Toç Bir-Sen Bursa 10 Nolu Şube Başkanı Günerigök faaliyetlerini ve projelerini anlattı

HABER VE FOTOĞRAF:SERCAN SELÇUK

Toç Bir-Sen Bursa 10 Nolu Şube Başkanı Lütfi Günerigök, Bursa Haber’e konuk oldu:
Sercan Selçuk:  Lütfi Bey sizi kısaca tanıyabilir miyiz?
Lütfi Günerigök: 1963 Bingöl doğumluyum. İlk, orta ve lise eğitimimi Bingöl’de tamamladım. Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesini bitirdim.  Çalışma hayatına 1980 yılında Bingöl Orman İşletme Müdürlüğünde başladım.  Et Balık Kurumu Bingöl Kombina Müdürlüğünde çalıştım. Bingöl İl Tarım Müdürlüğünde Şube Müdürlüğü yaptım.  1997 yılından beri Bursa İl Tarım Müdürlüğünde Sivil Savunma Uzmanı olarak çalışıyorum. Evli ve Üç çocuk babasıyım.

Sendikal faaliyetlerimin yanı sıra sivil ve gönüllü faaliyetlerimi de sürdürüyorum. Bursa Böbrek Hastaları Sosyal Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği kurucu üyesiyim. Ayrıca Bursa Engelliler Federasyonu Yönetim Kurulu üyeliği yapıyorum.

TÜRKİYE TARIMINA YENİ UFUK VE VİZYON KAZANDIRACAĞIZ

Sercan Selçuk: Sendika olarak çalışmalarınız nelerdir?
Lütfi Günerigök: Sendikamız TOÇ BİR-SEN, 2001 yılında kuruldu. Kurulduğu tarihten beri MEMUR-SEN Konfederasyonu çatısı altında sendikal faaliyetlerini sürdürüyor.  Türkiye genelinde 42 bin üyemiz var. Hedefimiz 50 bin üyeye ulaşmak. Bursa ilinde hizmet kolumuzda çalışan 1080 personel var. İl genelinde Üye sayımız 610 dur.

Sendikamız hem genelde hem yerelde yetkili sendikadır. Dolayısıyla Tarım Orman hizmet kolunda çalışanların elde ettiği tüm kazanımlarda sendikamızın alınteri vardır.  Yetkili sendika olduğumuz günden beri toplu pazarlık masasını toplu kazanım masasına dönüştürdük. 2015 yılı toplu pazarlık masasında 43 ü genel, 170 i hizmet kollarına ait olmak üzere toplam 213 kazanım elde ettik.

Tarım camiasının kanayan yarası haline gelen TARGEL projesinin çalışanlar lehine sonuçlanması sendikamızın etkin ve aktif çalışmaları sonucu gerçekleşti. 8-9-10 Nisan 2016 tarihlerinde 2023-2071 vizyonu ile Ankara Kızılcıhamam’da gerçekleştireceğimiz Tarım Kongresi ile Türkiye Tarımına yeni ufuk ve vizyon kazandıracağız.

Önümüzdeki süreçte tamamlamamız gereken üç önemli mesele var. Birincisi Tekniker çalışanlarımızın lisans tamamlama programını başlatmak, ikincisi 4/C statüsünde çalışan personelin kadro sorununu çözmek, Üçüncüsü memurların siyaset yapma hakkını elde etmektir.

HEP BİRLİKTE ÇÖZÜM YOLLARI ARIYORUZ

Sercan Selçuk: Faaliyetlerinizden bahseder misiniz?
Lütfi Günerigök: Bursa 10 nolu Şube olarak Toplu görüşmelere esas olmak üzere teklifler hazırlıyor, genel merkezimize görüş ve öneriler sunuyoruz. Aynı şekilde Üyelerimiz adına taleplerde bulunuyoruz.

İlimizde Sendikal temsilin gerektiği her türlü kurul ve platformlarda üyelerimizi ve Sendika tüzel kişiliğini temsil ediyoruz. Üyelerimizin çalışma hayatında karşılaştığı Hukuki sorunları Genel Merkezimizin Avukatları marifetiyle çözmeye çalışıyoruz. Bıkmadan, usanmadan, yorulmadan Hizmet koluna dâhil işyerlerinde çalışan üyelerimizin sorunlarını dinliyor ve hep birlikte çözüm yolları arıyoruz.

Ayrıca; Sendikamız bünyesinde bulunan Engeliler Komisyonu ve Kadın Komisyonu, Engelli ve Kadın çalışanlara yönelik faaliyetlerde bulunuyorlar.

KARDEŞÇE YAŞAMA AZMİNDEN VAZGEÇMEMELİYİZ

Sercan Selçuk: Ülkemizin içinden geçmekte olduğu süreci nasıl değerlendiriyorsunuz?
Lütfi Günerigök: Biz biliyoruz ki, üzerinde yaşadığımız, bu güzel Vatan birçok ülkenin iştahını kabartıyor. Son günlerde Ülkemiz üzerinde oynanan oyunlar artık had safhaya ulaştı. Bin yıldır kardeş olarak yaşayan insanlar olarak aramıza ayrılık tohumları ekmek istiyorlar. Bizler 1400 yıl öncesinden yapılan kardeşlik antlaşması bilinciyle her zaman bu oyunları boşa çıkaracağız. Bu topraklar üzerinde, birbirimizin ve bu toprakların değerini bilerek kardeşçe yaşayacağız.

Bizler Ülkemizi büyük bir Gemi, Bu ülkede yaşayanları da bu geminin birer yolcusu olarak görüyoruz. Bu gemi su alıp batarsa bunun hepimizin sonu olacağının bilincinde olmalıyız. Bu gemide oluşacak delikleri el birliği ile kapatmalıyız. Yüzyıllardır kardeş olarak yaşayan insanlar olarak aramıza ayrılık tohumları ekilmesine kesinlikle izin vermemeliyiz. Bu topraklar üzerinde, şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da kardeşçe yaşama azminden ve kararlılığından asla vazgeçmemeliyiz.