“CHP kazanırsa ülkedeki kutuplaşma, huzursuzluk ve hukuksuzluklar biter”
“Bursa ülkenin 4. Büyük kenti ama hakkettiği hizmeti almıyor”
Cumhuriyet Halk Partisi'nden 2 dönemdir Milletvekili olarak Bursa'mızı Ankara'da başarıyla temsil etmekte olan Op.Dr. Ceyhun İrgil ile güzel, keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.
Haber Giriş Tarihi: 21.05.2018 13:04
Haber Güncellenme Tarihi: 21.05.2018 13:04
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
Öncelikle isterseniz Dr.Ceyhun İrgil'i tanıyalım.
1994 yılında U.Ü Tıp Fakültesinde Genel Cerrahi Uzmanı olan İrgil ,Kanser ,Tiroid, Meme Cerrahi ve Endoskopik Cerrahi alanlarında kariyeri boyunca eğitim amacıyla veya gözlemci olarak 1991'de İngiltere'de, Almanya'da ve 1996 yılında da Amerika'da birçok üniversite ve hastanelerde çalışmalar yürüttü. 1997 yılında Bursa Onkoloji hastanesinde Başhekim Yardımcısı oldu. 2007-2009 yıllarında Balıkesir Üniversitesi, Bandırma Sağlık Yüksekokulu Anatomi dersi Öğretim Görevlisi olarak görev yaptı. Dr. Ceyhun İrgil Bursa Tabip Odası Yönetim Kurulu ve Yayın Kurulu Üyeliği, Bursa Meme Hastalıkları ve Onkoloji Derneği, Bursa Acil Tıp ve Travma Derneği, Bursa Hepatobilier Cerrahi ve Organ Nakli Derneği, Sivil Toplum Derneği ve MDKK kuruculuğu yanı sıra, aynı derneklerde çeşitli zamanlarda başkanlık ve yönetim kurulu üyeliği yaptı. İlk kez 1978 yılında İzmir Ekspres ve Yeni Asır gazetelerinde yazıları yayınlanan İrgil ,1983 yılında Tıp Eğitimini sürdürürken Hakimiyet gazetesinde çocuk sayfası hazırladı. 1985-1988 yılları arasında "Bursa" ve "Uludağ " çocuk kulüplerinin kuruculuğunu yapan İrgil ayrıca haftalık sağlık, gençlik ve mizah sayfaları hazırladı. 1994 yılında Radyoaktif'te radyo programları yaptı. Daha sonra Olay FM’in kuruluşunda görev alan İrgil ,Olay TV, Hakimiyet, Bursa Hakimiyet ve Uludağ gazetelerinde çalıştı. Birçok ulusal gazete ve dergiye de makaleler yazdı. Gönüllü olarak Bursa Araştırmaları Vakfı ve dergisinde, Kent Konseyi Yürütme Kurulu üyeliği ve Sağlık Çalışma Grubu'nda Kent Müzesi ve kadın eğitimi projelerinde görev aldı.
Doktor Ceyhun İrgil 2003-2006 yılları arasında ülkemizde bir devlet hastanesi tarafından ilk kez uygulanan” Hastane Oteli” Türkiye'nin ilk” Medikal Onkoloji Hastanesi” Muradiye medresesinin KETEM Kanser erken tanı ve tarama Merkezi'ne ve sağlık Müzesi'ne dönüştürülmesi projelerini gerçekleştirdi.
Basılmış kitapları “Kızıma Mektuplar- 40 Yaş”,” Sağlık Tarihi (2 cilt)”, Bursa'nın Kadın yüzü”,” Fetret; Bir dönemin anatomisi” ve İçimdeki gökyüzü” adlı bir şiir kitabı bulunmaktadır. Birçok kitapta da bölüm yazarı olarak görev almıştır.
Dr.Ceyhun İrgil 1979 yılından bu yana fotoğraf sanatı ile ilgilenmektedir. 15 kişisel fotoğraf sergisi açan İrgil, Bursa Fotofest’in fikir babası ve kurucusudur. “Griye Veda Renklere Merhaba Projesi” gibi toplumsal projeleri ile Dr.İrgil'e Junior Chamber İnternational tarafından 2005'te kişisel başarı dalında birincilik ödülü verilmiştir. 2009 yılı yerel seçimlerinde Bursa Büyükşehir ve Nilüfer Belediyesi meclis üyeliğine seçilmiş olan İrgil , 2015 yılında ön seçimle TBMM 25 ve 26. Dönem Bursa Milletvekili olarak seçildi. 2015-2017 yılları arasında TBMM Milli Eğitim Kültür ve Spor Komisyonu, TÜRKPA ve AİBPA üyesi olarak görev yaptı.
· Peki Sayın milletvekilim Yeni dönemde aday değilsiniz galiba bu süreçte ilgili bizlere neler söylemek istersiniz?
---- Bu dönem sonunda, ara vereceğime söz vermiştim. 25 ve 26. Dönemlerde milletvekiliydim ve bu manada sözüme tutarak bu dönem sonunda ara vermeyi uygun buldum.
Ben öncelikle Bursa siyasetinde başından beri bana destek olan ve katkı koyan herkese çok teşekkür etmek istiyorum. Bu süreçte ister kendi partilim olsun ister olmasın bana bir şekilde destek olan yardım eden ve siyasette sağlıklı ve olumlu işler yapmama katkı koyan bütün Bursalılara partisi ne olursa olsun öncelikle teşekkür etmek istiyorum. Ayrıca bu süreçte, milletvekili sürecinde bütün Bursa'daki milletvekilleriyle iyi bir diyaloğum oldu ister CHP ister AKP ister MHP ister HDP fark etmez bütün milletvekilleri ile çalışmalar yaptık. Bursalılar adına iyi şeyler yapmaya çalıştık, aramızda her zaman iyi bir iletişim ve dostluk oldu, bu dost arkadaşlarıma çabaları için teşekkür etmek istiyorum. Bundan sonra da Bursa'dan milletvekili olacak bütün arkadaşlarıma başarılar dilemek istiyorum. Bundan sonra da bize görev düşmesi durumunda sanki bir milletvekili gibi Bursa’mız için her türlü çalışmayı yapacağımı söylemek isterim. 26. Dönem gerçekten Cumhuriyet tarihinin birinci meclisten sonra en çalkantılı, en karışık, en kaotik ve en önemli gelişmelerin yaşandığı bir dönem oldu. Bu 3 yılda, öncelikle meclis bombalandı bir darbe girişimi oldu. 11 büyük patlama oldu, bir iç savaş, bir dış savaş yaşandı. Büyük operasyonlar düzenlendi, binlerce insan, asker ve polis şehit oldu. Bu süreçte Feto darbesi ile birlikte parlamento büyük yara aldı, yani sonuçta madde madde gidersek OHAL ve Kanun hükmünde kararnameler yaşadık, anayasa değişikliği yaşadık, içtüzük değişikliği, hükümet değişikliği sistemi ve bu dönem yine iki tane genel seçim gördü şimdi üçüncü genel seçimi görecek 24 Haziran'da .Bunlara ilaveten bir referandum süreci de yaşandı bu dönemde , bu parlamento inanılmaz bir şekilde yoğunluk yaşadı ve yasa çıkarmakla meşgul oldu, kısa vakit görev almış olmalarına rağmen bu üç senelik süreçte büyük değişimler, gelişmeler yaşandı.
Ve bu 26. dönemde en önemli mağduriyetleri CHP yaşadı. Çünkü MHP belli bir süreçten sonra muhalefeti bırakıp, ittifaka katıldıktan sonra ve sonrasında HDP de dağılıp muhalefet yapamaz hale gelince, Türkiye'deki 80 milyonun bütün muhalefeti meclisteki 133 Cumhuriyet Halk Partisi milletvekilinin sırtına kaldı. Bu 133 arkadaş ülkenin bütün sorunlarını mağduriyetlerini hukuksuzluklarını kanunsuzlukları ellerinden geldiğince parlamentoya taşımaya çalıştılar ve inanılmaz bir performans gerçekleştirdiler. Bu yüzden bütün CHP'li milletvekili arkadaşlarıma şükranlarımı sunmak istiyorum.
· Sayın milletvekili ittifaklara bakışınız nasıl? Halkımız gerçekten bu konularla ilgili çok meraklı bizlere bu konuyla ilgili neler söylemek istersiniz?
---- Ben ittifaklara öteden beri sıcak bakıyorum. Çünkü partilerin bir arada seçime gitmeleri olan ve doğal bir şey. Kaldı ki bizim ülkemizde %10 seçim barajı olduğu için eğer bir parti barajı ittifak sayesinde aşabiliyorsa, tabii ki iyi bir şey bu, haksızlığın giderilmesi sonuç itibariyle kaldı ki ittifakların şöyle psikolojik ve sosyolojik bir yanı da var. İttifaklar baştan, o seçim kampanyasının biraz daha sakin geçmesini ittifak içinde olan partilerin birbirlerini saygısızlık, kırıcı ve keskin kampanya süreçlerine engel olur inancındayım. Kaldı ki seçimden sonra da parlamentoda doğal bir koalisyon gibi ortaklık gibi oluyor. Seçim süreçlerinde bir birliktelik geçirmiş olduklarından partiler arası diyalogların da iyi olduğu görülmekte. Bir araya gelmenin buluşmanın, barışmanın, kardeşliğin ya da bölünmektense, birleşmenin hiçbir zararı yoktur diye düşünüyorum.
· Cumhur ittifakı var bir de muhalefetin bir araya gelerek kurmuş olduğu Millet İttifakı var. Bu ittifaklara bakış açınız nasıl?
---- Bunda bir fark yok, sonuçta biz yapınca ittifak iyi, başkaları yapınca kötü diye bir şey yok. Kaldı ki AKP sonuçta bizim düşmanımız değil. Orada da iyi niyetli vatansever, sahici, samimi, muhafazakâr insanlar var belki de sosyal demokratlar da vardır. Sonuçta bu ülkenin yasal bir partisi. Bu yüzden bu parti şöyle parti, bu parti kötü, şu parti hain, şu parti vatansever diyemem kesinlikle. Siyasette olan her partiye saygı göstermek gerektiği inancındayım ve AK Parti'de bu partilerden biri onlar da istediği ittifakı yapabilirler. Benim AK Parti’ye itirazım, bu ittifak yasaları ve seçim ile ilgili yasaları veya ülkede parlamentoda yasa çıkartan süreci devamlı kendileri lehine kullanması, kendine göre, duruma göre davranması, yani aslında yasalar toplumların yararı için çıkartılır ama AKP genelde bu durumu kendi yararına veya konjonktüre göre çıkartıyor. Yani bir ay önce çıkarttığı bir yasayı, bir ay sonra değiştirebiliyor, ya da sonrasında ise 1 yıl sonra bambaşka bir yasa çıkartabiliyor. O da parlamentoda çalışma düzenini çok bozuyor, hem de parlamentonun sağlıklı ve nitelikli yasa yapma kalitesi bozulmuş oluyor.
· 24 Haziran’a az bir zaman kaldı, çeşitli gazetelerde değişik firmaların yapmış olduğu araştırma şirketlerinin anketleri var ve bu konularla ilgili neler söylemek istersiniz?
---- Ben öncelikle şunu söylemek istiyorum, kamuoyu araştırmalarına güvenmiyorum. Kesinlikle o şirketlere güvenmediğim için değil, tabii ki onlar da elinden geldiğince objektif bir şekilde çalışıyorlardır. Ancak ülkemizin içerisinde bulunduğu baskı, korku ve OHAL iklimi insanların bırak sağlıklı cevap vermesini konuşmasını dahi engel oluyor insanlar çekiniyorlar, fikirlerini rahatça ifade edemiyorlar bunu kimse reddedemez. Özellikle muhalefet edenler için oldukça yoğun bir baskı ve OHAL'in getirdiği tedirginlik var. Bu nedenle insanların kendine sorulan bir ankette asıl tercihleri ile ilgili doğru söylemeleri kolay değil. Şu andaki iklim İnsanların büyük bir bölümünü, bir bölümünü en azından bu tür anket sorularına net cevap vereceklerini tahmin etmiyorum. Şöyle söyleyeyim. Fikir özgürlüğünün en fazla olduğu Amerika Birleşik Devletleri'ndeki Kamuoyu Araştırmalarında bile insanlar mahalle baskısı nedeniyle ayıp olur diye ben Trump'a oy vermeyeceğim dediler, ama sonuçta az bir oy farkla da olsa Trump Başkan oldu.
· Uzun çalışmalar, toplantılar neticesinde Sayın Muharrem İnce Cumhuriyet Halk Partisi'nin Cumhurbaşkanı adayı oldu. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanının değil de Muharrem İnce'nin Cumhurbaşkanı aday olmasını nasıl karşılıyorsunuz?
----Muharrem İnce'nin adaylığı Cumhuriyet Halk Partisi için en doğru seçimdir. Cumhuriyet Halk Partisi'nin kendi tabanından gelen, kendi içimizde büyüttüğümüz evladımız o yüzden öyle ya da böyle kaç oy oranı alırsa alsın Muharrem İnce'nin alacağı oy, ya da alacağı sonuç bizim için önemlidir. Oysa dışarıdan olabilecek adaylarla başka tabanlara yaslanan adaylarla yapılan seçimlerde Cumhuriyet Halk Partisi'nin kendi kurumsal kimliğini ve en önemlisi siyasal söylemini ve gücünün sonuçlarını göremiyorduk, burada bunu göreceğiz. O anlamda çok önemli, seçime elbette kazanılmak için girilir, eğer Muharrem İnce 2. Tura kalırsa, ben ayrıca 1. turda da iddialı olduğunu düşünüyorum. Sonuç itibariyle partilerin bir ideolojisi, bir kimliği bir onuru vardır. Bu kimliği bu duruşu sergileyebilecek ve koruyabilecek olan Muharrem İnce'dir. Bu yüzden Muharrem İnce'nin doğru bir aday olduğu kanaatindeyim.
· Sayın milletvekilim geçen hafta içerisinde Cumhuriyet Halk Partisi'nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce eğer 1. turda kazanamazsam 2. turda Meral Akşener'in yardımcısı olurum onun için çalışırım dedi. Bu konu ile ilgili neler düşünüyorsunuz? Bu konu tabi medyada bayağı bir ses buldu, yankılandı.
---- Bu Muharrem İnce’yi yakından tanımayanlar siyaset mi yapıyor, taktik mi uyguluyor diye düşünebilirler ama Sayın Muharrem İnce'nin yapısı böyle, Muharrem İnce siyaset adamı, bir vatansever, o yüzden Muharrem İnce, Meral Akşener kazanırsa bunu salt Meral Akşener kazandı diye düşünmez, Cumhuriyetin ve demokrasinin kazanması onun için önceliklidir. Biz kesinlikle bu durumda “biz kaybettik bak İyi Parti kazandı” diye bakmayız. Demokrasinin, parlamenter sistemin kazanması adına bu tür ifadede bulunmuş olabilir. Ben Muharrem İnce'nin bu seçim sürecini çok güzel götürdüğüne ve başarılı sonuç alacağına inanıyorum.
· Sayın Milletvekilim Şimdi gelelim Bursa’ya. Bursa genel bütçeden Ankara'dan yeteri kadar destek alabiliyor mu acaba?
----Kesinlikle hayır. Bursa Türkiye'nin 4. büyük şehri ve 2. ihracat şehri olmasına rağmen, Bursa sanayisi, ekonomisi merkezi hükümetten hiçbir zaman hak ettiği desteği alamadı ve almamaya da devam ediyor. Bursa halkının da burada sorumluluğu var. Bursa’yı yönetenlerin de bunda sorumluluğu var. Bursa sınırları içerisinde partileri unutup mutlaka tek bir paydada Bursa için aslında birleşmemiz lazım, örneğin ben Bursa’da bulunduğum süre içerisinde kesinlikle hiçbir zaman parti ayrımı gözetmeksizin çalışmalar yürütmeye çalıştım.
16 yıllık AKP iktidarda aşağı yukarı da 40-50 yıldır da sağ iktidarlar yönetimin de. Bursa her zaman merkezi hükümette kim varsa onu desteklemiştir. Anap'sa Anap'ı,DYP' ise Doğru Yolu, AKP ise AKP'yi desteklemiştir, her zaman iktidarla yan yana olmaya çalışmıştır.
Şimdi ben sizlerin aracılığı ile Bursa halkına soruyorum;
Peki, bir havaalanımız var mı? Evet bir havaalanımız var. Uzak bir mesafede, doğru düzgün uçak seferlerinin olmadığı, düzenli olarak birçok yere uçuş yapılamayan bir havaalanı bulunmakta.
Peki, hızlı tren var mı? Yıllardan beri vaadi var doğru ama hayata geçirilememiş durumda. Bursa'nın doğru düzgün bir karayolu bağlantıları var mı? Ülkenin birçok yerinde birçok otoyol projeleri tamamlanmış ve ulaşımda ileride iken buradan bir İzmir’e, buradan bir Eskişehir'e ve tabii Ankara'ya ulaşım çok kötü durumda.
4. Büyükşehir diyoruz ihracatta 2. diyoruz ama maalesef Merkezi hükümetten gerekli, hak ettiği desteği görmüyor birçok şehirde stadları merkezi hükümet yaparken Bursa'daki Stadı bile belediye yaptı. Bursa'da su ucuz mu? Bursa'da ulaşım ucuz mu? Bunlarla ilgili mutlaka Bursalıların düşünmeleri gerekir diyorum. Bursa 24 Haziran’da bu soruları düşünerek oy versin. Seçimlerin ülkemize ve Bursa’ya hayırlı olmasını diliyorum. Seçilecek tüm arkadaşlara da şimdiden başarılar diliyorum. Allah yardımcıları olsun.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Bursa Mv. Dr. CEYHUN İRGİL ile söyleşi
“CHP kazanırsa ülkedeki kutuplaşma, huzursuzluk ve hukuksuzluklar biter” “Bursa ülkenin 4. Büyük kenti ama hakkettiği hizmeti almıyor” Cumhuriyet Halk Partisi'nden 2 dönemdir Milletvekili olarak Bursa'mızı Ankara'da başarıyla temsil etmekte olan Op.Dr. Ceyhun İrgil ile güzel, keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.
Öncelikle isterseniz Dr.Ceyhun İrgil'i tanıyalım.
1994 yılında U.Ü Tıp Fakültesinde Genel Cerrahi Uzmanı olan İrgil ,Kanser ,Tiroid, Meme Cerrahi ve Endoskopik Cerrahi alanlarında kariyeri boyunca eğitim amacıyla veya gözlemci olarak 1991'de İngiltere'de, Almanya'da ve 1996 yılında da Amerika'da birçok üniversite ve hastanelerde çalışmalar yürüttü. 1997 yılında Bursa Onkoloji hastanesinde Başhekim Yardımcısı oldu. 2007-2009 yıllarında Balıkesir Üniversitesi, Bandırma Sağlık Yüksekokulu Anatomi dersi Öğretim Görevlisi olarak görev yaptı. Dr. Ceyhun İrgil Bursa Tabip Odası Yönetim Kurulu ve Yayın Kurulu Üyeliği, Bursa Meme Hastalıkları ve Onkoloji Derneği, Bursa Acil Tıp ve Travma Derneği, Bursa Hepatobilier Cerrahi ve Organ Nakli Derneği, Sivil Toplum Derneği ve MDKK kuruculuğu yanı sıra, aynı derneklerde çeşitli zamanlarda başkanlık ve yönetim kurulu üyeliği yaptı. İlk kez 1978 yılında İzmir Ekspres ve Yeni Asır gazetelerinde yazıları yayınlanan İrgil ,1983 yılında Tıp Eğitimini sürdürürken Hakimiyet gazetesinde çocuk sayfası hazırladı. 1985-1988 yılları arasında "Bursa" ve "Uludağ " çocuk kulüplerinin kuruculuğunu yapan İrgil ayrıca haftalık sağlık, gençlik ve mizah sayfaları hazırladı. 1994 yılında Radyoaktif'te radyo programları yaptı. Daha sonra Olay FM’in kuruluşunda görev alan İrgil ,Olay TV, Hakimiyet, Bursa Hakimiyet ve Uludağ gazetelerinde çalıştı. Birçok ulusal gazete ve dergiye de makaleler yazdı. Gönüllü olarak Bursa Araştırmaları Vakfı ve dergisinde, Kent Konseyi Yürütme Kurulu üyeliği ve Sağlık Çalışma Grubu'nda Kent Müzesi ve kadın eğitimi projelerinde görev aldı.
Doktor Ceyhun İrgil 2003-2006 yılları arasında ülkemizde bir devlet hastanesi tarafından ilk kez uygulanan” Hastane Oteli” Türkiye'nin ilk” Medikal Onkoloji Hastanesi” Muradiye medresesinin KETEM Kanser erken tanı ve tarama Merkezi'ne ve sağlık Müzesi'ne dönüştürülmesi projelerini gerçekleştirdi.
Basılmış kitapları “Kızıma Mektuplar- 40 Yaş”,” Sağlık Tarihi (2 cilt)”, Bursa'nın Kadın yüzü”,” Fetret; Bir dönemin anatomisi” ve İçimdeki gökyüzü” adlı bir şiir kitabı bulunmaktadır. Birçok kitapta da bölüm yazarı olarak görev almıştır.
Dr.Ceyhun İrgil 1979 yılından bu yana fotoğraf sanatı ile ilgilenmektedir. 15 kişisel fotoğraf sergisi açan İrgil, Bursa Fotofest’in fikir babası ve kurucusudur. “Griye Veda Renklere Merhaba Projesi” gibi toplumsal projeleri ile Dr.İrgil'e Junior Chamber İnternational tarafından 2005'te kişisel başarı dalında birincilik ödülü verilmiştir. 2009 yılı yerel seçimlerinde Bursa Büyükşehir ve Nilüfer Belediyesi meclis üyeliğine seçilmiş olan İrgil , 2015 yılında ön seçimle TBMM 25 ve 26. Dönem Bursa Milletvekili olarak seçildi. 2015-2017 yılları arasında TBMM Milli Eğitim Kültür ve Spor Komisyonu, TÜRKPA ve AİBPA üyesi olarak görev yaptı.
· Peki Sayın milletvekilim Yeni dönemde aday değilsiniz galiba bu süreçte ilgili bizlere neler söylemek istersiniz?
---- Bu dönem sonunda, ara vereceğime söz vermiştim. 25 ve 26. Dönemlerde milletvekiliydim ve bu manada sözüme tutarak bu dönem sonunda ara vermeyi uygun buldum.
Ben öncelikle Bursa siyasetinde başından beri bana destek olan ve katkı koyan herkese çok teşekkür etmek istiyorum. Bu süreçte ister kendi partilim olsun ister olmasın bana bir şekilde destek olan yardım eden ve siyasette sağlıklı ve olumlu işler yapmama katkı koyan bütün Bursalılara partisi ne olursa olsun öncelikle teşekkür etmek istiyorum. Ayrıca bu süreçte, milletvekili sürecinde bütün Bursa'daki milletvekilleriyle iyi bir diyaloğum oldu ister CHP ister AKP ister MHP ister HDP fark etmez bütün milletvekilleri ile çalışmalar yaptık. Bursalılar adına iyi şeyler yapmaya çalıştık, aramızda her zaman iyi bir iletişim ve dostluk oldu, bu dost arkadaşlarıma çabaları için teşekkür etmek istiyorum. Bundan sonra da Bursa'dan milletvekili olacak bütün arkadaşlarıma başarılar dilemek istiyorum. Bundan sonra da bize görev düşmesi durumunda sanki bir milletvekili gibi Bursa’mız için her türlü çalışmayı yapacağımı söylemek isterim. 26. Dönem gerçekten Cumhuriyet tarihinin birinci meclisten sonra en çalkantılı, en karışık, en kaotik ve en önemli gelişmelerin yaşandığı bir dönem oldu. Bu 3 yılda, öncelikle meclis bombalandı bir darbe girişimi oldu. 11 büyük patlama oldu, bir iç savaş, bir dış savaş yaşandı. Büyük operasyonlar düzenlendi, binlerce insan, asker ve polis şehit oldu. Bu süreçte Feto darbesi ile birlikte parlamento büyük yara aldı, yani sonuçta madde madde gidersek OHAL ve Kanun hükmünde kararnameler yaşadık, anayasa değişikliği yaşadık, içtüzük değişikliği, hükümet değişikliği sistemi ve bu dönem yine iki tane genel seçim gördü şimdi üçüncü genel seçimi görecek 24 Haziran'da .Bunlara ilaveten bir referandum süreci de yaşandı bu dönemde , bu parlamento inanılmaz bir şekilde yoğunluk yaşadı ve yasa çıkarmakla meşgul oldu, kısa vakit görev almış olmalarına rağmen bu üç senelik süreçte büyük değişimler, gelişmeler yaşandı.
Ve bu 26. dönemde en önemli mağduriyetleri CHP yaşadı. Çünkü MHP belli bir süreçten sonra muhalefeti bırakıp, ittifaka katıldıktan sonra ve sonrasında HDP de dağılıp muhalefet yapamaz hale gelince, Türkiye'deki 80 milyonun bütün muhalefeti meclisteki 133 Cumhuriyet Halk Partisi milletvekilinin sırtına kaldı. Bu 133 arkadaş ülkenin bütün sorunlarını mağduriyetlerini hukuksuzluklarını kanunsuzlukları ellerinden geldiğince parlamentoya taşımaya çalıştılar ve inanılmaz bir performans gerçekleştirdiler. Bu yüzden bütün CHP'li milletvekili arkadaşlarıma şükranlarımı sunmak istiyorum.
· Sayın milletvekili ittifaklara bakışınız nasıl? Halkımız gerçekten bu konularla ilgili çok meraklı bizlere bu konuyla ilgili neler söylemek istersiniz?
---- Ben ittifaklara öteden beri sıcak bakıyorum. Çünkü partilerin bir arada seçime gitmeleri olan ve doğal bir şey. Kaldı ki bizim ülkemizde %10 seçim barajı olduğu için eğer bir parti barajı ittifak sayesinde aşabiliyorsa, tabii ki iyi bir şey bu, haksızlığın giderilmesi sonuç itibariyle kaldı ki ittifakların şöyle psikolojik ve sosyolojik bir yanı da var. İttifaklar baştan, o seçim kampanyasının biraz daha sakin geçmesini ittifak içinde olan partilerin birbirlerini saygısızlık, kırıcı ve keskin kampanya süreçlerine engel olur inancındayım. Kaldı ki seçimden sonra da parlamentoda doğal bir koalisyon gibi ortaklık gibi oluyor. Seçim süreçlerinde bir birliktelik geçirmiş olduklarından partiler arası diyalogların da iyi olduğu görülmekte. Bir araya gelmenin buluşmanın, barışmanın, kardeşliğin ya da bölünmektense, birleşmenin hiçbir zararı yoktur diye düşünüyorum.
· Cumhur ittifakı var bir de muhalefetin bir araya gelerek kurmuş olduğu Millet İttifakı var. Bu ittifaklara bakış açınız nasıl?
---- Bunda bir fark yok, sonuçta biz yapınca ittifak iyi, başkaları yapınca kötü diye bir şey yok. Kaldı ki AKP sonuçta bizim düşmanımız değil. Orada da iyi niyetli vatansever, sahici, samimi, muhafazakâr insanlar var belki de sosyal demokratlar da vardır. Sonuçta bu ülkenin yasal bir partisi. Bu yüzden bu parti şöyle parti, bu parti kötü, şu parti hain, şu parti vatansever diyemem kesinlikle. Siyasette olan her partiye saygı göstermek gerektiği inancındayım ve AK Parti'de bu partilerden biri onlar da istediği ittifakı yapabilirler. Benim AK Parti’ye itirazım, bu ittifak yasaları ve seçim ile ilgili yasaları veya ülkede parlamentoda yasa çıkartan süreci devamlı kendileri lehine kullanması, kendine göre, duruma göre davranması, yani aslında yasalar toplumların yararı için çıkartılır ama AKP genelde bu durumu kendi yararına veya konjonktüre göre çıkartıyor. Yani bir ay önce çıkarttığı bir yasayı, bir ay sonra değiştirebiliyor, ya da sonrasında ise 1 yıl sonra bambaşka bir yasa çıkartabiliyor. O da parlamentoda çalışma düzenini çok bozuyor, hem de parlamentonun sağlıklı ve nitelikli yasa yapma kalitesi bozulmuş oluyor.
· 24 Haziran’a az bir zaman kaldı, çeşitli gazetelerde değişik firmaların yapmış olduğu araştırma şirketlerinin anketleri var ve bu konularla ilgili neler söylemek istersiniz?
---- Ben öncelikle şunu söylemek istiyorum, kamuoyu araştırmalarına güvenmiyorum. Kesinlikle o şirketlere güvenmediğim için değil, tabii ki onlar da elinden geldiğince objektif bir şekilde çalışıyorlardır. Ancak ülkemizin içerisinde bulunduğu baskı, korku ve OHAL iklimi insanların bırak sağlıklı cevap vermesini konuşmasını dahi engel oluyor insanlar çekiniyorlar, fikirlerini rahatça ifade edemiyorlar bunu kimse reddedemez. Özellikle muhalefet edenler için oldukça yoğun bir baskı ve OHAL'in getirdiği tedirginlik var. Bu nedenle insanların kendine sorulan bir ankette asıl tercihleri ile ilgili doğru söylemeleri kolay değil. Şu andaki iklim İnsanların büyük bir bölümünü, bir bölümünü en azından bu tür anket sorularına net cevap vereceklerini tahmin etmiyorum. Şöyle söyleyeyim. Fikir özgürlüğünün en fazla olduğu Amerika Birleşik Devletleri'ndeki Kamuoyu Araştırmalarında bile insanlar mahalle baskısı nedeniyle ayıp olur diye ben Trump'a oy vermeyeceğim dediler, ama sonuçta az bir oy farkla da olsa Trump Başkan oldu.
· Uzun çalışmalar, toplantılar neticesinde Sayın Muharrem İnce Cumhuriyet Halk Partisi'nin Cumhurbaşkanı adayı oldu. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanının değil de Muharrem İnce'nin Cumhurbaşkanı aday olmasını nasıl karşılıyorsunuz?
----Muharrem İnce'nin adaylığı Cumhuriyet Halk Partisi için en doğru seçimdir. Cumhuriyet Halk Partisi'nin kendi tabanından gelen, kendi içimizde büyüttüğümüz evladımız o yüzden öyle ya da böyle kaç oy oranı alırsa alsın Muharrem İnce'nin alacağı oy, ya da alacağı sonuç bizim için önemlidir. Oysa dışarıdan olabilecek adaylarla başka tabanlara yaslanan adaylarla yapılan seçimlerde Cumhuriyet Halk Partisi'nin kendi kurumsal kimliğini ve en önemlisi siyasal söylemini ve gücünün sonuçlarını göremiyorduk, burada bunu göreceğiz. O anlamda çok önemli, seçime elbette kazanılmak için girilir, eğer Muharrem İnce 2. Tura kalırsa, ben ayrıca 1. turda da iddialı olduğunu düşünüyorum. Sonuç itibariyle partilerin bir ideolojisi, bir kimliği bir onuru vardır. Bu kimliği bu duruşu sergileyebilecek ve koruyabilecek olan Muharrem İnce'dir. Bu yüzden Muharrem İnce'nin doğru bir aday olduğu kanaatindeyim.
· Sayın milletvekilim geçen hafta içerisinde Cumhuriyet Halk Partisi'nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce eğer 1. turda kazanamazsam 2. turda Meral Akşener'in yardımcısı olurum onun için çalışırım dedi. Bu konu ile ilgili neler düşünüyorsunuz? Bu konu tabi medyada bayağı bir ses buldu, yankılandı.
---- Bu Muharrem İnce’yi yakından tanımayanlar siyaset mi yapıyor, taktik mi uyguluyor diye düşünebilirler ama Sayın Muharrem İnce'nin yapısı böyle, Muharrem İnce siyaset adamı, bir vatansever, o yüzden Muharrem İnce, Meral Akşener kazanırsa bunu salt Meral Akşener kazandı diye düşünmez, Cumhuriyetin ve demokrasinin kazanması onun için önceliklidir. Biz kesinlikle bu durumda “biz kaybettik bak İyi Parti kazandı” diye bakmayız. Demokrasinin, parlamenter sistemin kazanması adına bu tür ifadede bulunmuş olabilir. Ben Muharrem İnce'nin bu seçim sürecini çok güzel götürdüğüne ve başarılı sonuç alacağına inanıyorum.
· Sayın Milletvekilim Şimdi gelelim Bursa’ya. Bursa genel bütçeden Ankara'dan yeteri kadar destek alabiliyor mu acaba?
----Kesinlikle hayır. Bursa Türkiye'nin 4. büyük şehri ve 2. ihracat şehri olmasına rağmen, Bursa sanayisi, ekonomisi merkezi hükümetten hiçbir zaman hak ettiği desteği alamadı ve almamaya da devam ediyor. Bursa halkının da burada sorumluluğu var. Bursa’yı yönetenlerin de bunda sorumluluğu var. Bursa sınırları içerisinde partileri unutup mutlaka tek bir paydada Bursa için aslında birleşmemiz lazım, örneğin ben Bursa’da bulunduğum süre içerisinde kesinlikle hiçbir zaman parti ayrımı gözetmeksizin çalışmalar yürütmeye çalıştım.
16 yıllık AKP iktidarda aşağı yukarı da 40-50 yıldır da sağ iktidarlar yönetimin de. Bursa her zaman merkezi hükümette kim varsa onu desteklemiştir. Anap'sa Anap'ı,DYP' ise Doğru Yolu, AKP ise AKP'yi desteklemiştir, her zaman iktidarla yan yana olmaya çalışmıştır.
Şimdi ben sizlerin aracılığı ile Bursa halkına soruyorum;
Peki, bir havaalanımız var mı? Evet bir havaalanımız var. Uzak bir mesafede, doğru düzgün uçak seferlerinin olmadığı, düzenli olarak birçok yere uçuş yapılamayan bir havaalanı bulunmakta.
Peki, hızlı tren var mı? Yıllardan beri vaadi var doğru ama hayata geçirilememiş durumda. Bursa'nın doğru düzgün bir karayolu bağlantıları var mı? Ülkenin birçok yerinde birçok otoyol projeleri tamamlanmış ve ulaşımda ileride iken buradan bir İzmir’e, buradan bir Eskişehir'e ve tabii Ankara'ya ulaşım çok kötü durumda.
4. Büyükşehir diyoruz ihracatta 2. diyoruz ama maalesef Merkezi hükümetten gerekli, hak ettiği desteği görmüyor birçok şehirde stadları merkezi hükümet yaparken Bursa'daki Stadı bile belediye yaptı. Bursa'da su ucuz mu? Bursa'da ulaşım ucuz mu? Bunlarla ilgili mutlaka Bursalıların düşünmeleri gerekir diyorum. Bursa 24 Haziran’da bu soruları düşünerek oy versin. Seçimlerin ülkemize ve Bursa’ya hayırlı olmasını diliyorum. Seçilecek tüm arkadaşlara da şimdiden başarılar diliyorum. Allah yardımcıları olsun.
--- Söyleşi için teşekkür ederim.
HABER VE FOTORAF ÖZKAN YILDIRIM
·
En Çok Okunan Haberler