecek hedefleriniz ile ilgili bizlere neler söyleyebilirsiniz?
Gelecekte tabii ki bale sanatının çok daha geniş kitlelere yayılması daha çok öğrencinin bu sanatı doğru bir şekilde öğrenmesini hedefliyorum. Şu anda gördüğüm bu sanat çok çabuk tüketiliyor her anaokulunda bale eğitimleri olduğunu görüyoruz ama bunu yapmak için yapmamak gerekiyor. Gerçekten doğru insanları bulup, bilgili insanları bulup baleyi doğru tanıtmak gerekiyor diye düşünüyorum.
Neriman Hanım röportajımızın da yavaş yavaş sonuna yaklaşmış bulunmaktayız, son olarak neler eklemek istersiniz topluma, bale severlere çocuklarına bale eğitimi aldırmak isteyen ailelere ne tür mesajlar vermek istersiniz?
Programımızdan biraz daha bahsetmek isterim, Örneğin biz Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı olan, ders programı ile müfredat programlı eğitimlerimize başladık. Ama yıllar içerisinde tabi çeşitli gelişmeler oluyor. Örneğin bu gelişmelerden biri İngiliz Kraliyet Balesinin Royal Akademi Bale bölümü ile yapmış olduğumuz işbirliği var, öğrencilerimiz 2 yılda bir bu okulun sınavlarına girerek, uluslararası belge almaya hak kazanıyorlar. Onun dışında yine Vaganova adında Rus ekolünün bir sistemi var. Onu Bulgaristan Sofya Müzik Akademisi'nin Bale Bölümü ile yürüttüğümüz iş birliği ile oluyor. Bu programları aynı zamanda 3 programı birden uygulayan okul sayısı çok az, genelde okullar bunlardan birini tercih ederler biz bunların hepsini birden uyguluyoruz ve her yıl Haziran ayının ilk haftasında yılsonu bale resitalimizi düzenliyoruz.
Son olarak bale eğitimine başlarken velilerimizin dikkat etmesi gereken konularla ilgili de birkaç bilgi vermek istiyorum. Bale eğitimine genelde 4 ya da 5 yaşlarında başlanıyor. Bu yaş grubunun ve bundan sonrasının öğretmenlerinin çok deneyimli olması gerekiyor, iyi bir bale pedagogu olması gerekiyor. Bu pedagog sadece ruhsal ve psikolojik anlamda değil, bu çok önemli çocukların psikolojisini iyi anlaması gerekiyor. Yani yüzüne baktığımızda onun acımı çektiğini, mutlumu, mutsuz mu olduğunu iyi anlamamız, ona değer vermemiz gerekiyor. Ayrıca her yaş ve sınıfın kendine uygun bir programı vardır, eğitim programı vardır, hareketleri vardır. Bunu çok iyi uygulamamız gerekiyor 4 yaşındaki 5 yaşındaki çocuklarımıza 7-8-10 yaşındaki çocukların yapacağı hareketleri veremezsiniz. İşte burada bazen karışıklıklar olabiliyor, yani iyi bir staj dönemi geçirmemiş olan bir genç baleyi çok iyi bilebilir çok iyi dans edebilir, ama öğretmek bambaşka bir şey. Bilmek ile öğretmek arasındaki kavramın çok iyi oturmuş olması gerekiyor, bunun içinde velilerimizin araştırması gerekmekte. Biz de yapılan en önemli yanlışlardan bir tanesi de tabii elbette herkes çok yoğun, zamanları çok değerli ama ilk yapılan telefonu açıp, işte ben bilgi almak istiyorum deniliyor ve öncelikle hemen fiyat soruluyor. Evet, tabi ki fiyatta çok önemli ama çocuklarımız, bu kadar değer verdiğimiz çocuklarımız, için biraz daha fazla zaman ayırmamız lazım. Okulları gezip, eğitim programlarını öğrenmek, okulun fiziki durumunu görmek, bale eğitimi ile ilgili genel bir bilgi edinip, ondan sonra fiyatları öğrenmek ve sonunda da kararlarını vermeleri gerekiyor. 50 lira, 100 lira eksik olduğunda yeterli olmayan bir okul mu tercih edilecek? En değerlilerimizi, çocuklarımızı emanet edileceğimizden çok daha dikkatli olmalı, daha hassas olmalıyız diye düşünüyorum. Mutlaka iyi araştırıp, bilgi sahibi olup, ondan sonra karar vermelerinin en güzel olacağına inanıyorum. Diyerek sözlerini tamamladı.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Bursa’da bale dendiğinde akla gelen ilk isim; “NERİMAN BEKİROĞLU”
35 yıldır Bursa'da hizmet vermekte olan Neriman Bale Kursu’nun kurucusu Hanımefendi Neriman Bekiroğlu ile balenin incelikleri, niçin Bursa'yı seçtiği ve daha birçok merak edilenleri öğreneceğiniz röportajımıza başlıyoruz.
İstanbul doğumluyum. Henüz Okula başlamadan evvel 5 yaşında baleye başladım. Baleyi çok sevdim, çok yetenekli olduğumu söyleyen öğretmenim de beni konservatuvara yönlendirdi. Konservatuvarla birlikte ilkokul, ortaokul ve lise eğitimlerimi de tamamladım. Konservatuvarı bitirdikten sonra Anadolu Hisarı Spor Akademisinde Yükseköğrenimimi tamamladım, daha sonra da Spor Akademisinde Ritmik Jimnastik öğretim görevlisi olarak kariyerime devam ettim. Bu arada bale öğretmenliğine de aynı şekilde devam ettim. Konservatuvar ile birlikte aynı zamanda, Dilek Bale Okulu mezunuyum. Dilek Bale Okulu'nun düzenlediği gençlik bale topluluğunda uzun yıllar dans ettim. Daha sonra Almanya'ya yerleştim. Almanya'da bulunduğum sürede bale ile ilgilendim Krefeld Şehir Tiyatrosu'nda çalışmalarımı sürdürdüm. Almanya'dan sonra bale okulu açmaya karar verdim.
Peki, Neriman Hanım Bursa'ya gelmeniz, Bursa'yı seçmeniz nasıl oldu?Bursa gelişimiz çok enteresan oldu. Şöyle; İstanbul doğumluyum başta da söylediğim gibi ağırlıklı olarak çevrem oradaydı. Almanya dönüşü ani bir kararla okul açmaya karar verdik. İstanbul'da o dönemde 4 tane bale okulu vardı, bunlardan biri benim öğretmenime aitti, öğretmenimle çok güzel bir ilişkim vardı çok yakın saygın bir ilişkim vardı ben acaba İstanbul'da bale okulu açarsam öğretmenime saygısızlık olur mu diye çok düşündüm ve o süreçte kendisine ulaşmaya çalıştım. Tabii o zamanlar şimdiki gibi iletişim olanakları yoktu, ulaşamadım. Acaba yanlış anlaşılır mıyım? diye yanlış anlaşılırsam onun altından kalkamayacağımı düşünerek İstanbul'a en yakın şehir ayrıca yakınlarımızın da yaşadığı Bursa'da karar kıldık. Bursa'ya İlk geldiğimiz gün Beşikçiler Caddesi'ndeki okul yerini bulduk ve 1984 yılında hizmet vermeye başlamış olduk. Hatta sonrasında direk hocamın yoğun ısrarlarına rağmen Bursa'da kalmaya karar kıldık. Yeni nesil bunu anlamakta gerçekten zorluk çekiyor. Kısmet Bursa oldu, iyi de oldu diye düşünüyorum. Bursa'nın ilk Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı Bale Okulu olduk ve bu sene 35. yılımız.
Peki, Sayın hocam bale eğitimi bale, miniklerimize, çocuklarımıza, gençlerimize neler katar?O kadar çok şey katar ki, öncelikle bale çok yönlü bir sanat, bunu fark etmemiz gerekiyor, genelde baleyi sadece dans yönüyle hareket yönünde algılıyoruz, fakat bale yapan öğrenci Sanat olarak bale sanatı ile ilgilenmiş oluyor, klasik müzikle ilgilenmiş oluyor, kulakları gelişmiş oluyor. Bu bir kültür oluşturuyor onun dışında tabi sahneye çıktıklarında dekorla kostümle tanışmış oluyorlar, bu da sanatın bir başka yönü ve tabii ki tiyatro ile ilgilenmiş oluyorlar çünkü iyi bir dansçının mimikleri de ifadeleri de çok önemlidir. .Derslerimizde tüm bu çalışmaları yapıyoruz bale ile birlikte solfej dersleri de veriyoruz. Teorik derslerimiz var solfej dersi veriyoruz, çocuklar müzik kulağının ritim duygularının gelişmesi için bale solfeji dersleri alıyorlar. Onun dışında derslerimiz içerisinde mimik çalışmaları yapıyoruz çeşitli duygular, düşünceler canlandırılıyor ve böylece çocuklar yarı zamanlı bir konservatuvar eğitimi almış oluyorlar. Bu balenin çok yönlü olması adına önemli bir vurgudur. Öncelikle bunu hatırlamamız gerekiyor, bunun dışında çok önemli bir disiplin sanatı bale, disiplin olmadan özverili olmadan çalışkan olmadan yapılabilmesi mümkün değil çok tekrar gerektiriyor disiplinli olmadan hayatınızı ders programınızı hayatınızı doğru programlamadan sürdürmemiz mümkün değil. Dolayısıyla zorlayıcı bir sanat çünkü vücudunuzu zorluyorsunuz, hareketler zor, çok tekrar etmeniz gerekiyor, sabırlı ve dirençli olmayı öğreniyorsunuz. Bunlar tabii çok önemli detaylar, bale okullarının en önemli avantajlarından biri de uzun soluklu bir eğitim süreci olması 4 yaşında, 5 yaşında başlayan çocuk aşağı yukarı lise çağında bu eğitimi tamamlıyor. Bu süreç içerisinde zamanlarını en doğru şekilde kaliteli geçiriyorlar. Kötü alışkanlıklardan da uzaklaşıyorlar. Sanatın ve sporun tabii birçok dalı var yüzme ve tenis genelde tercih edilen sporlar ama balede önünüzü de görebiliyorsunuz. Yani bu eğitimi alırken meslek edinmiş oluyorsunuz. Milli Eğitim Bakanlığı onaylı sertifika alıyorsunuz artı bir de asistanlık staj dönemi geçirerek bale öğretmeni olabiliyorsunuz. Yani ikinci alternatif bir mesleğiniz olmuş oluyor. Arkadaşlarımdan, öğrencilerimden birçok kişi var mimar olup, doktor olup, avukat olup aynı zamanda Bale öğretmeni olanlar her iki mesleği birden yapan çok öğrencimiz, arkadaşlarımız, dostlarımız var. Dolayısıyla çok doğru bir seçim oluyor kanaatindeyim. Bale ile vücudunuzu çok iyi eğitiyorsunuz, vücudunuzu çok iyi tanıyorsunuz, dolayısıyla her spora yardımcı oluyor, birçok sporun özellikle jimnastik, aletli jimnastik bale temelin de olmazsa olmazıdır. Artı kas güçlendirici ve esnekliği egzersizleri ile birlikte basketbolcular, futbolcular, eskrimciler hepsi bale eğitimi alıyorlar, ama tabii ki balenin teknik kısmını kasların güçlülüğü kısmının eğitimini alıyorlar.
Neriman Hanım 35 yıllık süreç içerisinde takriben kaç öğrenciniz olmuştur bize ortalama bir rakam verebilir misiniz?Tabii bunu özel olarak saymadım ama bunların içerisinde sonuna kadar sürdürenler olmuştur, mezun olabilenler vardır, çoğu bir iki sene sonra yarım bırakanlar vardır, bunların hepsini topladığımızda binlerce kişi olmuştur diye düşünüyorum.
Peki, gelecek hedefleriniz ile ilgili bizlere neler söyleyebilirsiniz?Gelecekte tabii ki bale sanatının çok daha geniş kitlelere yayılması daha çok öğrencinin bu sanatı doğru bir şekilde öğrenmesini hedefliyorum. Şu anda gördüğüm bu sanat çok çabuk tüketiliyor her anaokulunda bale eğitimleri olduğunu görüyoruz ama bunu yapmak için yapmamak gerekiyor. Gerçekten doğru insanları bulup, bilgili insanları bulup baleyi doğru tanıtmak gerekiyor diye düşünüyorum.
Neriman Hanım röportajımızın da yavaş yavaş sonuna yaklaşmış bulunmaktayız, son olarak neler eklemek istersiniz topluma, bale severlere çocuklarına bale eğitimi aldırmak isteyen ailelere ne tür mesajlar vermek istersiniz?Programımızdan biraz daha bahsetmek isterim, Örneğin biz Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı olan, ders programı ile müfredat programlı eğitimlerimize başladık. Ama yıllar içerisinde tabi çeşitli gelişmeler oluyor. Örneğin bu gelişmelerden biri İngiliz Kraliyet Balesinin Royal Akademi Bale bölümü ile yapmış olduğumuz işbirliği var, öğrencilerimiz 2 yılda bir bu okulun sınavlarına girerek, uluslararası belge almaya hak kazanıyorlar. Onun dışında yine Vaganova adında Rus ekolünün bir sistemi var. Onu Bulgaristan Sofya Müzik Akademisi'nin Bale Bölümü ile yürüttüğümüz iş birliği ile oluyor. Bu programları aynı zamanda 3 programı birden uygulayan okul sayısı çok az, genelde okullar bunlardan birini tercih ederler biz bunların hepsini birden uyguluyoruz ve her yıl Haziran ayının ilk haftasında yılsonu bale resitalimizi düzenliyoruz.
Son olarak bale eğitimine başlarken velilerimizin dikkat etmesi gereken konularla ilgili de birkaç bilgi vermek istiyorum. Bale eğitimine genelde 4 ya da 5 yaşlarında başlanıyor. Bu yaş grubunun ve bundan sonrasının öğretmenlerinin çok deneyimli olması gerekiyor, iyi bir bale pedagogu olması gerekiyor. Bu pedagog sadece ruhsal ve psikolojik anlamda değil, bu çok önemli çocukların psikolojisini iyi anlaması gerekiyor. Yani yüzüne baktığımızda onun acımı çektiğini, mutlumu, mutsuz mu olduğunu iyi anlamamız, ona değer vermemiz gerekiyor. Ayrıca her yaş ve sınıfın kendine uygun bir programı vardır, eğitim programı vardır, hareketleri vardır. Bunu çok iyi uygulamamız gerekiyor 4 yaşındaki 5 yaşındaki çocuklarımıza 7-8-10 yaşındaki çocukların yapacağı hareketleri veremezsiniz. İşte burada bazen karışıklıklar olabiliyor, yani iyi bir staj dönemi geçirmemiş olan bir genç baleyi çok iyi bilebilir çok iyi dans edebilir, ama öğretmek bambaşka bir şey. Bilmek ile öğretmek arasındaki kavramın çok iyi oturmuş olması gerekiyor, bunun içinde velilerimizin araştırması gerekmekte. Biz de yapılan en önemli yanlışlardan bir tanesi de tabii elbette herkes çok yoğun, zamanları çok değerli ama ilk yapılan telefonu açıp, işte ben bilgi almak istiyorum deniliyor ve öncelikle hemen fiyat soruluyor. Evet, tabi ki fiyatta çok önemli ama çocuklarımız, bu kadar değer verdiğimiz çocuklarımız, için biraz daha fazla zaman ayırmamız lazım. Okulları gezip, eğitim programlarını öğrenmek, okulun fiziki durumunu görmek, bale eğitimi ile ilgili genel bir bilgi edinip, ondan sonra fiyatları öğrenmek ve sonunda da kararlarını vermeleri gerekiyor. 50 lira, 100 lira eksik olduğunda yeterli olmayan bir okul mu tercih edilecek? En değerlilerimizi, çocuklarımızı emanet edileceğimizden çok daha dikkatli olmalı, daha hassas olmalıyız diye düşünüyorum. Mutlaka iyi araştırıp, bilgi sahibi olup, ondan sonra karar vermelerinin en güzel olacağına inanıyorum. Diyerek sözlerini tamamladı.
İletişim Bilgileri:
Zübeyde Hanım Doğumevi Kavşağı Hat Cad. Balıklıpınar Sk. No:28 Osmangazi/BURSA
T: 0224 234 44 77 - F: 0224 234 64 40
HABER VE FOTOĞRAF: ÖZKAN YILDIRIM
En Çok Okunan Haberler