Dr. Ekşioğlu: "Çağımızın En Yaygın Hastalığı Obezite"

Dr. Mete Ekşioğlu 1963 Rize doğumludur. 5 Yaşından beri Bursa'da ikamet etmektedir. 1987 Cerrahpaşa Tıp Fakültesi mezunudur. Uzmanlığını 1995 yılında almıştır. Uzmanlık tezi Obezite üzerinedir.10 yıl Bursa Devlet Hastanesi Baş Hekimlik yaptıktan sonra. Obezite konuları ile ilgili olarak çeşitli Avrupa ülkelerinde sempozyum ve seminerlere katılmış, yurtdışı kongrelerde Obezite konulu çalışmaları yayınlanmıştır. Halen Bursa'da kendisine ait Seslenme Bozuklukları ve Obezite Danışma Merkezi'nde çalışmaktadır.

HABER VE FOTOĞRAF: ÖZKAN YILDIRIM

%90 BESLENME VE YAŞAM TARZI OBEZİTE NEDENİ

 Merkezimizde doğru bilinen pek çok beslenme hatalarının düzeltilmesi, birbirini etkileyerek sağlığımızı bozan ve bizleri obez hale getiren gıdaların anlatılması temel ilkemizdir.  Kişilerin çeşitli metotlarla ancak etik olmayan ve kısa sürede sağlığı bozan yollar ile zayıflatılmasına şiddetle karşıyız. Her insanın çok basit yollarla ve kişinin göstereceği irade doğrultusunda zayıflayabileceği ve hiç bir yan etki görülmeden kişinin sağlığına kavuşabileceğinin anlatılması ana konumuzdur.

DÜNYADAKİ GELİŞMELER ANINDA ÜLKEMİZDE

 Yurtdışında ki önemli Obezite merkezleri artık insülin direncini yenerek, karaciğer yağlanmasını düzelterek ve fazla yağlarınızın kanser dokusu ile eş değer olduğunun bilinci ile hastalarını tedavi etmektedir. Günümüzün tek tedavi yolu budur. Unutulmamalıdır ki artık Obezite ciddi bir hastalıktır ve hastalık al bu listeyi kullan diyerek değil tedavi edilerek iyileştirilir, diye ilave etti.

OBEZİTE YAŞAM TEHLİKESİ YARATABİLECEK BİR HASTALIKTIR

 Obezite çok ciddi sağlık sorunlarına yol açan ve maalesef yaşam süresini kısaltabilen bir hastalıktır. Obezite sınıflaması için vücuttaki yağ oranı ve yağlanmanın tipi gibi birçok parametre kullanılmıştır. Fakat şu an için, obezitenin tanımlanması ve sınıflaması için Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO- World HealthOrginization) Vücut Kitle indeksi (VKİ) hesaplaması kullanmakta ve adeta tüm dünyada ortak bir dil oluşturmaktadır. Herkesin basit bir işlemle hesaplayabileceği bir değerdir. VKİ 30’un üzerinde olan bireyler obez olarak değerlendirilir.

 Özellikle vücuttaki yağlanmanın tipi yani bel çevresindeki (elma tipi yağlanma) yağlanma ve kalça çevresindeki yağlanma (armut tipi yağlanma) obezite tanımlanmasında önemli bir yer tutmaktadır. Bilimsel anlamda net olarak kanıt değeri kazanmasa da , karın çevresinde yağlanmanın fazlalığının sadece cilt altında yağlanma ile değil iç organlarda yağlanma ile birlikte seyrettiği ve metobolik sendrom dediğimiz şeker hastalığı ve damar sertleşmesi gibi riskli hastalıklarla beraber seyrettiği yönünde bir kanı vardır.Yani bel çevresinin kalça çevresine oranı önem kazanmaktadır. Bu değerin 1’in altında olması gerekmektedir. Metabolik sendrom riski açısından erkeklerde bel çevresi 102 cm, kadınlarda ise 88 cm nin altında olmalıdır dedi.

İNSANIMIZ MAALESEF OBEZİTEYİ CİDDİYE ALMIYOR

  İnsanımız maalesef obeziteye yeterli önemi göstermeyerek hayatını riske atmaktadır ve böylelikle fazla kilolar artarak tehlikeli boyutlara ulaşmaktadır

  Ayrıca obezite kısırlık oranlarını da yükseltmektedir. Örneğin 1975 yılında Türkiye'de erkek kısırlık oranı % 1,5 iken, günümüzde % 35’lere kadar yükselmiştir bu inanılmaz yüksek bir rakamdır.

DOĞRU BESLENMENİN ALTIN KURALLARI

Beslenirken dikkat edilmesi gereken o kadar çok ayrıntı var ki; bu çokluk gözünü korkutup, kilo vermelerini zorlaştırıyor olabilir. Oysa kolay ve küçük değişikliklerle söz konusu ayrıntıları uygulamak oldukça kolay, hızlı kilo vermenizi sağlayacak bazı ipuçları...

Kuruyemişler çiğ olmalı

Badem ve ceviz başta... Nohut, leblebi ise önerilmemektedir. Unutulmasın. Kavrulan ve tuzlanan kuruyemişler trans yağ deposudur.

Karbonhidratlarla yağlı gıdaları karıştırmayın

Why Do You Overeat (Neden Aşırı Yiyorsunuz) kitabının yazarı Zoe Harcombe; yağlı gıdalar ile karbonhidratların aynı öğünde tüketilmemesi gerektiğinin altını ısrarla çiziyor. “Vücudunuza enerji sağlayan ve en kolay tüketilen besin karbonhidratlardır. Vücut hemen bu besin ile enerji ihtiyacını karşılar ama ne yazık ki bir kısmını da aynı öğünde yiyeceğiniz yağlı gıdaların yağını depolamak için de saklar” diyen doktor, bu ayrıntıya çok dikkat etmemiz gerektiğini de vurguluyor.

Alternatif egzersizler yaratın

Kadınların favori egzersizlerinden biri hiç şüphesiz kardiyo… Genellikle de yarım saatlik bir yürüyüşün ardından yapılan beş, on dakikalık ağırlık çalışmasının da yeterli olduğu varsayılıyor. Evet;  bu şekilde kalp atışlarınızın dengelendiği ve metabolizmanızın hızlandığı doğru. Ancak bu bir rutine dönüşmemeli ve başka egzersizleri de denemelisiniz. Örneğin bir saat bisiklete binmek ya da yüzmek gibi…

Kahvaltınızı krallar gibi yapın

 Yapılan bir araştırmaya göre kahvaltıyı es geçenler, geçmeyenlere oranla daha kilolu. Çünkü iyi bir kahvaltı metabolizmamızın hızlı bir şekilde çalışmasını sağlıyor ve kahvaltıda tükettiklerimiz bizi tok tutuyor. Ayrıca gün içerisinde sarf edilen enerji ile de yenileni yakma şansına da sahibiz.

Egzersiz zamanlarını doğru seçin

Regl olmadan önceki iki hafta boyunca yapacağınız her egzersiz daha fazla yağ yakmanızı sağlar. Çünkü bu dönemde metabolizmanız yüzde 8 oranında daha hızlı çalışır.

Sakinleşmeye çalışın

Kötü bir günün sonunda; eve stresli ya da mutsuz dönüldüğünde metabolizma tatlı besinler tüketilmesi için adeta beyne özel sinyaller gönderiyor. Zira stres, kortizolun hormonunun aşırı üretimine neden oluyor ve bu hormon da tatlı besinler tüketme isteğimizi körüklüyor. Bu gibi durumlarda tatlı tüketmek yerine spor yapmayı tercih edenler de var.

Protein tüketin

Ünlü modellerle diyet üzerine yapılan olan röportajların hepsinde birçok kişi bol bol protein tükettiğini dile getiriyor. Çünkü protein vücuttaki ince kasların oluşumunu hızlandırıyor, bu kaslar da kalori yakınımı tetikliyor ve yağ biriktiren hücreleri enerjileriyle savaşa çağırıyor. Bu yüzden gün içinde içerisinde protein içeren içecekler tüketmeye özen göstermelisiniz. Korkmayın, 5 milyon yıldır kaliteli proteinler ile besleniyorduk taki son yüzyıla kadar...

Zayıf arkadaşlarınız olsun

Bu kulağa pek de hoş gelmeyebilir fakat uzmanlar kilo vermek için çok yardımcı olduğu konusunda ısrarcılar. Zira diyet yaparken zayıf kişilerle zaman geçirdiğinizde ister istemez yağlı yiyecekler tüketmek zorunda da kalmıyorsunuz. Yapılan sosyolojik araştırmalara göre arkadaşlarınızın yeme içme alışkanlıkları da kişiyi bütünüyle etkiliyor. Bunu bir tür etki tepki olarak da düşünmeniz mümkün…

Bol bol ağırlık kaldırın

Evet; spor salonlarında ağırlık kaldıran kadınlara tanıklık ediyoruz ama nedense bu ağırlıklar oldukça hafif oluyor, dolayısıyla da vücutta herhangi bir değişikliğe de neden olmuyor. Eğer vücudunuzun biraz daha kaslı görünmesini istiyorsanız, ağırlığı artırın. Bu şekilde vücudunuzun yağ yaktığını ve metabolizmanızın daha hızlı çalıştığını da unutmayın.

Ayrıca öğünleri dengeleyin, diyet içecekleri bırakın, bir yerde sipariş verilirken ilk önce siz verin, düzenli uyuyun, bol bol su için, yediklerinizi unutmayın, yiyeceklerle arkadaşlık kurun, dikkatli çiğneyin, yoğurttan hiçbir zaman vazgeçmeyin diyebiliriz.

İLETİŞİM BİLGİLERİ

 Odunluk Mahallesi, Operatör sok. Tezeller İş Merkezi N01-12 Nilüfer. BURSA

 +90 224 244 03 33