Kamutaş-Der Başkanı Çetin, Yaşanan Sıkıntıları Tek Tek Anlattı

HABER- FOTOĞRAF: İRFAN BİLEK

İrfan Bilek: Sayın Çetin Çetin, kısaca sizi tanıyalım.

Çetin Çetin: 1974 Ağrı Tutak doğumluyum. 1995 yılında Bursa’ya geldim. Doğduğumuz yeri unutmadığımız gibi doyduğumuz yere de bir aidiyet duygusu yaşadığımızdan, 7 çocuğumla birlikte iyi bir Bursaspor'luyuz. Hatta evimizde bir de Bursaspor temalı bir odamız bile bulunmakta. Şu an Bursa Kamuda Çalışan Taşeron İşçiler Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’nin (KAMUTAŞDER) başkanlığını yürütmekteyim.

DERNEĞİMİZ 2012 YILINDA KURULDU

Biz derneğimizi 2012 yılında kurduk. Şu an için 400 üyemiz bulunmakta. Bir sivil toplum derneğiyiz. Bende bir işçiyim. Amacımız işçi kardeşlerimiz ile bir arada olmak, kendi dertlerimizi, sıkıntılarımızı, sevinçlerimizi beraber yaşamak, kaynaşmak, bir arada olmak için derneğimizi kurduk. Bayramlarda, kandillerde, düğünlerde, cenazelerde derneğimiz aracılığıyla birbirimizden haberdar oluyoruz. Bu tür durumlarda katılımı en yüksek düzeyde sağlamaya çalışıyoruz. Sivil toplum örgütü olarak çalışmalarımızı bu şekilde sürdürüyoruz.

İrfan Bilek: Sayın Başkan, üyelerinizin yaşadığı sıkıntılar olduğunu söylüyorsunuz. Bu sıkıntılarınızı bizimle paylaşır mısınız?

Çetin Çetin: Biz bu derneği kurarken üyelerimizle bir aile gibi olmak, sıkıntımızı, sevinçlerimizi paylaşmak, birbirimize yardımcı olmak adına kurulduk. Ama öyle sıkıntılarla karşılaştık ki bu sıkıntılarımızı ortadan kaldıracak çok iyi niyetli tavrımız ve çalışmalarımız olduğu halde bazı konularda bizim de istemediğimiz olumsuz sonuçlarla karşılaşıyoruz. Belediyelerde çalışan derneğimiz üyesi olan kardeşlerimiz çok deneyimli şoförler. Bu üyelerimizin her biri kullandığı araçların her türlü teknik özelliklerini bilen kişiler. Yani bir başka tabirle direksiyon şoförü değil teknik anlamda da bilgi sahibi olan arkadaşlarımız. Bu arkadaşlarımızın tabii ki araçla ilgili sorunları sürekli oluyor, bu sorunları Burulaş yetkililerine aktardıklarında birçoğu zaman zaman zor durumlarda kalıyorlar. Hatta konu farklı geliştiğinde iş akitlerinin fesih edilme durumlarıyla karşı karşıya kalıyorlar.

DİREKSİYON BAŞINDA İNSAN TAŞIYAN ŞOFÖRE İŞTEN ÇIKARILDIĞINI TELEFONLA BİLDİRDİLER

Size bir yaşanmış olay anlatayım, bir arkadaşımız otobüsün içi dolu insan olduğu halde direksiyon sallarken cep telefonuyla işten çıkarıldığının haberini aldığı dahi oldu. Ayrıca bir arkadaşımız direksiyon başında bıçaklandı, bu kardeşimizin tedavi süresince yanında sadece bizler vardık. Tedavi sonrasındaysa ağrıları olmasına rağmen işbaşı yaptı, yetkililerden 1-2 gün daha başka bir bölümde görev verilmesini talep etti. Ama bu teklifi kabul edilmedi ve iş akdi fesih edildi. İşte bunun gibi ciddi sıkıntılar ile karşı karşıya geldiğimiz durumlar için durumu üst kademedeki yöneticilere aktarmak istedik. Fakat görüşme taleplerimize bir cevap alamadık, saygın bir kurumda idari tasarruf böyle olur mu? Size şunu da söylemek istiyorum. Her ne kadar taşeron kadrosunda yer alsak da gereğinde resmi kurumlara bağlı çalışıyoruz. Burada görev yapan Başşoför arkadaşlarımızın araçlar hakkında yeterli bilgilerinin olmadığını düşünüyoruz, evet mesleki tecrübe elbette önemli ama bizlerin içerisinde Üniversite mezunu bir çok arkadaşımız var bunlardan niçin yararlanılmıyor anlamış değilim.  

ÇALIŞANLAR ARASINDA AYRIMCILIK YAPILIYOR

Yaşanmış o kadar çok sorunlarımız var ki bu durumlarda maalesef arkadaşlarımıza hiç anlayışlı davranılmıyor. Mesela artık Bursa'da trafiğin içinden çıkılmaz bir hal olduğu herkesin malumudur.  Bu trafiğin yoğunluğu, hava ve yol şartları gibi elimizde olmayan nedenlerle bu tür sorunları yaşıyoruz. Bunların hepsi normal ama anormal olan şey bu sorunlardan dolayı bir müeyyide uygulanmakta diğer yandan bu uygulama bile eşit yapılmamakta. Mesela aynı cezayı almış iki şoför, idare tarafından kendisine yakın bulduğu şoförü parası kesilmesin diye gece başka bir görev veriyor. Derneğimize üye olan arkadaşımızıysa evine gönderiyor. Bizler bu tür eşitsizliklere karşı çıkıyoruz, elbette niye ceza veriyorsunuz demiyoruz evet bir hata veya kusur varsa ve cezayı gerektiriyorsa bunun bile eşit olmasını istiyoruz.  

EK TEDİYE İÇİN AÇILAN VE KAZANILAN DAVALAR
Her zaman işçi ve işveren arasında sıkıntılar olur ama bizim derdimiz iki tane hem bağlı olarak çalıştığımız Taşeron Firma diğer yandan hizmet ettiğimiz belediye kuruluşu. Kesinlikle şunu ifade etmek istiyorum, bizi amacımız üzüm yemek bağcıyı dövmek değil. Yani bizlerde taşeron olsak bile yasadan doğan maddi ve manevi haklarımızı elbette almak istiyoruz fakat çalışan arkadaşlarımız geriye dönük olarak Burulaş aleyhine ek tediye davası açmaktalar doğal olarak bu davalar derneğimizin öncülüğünde olmaktadır. Bu davalardan en son sonuçlanan Azmi Şimşek ve arkadaşlarının açmış oldukları dava nedeniyle yönetim tarafından bir baskıya maruz kalarak davayı geri çekmeleri istenmiştir. Bu durum karşısında davayı geri çekmeyen Azmi Şimşek ve arkadaşları maalesef işten çıkarıldılar. Geçtiğimiz günlerde bu davalar sonuçlandı, Azmi Şimşek ve bir grup arkadaşları geriye dönük Ek Tediye alacakları dahil tüm haklarını almaya hak kazandılar. Şimdi bu dava emsal olarak kabul edildiği için diğer arkadaşlarımızın açtığı davalarda kazanılmış oldu. Evet haklarımızı aldık ama mutlu oldunuz mu? dersiniz Hayır diyorum. Çünkü az önce ifade etmiştim amacımız üzüm yemek bağcıyı dövmek değil, biz bu davaları kazandık ve tüm haklarımızı yasal faizi ile aldık. Ama Belediyemiz bize faiz nedeniyle hakkımızdan daha fazla ödeme yaptı eğer Burulaş yönetimi bu yasal hakkımıza kolaylık sağlamış olsalardı Belediyemizin cebinden fazla para çıkmayacaktı.  

SAYIN BAŞKANIMIZ ALTEPE, DUY SESİMİZİ!

Tüm dernek üyelerimizin geçindirdikleri aileleri var bu sebeple bazı haksızlıklara rağmen sorumluluğumuzdan dolayı uyum göstermek istiyoruz. Ama maalesef bu durumumuzu yönetim göz önüne almak istemiyor, bizler gerçekten hak ettiğimizden fazlasını asla istemiyoruz. Ayrıca insanca yaşam ve çalışma şartlarından başka bir talebimiz yok.

Tüm sorunlara çözüm bulacak tek yetkilinin Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Recep Altepe olduğuna inanıyorum. Bizler kendisine bir türlü ulaşamadık ve kendisinin mağduriyetimizle ilgili gerçekten haberi yok. Ben ve arkadaşlarım sayın Başkanımız Altepe’nin sesimizi duyacağına inanıyoruz. 

İrfan Bilek: Sayın Başkan, son olarak birkaç cümle ile sohbetimizi bitirelim. Buyurun.

Çetin Çetin: irfan Bey, bizim çalışanlarımızın gerçekten çok büyük sıkıntılarından dolayı güzel olan hiçbir şey anlatamadık. Bizler üyelerimizle birlikte çok çeşitli etkinlikler yaparak bir araya geliyoruz,  Piknik etkinliklerimiz, tarihi ve turistik yerlere yaptığımız gezilerimiz, Ramazan’da iftar yemeklerimiz, öğrenci burslarımız gibi etkinliklerimizden bahsedemedik. Sesimizin duyurulması için Bursa Haber Gazetesine ve size de bu duyarlılığınızdan dolayı teşekkür ediyorum.