BAŞKAN MUSTAFA SARKI’DAN DİKKAT ÇEKİCİ AÇIKLAMALAR...
BAŞKAN MUSTAFA SARKI’DAN DİKKAT ÇEKİCİ AÇIKLAMALAR...
Diyanet Sen Bursa 1. No’'lu Şube Başkanı Mustafa SARKI ile genel gündemi değerlendirmiş olduğumuz güzel , kapsamlı bir röportaj gerçekleştirdik.
Haber Giriş Tarihi: 22.04.2019 00:00
Haber Güncellenme Tarihi: 22.04.2019 00:00
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
Sayın Başkanım ,Türkiye'nin gündemi her zamanki gibi çok yoğun, yeni bir seçim süreci tamamlandı , bunun yanı sıra daha geçtiğimizhaftalardaYeni Zelanda'da resmen bir katliam yaşandı. Ayrıca,2019 yılıtoplu görüşmelerle ilgili önemli bir yıl ve son günlerde sendika üyelerine yapılan baskılarla ilgili haberler geliyor . Bu konular başta olmak üzere değerliyorumlarınızı alabilir miyiz?
---Öncelikle bana böylesine güzel bir fırsat tanıdığı için Bursa Haber Gazetesi’ne ve sizlere teşekkürlerimi iletmek istiyorum. Gerçekten ülkemizin her zaman gündemi oldukça yoğun. Öncelikle geçtiğimiz haftalarda Yeni Zelanda da yaşananlar ile ilgili görüşlerimi sizlerle paylaşmak isterim.
İSLAMOFOBİ’Yİ İÇ POLİTİKA MALZEMESİ YAPIYORLAR !!!
Dünyada oldukça sıkıntılı bir döneme girmiş durumdayız , İslamofobi denilen olayı çok kaşıdılar. Hem Avrupa ülkeleri , hem de Amerika, genellikle kendi iç politika malzemesi haline getirdiler. İşte görüyorsunuz daha geçtiğimiz günlerde Amerika'nın tek bayan Müslüman vekili ile ilgili neler yaşandı. Bence Avrupa ülkelerinde demokrasiden çok polis devleti hüküm sürmekte, kanun hakimiyeti var, kesinlikle hukuk devleti değil, bunun yanı sıra tabii Müslümanlara da önyargılı bakışlar var. Yeni Zelanda'daki olayda bunların eseri, Yeni Zelanda'daki olayın tek değişik ayrıntısı, ülkenin bayan Başbakanı Jacinda Ardern’in , bizim kuşakların bakışıyla orada birazcık bu işi tolere etmesiydi , bu sevindirici ama sonuç itibarıyla olan Müslümanlara oluyor. Bu tür olayları şiddetle kınıyorum. Bunun tam tersi bir olayın olması durumunda dünyada ne gibi çalkantılar olabilirdi diye düşünmek dahi istemiyorum.
BİZ STK OLARAK ; HAK ,HUKUK ,ADALETTEN YANAYIZ..
Geride bıraktığımız 31 Mart seçimleri ile ilgili bir değerlendirme yapacak olursam; Yaşananları göz önüne aldığımızda bir seçimin Türkiye'de bu kadar manipüle edileceğini düşünmemiştim. Bir yerde okumuştum bu seçim kurullarına, çok eski CHP dönemlerinde atanan kişilerin en üst kurumlar üzerindeki kişilerin mahalli seçimlerde yapılan yanlışlıklardan dolayı yapılan itirazların bu kişiler tarafından reddedilmiş olması da düşündürücü. Demokrasiyi içimize sindire sindire bu işi götürmemiz gerekirken , bir sürü manipülasyonla, hilelerle ,maddi usulsüzlüklerle, maddi hatalarla, seçmenin yaşamadığı yerlerde yaşıyor gibi yapılmasını görmek ülkem adına da beni çok üzdü. Sivil Toplum Kuruluşu olarak biz tamamen Haktan ,Hukuktan ,Adaletten yana tavrımızı koymamız gerektiğini söylüyoruz . Bu ülkenin bütün bireyleri , olarak güzellikleri beraberce yaşamak arzusu ile bunları yapıyoruz. Yani pastanın büyümesi ,ekonomik dengelerin yükselmesi, hayat standartlarının yükselmesi bütün bunlar bizim öncelikli hedeflerimiz bundan herkes faydalanacak. Ben şuna çok üzüldüm mesela, ülkenin önde giden siyasi kişiliklerinde şunu gördük; bir patates, soğan olayını bile iç politika malzemesi olarak kullanmaya çalıştılar. Patatesin mevsimi değil, veyahutta işte soğanın mevsimi değil fiyatlar yükselebiliyor arz- talep dengesi bazında. Tabii burada Devletin sübvanse etmesi , çalışmalar yapması gerekiyordu ve bunu da yaptılar zaten ama yine de çok başarılı olamadılar gibi.
HER ŞEY EVLATLARIMIZ İÇİN..
Biz kendimiz ne kadar istersek isteyelim, Türkiye yalnız başına yaşayan bir devlet, ülke değil, uluslararası platformlarda küreselleşen dünyada, ekonomik göstergelerden dolayı her ülkenin birbirine bağımlı olduğu, bu bağımlılıktan dolayı piyasaların etkilendiği, ayrıca bunun yanı sıra Amerika'daki ekonomik çevrelerin ve medya kuruluşlarının Türkiye'yi karalama kampanyası başlatarak cumhurbaşkanını indirmek ile ilgili çalışmalar yaptıkları da apaçık ortada. Bunlar tabi seçimde süreci etkilemeye yönelik çalışmalardı. Biz ülkemizin geleceği için kendimizi feda eden insanlarız, artık bu saatten sonra kendimiz için yaşamıyoruz gelecek nesillere daha güzel bir miras bırakabilmek için çalışıyoruz. Bu anlamda benim bu durumda kişisel olarak da bir beklentim yok , ama ülke olarak mutlaka dikkatli olmamız lazım şu anda birlik zamanı siyasi ihtilafları ,farklılıkları bir kenara bırakıp ülke için ,millet için el ele verme zamanını yaşıyoruz. Ben bunları Sivil Toplum Kuruluşu temsilcisi olarak burada söylüyorum yeri geldiğinde biz ülkemizin geleceği için neler neler yaptık . 15 Temmuz'da bir ayı geçkin meydanlardaydık, yine oluruz. Evlatlarımız için, gelecekleri için ülkemizin geleceği için. mutlaka hep birlikte kenetlenmeliyiz ve bu süreci aşmamız lazım gerektiğini düşünüyorum.
HUKUKSUZ SENDİKAL BASKI SONA ERMELİ..
Şimdi duyuyoruz Antalya'da, Bolu'da ,İstanbul’un bazı ilçelerinde ,Artvin'de ,Bozüyük'te, Bilecik'te zorla memurları Memur-Sen'den istifa ettirip kendi sendikalarına üye yapmaya çalışıyorlar .Bu anlamda 3000 civarında üyenin sıkıntı yaşadığını duyuyoruz , bu demokrasiye de sığmaz, insan haklarına da sığmaz, mutlaka bu tür hukuksuz baskıların sona ermesi lazım bu tür hukuksuzlukların yaşanmaması lazım ülkemizde diye düşünüyorum.
2019 YILI TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ GÖRÜŞMELERİ AĞUSTOS AYINDA YAPILACAK..
Son olarak 2019 yılı toplu sözleşmenin olduğu yıl ,Ağustos ayında inşallah hükümetle karşılıklı oturup kendi meslektaşlarımız ,çalışanlarımızla ilgili onlar için hayırlı olabilecek çalışmalara hep birlikte imza atacağız. İnşallah Cumhurbaşkanımızın da belirtmiş olduğu gibi özellikle ek 3600 ile ilgili çalışmaların hayırlı bir şekilde neticeleneceğini düşünüyorum .Bir de bunun yanında biz Memur-Sen'e bağlı Diyanet-Sen olarak her yıl 2 kez kamu idari kurul toplantıları yapıyoruz, kamu idari kurul toplantılarında kurumumuzla ilgili personelin sorunları ile ilgili bütün sorunları çalışmaları göz önüne alarak, gündem maddeleri oluşturuyoruz, bunu Diyanet İşleri Başkanlığında gündeme getiriyor ve bu konu ile ilgili çalışmalar yapıyoruz . Hayırlısıyla inşallah 4-B'lilerin kadroya geçişi ile ilgili ,ondan sonra 4-B'lilerin bazı sosyal etkinliklerinden, eğitim , vesaire hizmetlerden faydalanması maksadıyla çalışmalarımız oldu. İnşallah bunları hep birlikte başaracağız. Buradan bütün Diyanet-Sen ve Memur-Sen camialarına selamlarımı iletmek istiyorum. Diyerek sözlerini tamamladı.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
BAŞKAN MUSTAFA SARKI’DAN DİKKAT ÇEKİCİ AÇIKLAMALAR...
Diyanet Sen Bursa 1. No’'lu Şube Başkanı Mustafa SARKI ile genel gündemi değerlendirmiş olduğumuz güzel , kapsamlı bir röportaj gerçekleştirdik.
---Öncelikle bana böylesine güzel bir fırsat tanıdığı için Bursa Haber Gazetesi’ne ve sizlere teşekkürlerimi iletmek istiyorum. Gerçekten ülkemizin her zaman gündemi oldukça yoğun. Öncelikle geçtiğimiz haftalarda Yeni Zelanda da yaşananlar ile ilgili görüşlerimi sizlerle paylaşmak isterim.
İSLAMOFOBİ’Yİ İÇ POLİTİKA MALZEMESİ YAPIYORLAR !!!
Dünyada oldukça sıkıntılı bir döneme girmiş durumdayız , İslamofobi denilen olayı çok kaşıdılar. Hem Avrupa ülkeleri , hem de Amerika, genellikle kendi iç politika malzemesi haline getirdiler. İşte görüyorsunuz daha geçtiğimiz günlerde Amerika'nın tek bayan Müslüman vekili ile ilgili neler yaşandı. Bence Avrupa ülkelerinde demokrasiden çok polis devleti hüküm sürmekte, kanun hakimiyeti var, kesinlikle hukuk devleti değil, bunun yanı sıra tabii Müslümanlara da önyargılı bakışlar var. Yeni Zelanda'daki olayda bunların eseri, Yeni Zelanda'daki olayın tek değişik ayrıntısı, ülkenin bayan Başbakanı Jacinda Ardern’in , bizim kuşakların bakışıyla orada birazcık bu işi tolere etmesiydi , bu sevindirici ama sonuç itibarıyla olan Müslümanlara oluyor. Bu tür olayları şiddetle kınıyorum. Bunun tam tersi bir olayın olması durumunda dünyada ne gibi çalkantılar olabilirdi diye düşünmek dahi istemiyorum.
BİZ STK OLARAK ; HAK ,HUKUK ,ADALETTEN YANAYIZ..
Geride bıraktığımız 31 Mart seçimleri ile ilgili bir değerlendirme yapacak olursam; Yaşananları göz önüne aldığımızda bir seçimin Türkiye'de bu kadar manipüle edileceğini düşünmemiştim. Bir yerde okumuştum bu seçim kurullarına, çok eski CHP dönemlerinde atanan kişilerin en üst kurumlar üzerindeki kişilerin mahalli seçimlerde yapılan yanlışlıklardan dolayı yapılan itirazların bu kişiler tarafından reddedilmiş olması da düşündürücü. Demokrasiyi içimize sindire sindire bu işi götürmemiz gerekirken , bir sürü manipülasyonla, hilelerle ,maddi usulsüzlüklerle, maddi hatalarla, seçmenin yaşamadığı yerlerde yaşıyor gibi yapılmasını görmek ülkem adına da beni çok üzdü. Sivil Toplum Kuruluşu olarak biz tamamen Haktan ,Hukuktan ,Adaletten yana tavrımızı koymamız gerektiğini söylüyoruz . Bu ülkenin bütün bireyleri , olarak güzellikleri beraberce yaşamak arzusu ile bunları yapıyoruz. Yani pastanın büyümesi ,ekonomik dengelerin yükselmesi, hayat standartlarının yükselmesi bütün bunlar bizim öncelikli hedeflerimiz bundan herkes faydalanacak. Ben şuna çok üzüldüm mesela, ülkenin önde giden siyasi kişiliklerinde şunu gördük; bir patates, soğan olayını bile iç politika malzemesi olarak kullanmaya çalıştılar. Patatesin mevsimi değil, veyahutta işte soğanın mevsimi değil fiyatlar yükselebiliyor arz- talep dengesi bazında. Tabii burada Devletin sübvanse etmesi , çalışmalar yapması gerekiyordu ve bunu da yaptılar zaten ama yine de çok başarılı olamadılar gibi.
HER ŞEY EVLATLARIMIZ İÇİN..
Biz kendimiz ne kadar istersek isteyelim, Türkiye yalnız başına yaşayan bir devlet, ülke değil, uluslararası platformlarda küreselleşen dünyada, ekonomik göstergelerden dolayı her ülkenin birbirine bağımlı olduğu, bu bağımlılıktan dolayı piyasaların etkilendiği, ayrıca bunun yanı sıra Amerika'daki ekonomik çevrelerin ve medya kuruluşlarının Türkiye'yi karalama kampanyası başlatarak cumhurbaşkanını indirmek ile ilgili çalışmalar yaptıkları da apaçık ortada. Bunlar tabi seçimde süreci etkilemeye yönelik çalışmalardı. Biz ülkemizin geleceği için kendimizi feda eden insanlarız, artık bu saatten sonra kendimiz için yaşamıyoruz gelecek nesillere daha güzel bir miras bırakabilmek için çalışıyoruz. Bu anlamda benim bu durumda kişisel olarak da bir beklentim yok , ama ülke olarak mutlaka dikkatli olmamız lazım şu anda birlik zamanı siyasi ihtilafları ,farklılıkları bir kenara bırakıp ülke için ,millet için el ele verme zamanını yaşıyoruz. Ben bunları Sivil Toplum Kuruluşu temsilcisi olarak burada söylüyorum yeri geldiğinde biz ülkemizin geleceği için neler neler yaptık . 15 Temmuz'da bir ayı geçkin meydanlardaydık, yine oluruz. Evlatlarımız için, gelecekleri için ülkemizin geleceği için. mutlaka hep birlikte kenetlenmeliyiz ve bu süreci aşmamız lazım gerektiğini düşünüyorum.
HUKUKSUZ SENDİKAL BASKI SONA ERMELİ..
Şimdi duyuyoruz Antalya'da, Bolu'da ,İstanbul’un bazı ilçelerinde ,Artvin'de ,Bozüyük'te, Bilecik'te zorla memurları Memur-Sen'den istifa ettirip kendi sendikalarına üye yapmaya çalışıyorlar .Bu anlamda 3000 civarında üyenin sıkıntı yaşadığını duyuyoruz , bu demokrasiye de sığmaz, insan haklarına da sığmaz, mutlaka bu tür hukuksuz baskıların sona ermesi lazım bu tür hukuksuzlukların yaşanmaması lazım ülkemizde diye düşünüyorum.
2019 YILI TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ GÖRÜŞMELERİ AĞUSTOS AYINDA YAPILACAK..
Son olarak 2019 yılı toplu sözleşmenin olduğu yıl ,Ağustos ayında inşallah hükümetle karşılıklı oturup kendi meslektaşlarımız ,çalışanlarımızla ilgili onlar için hayırlı olabilecek çalışmalara hep birlikte imza atacağız. İnşallah Cumhurbaşkanımızın da belirtmiş olduğu gibi özellikle ek 3600 ile ilgili çalışmaların hayırlı bir şekilde neticeleneceğini düşünüyorum .Bir de bunun yanında biz Memur-Sen'e bağlı Diyanet-Sen olarak her yıl 2 kez kamu idari kurul toplantıları yapıyoruz, kamu idari kurul toplantılarında kurumumuzla ilgili personelin sorunları ile ilgili bütün sorunları çalışmaları göz önüne alarak, gündem maddeleri oluşturuyoruz, bunu Diyanet İşleri Başkanlığında gündeme getiriyor ve bu konu ile ilgili çalışmalar yapıyoruz . Hayırlısıyla inşallah 4-B'lilerin kadroya geçişi ile ilgili ,ondan sonra 4-B'lilerin bazı sosyal etkinliklerinden, eğitim , vesaire hizmetlerden faydalanması maksadıyla çalışmalarımız oldu. İnşallah bunları hep birlikte başaracağız. Buradan bütün Diyanet-Sen ve Memur-Sen camialarına selamlarımı iletmek istiyorum. Diyerek sözlerini tamamladı.
HABER VE FOTORAF ÖZKAN YILDIRIM
En Çok Okunan Haberler