Günümüzde atılan her adımda bir teknoloji, seçilen her teknolojide ise insanların hayatını kolaylaştıracak yeni buluşlara imza atılıyor.

Bilgisayar sektöründe, insansız araba denemeleri yapılırken, tıp sektöründe ise dijital sistem ve yapay beyinle ilgili ameliyatlarda hızlı bir gelişme var. Bazı hastalıkların ise teşhis ve tedavisinde de yapay zekadan faydalanılıyor.

İşin özü, insanlar kendi geliştirdikleri ürünlerle, sistemlerle, programlarla, kendi beyinlerine rakip olarak yapay zeka üretimi yapıyorlar.

Bursa’da ise Meslek Lisesi öğrencilerinin ders sırasında akıllarına takılan bir sorudan yola çıkılarak yapılan incelemelerde ilginç detaylara ulaşıldı. Osmangazi ilçemizin Veysel Karani Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, Motorlu Taşıtlar Bölümü öğrencileri, 2 ay süren ölçüm ve araştırmalardan sonra, milyonlarca araç sahibini ilgilendiren bir sonuca ulaştı. Eşit hava koşullarında farklı araçların iç kabin sıcaklıklarını ölçen bölüm öğrencileri ile bölüm öğretmeni Muharrem Karapınar, aynı marka ve modele sahip olan siyah renkli aracın, beyaz renkli araca göre 10-12 derece daha fazla ısındığını ölçümlerle tespit etti.

Trafikte ve bire bir uygulama yöntemi ile yapılan bu incelemelerde, koyu rengi nedeniyle, güneş ışıklarından etkilenen ve 10-12 derece daha fazla ısınan koyu renkli araçta, daha güçlü ve daha uzun süre klima kullanılacağı için yakıt kullanımının fazla yakıt tüketimine yol açtığı sonucuna varıldı. Bu oran, öyle yabana atılacak ve önemsenmeyecek cinsten değil. Koyu renkli araç ile açık renkli araç arasındaki fark ortalama yüzde 30 civarında. Açık renkli araçlara göre koyu renkli araçlardaki yakıt tüketiminin yaklaşık yüzde 30 daha fazla olacağını belirten öğrenciler, daha fazla yakıt yakıldığında aynı zamanda doğaya salınan egzoz gazının artacağına dikkat çekti. Öğrenciler, tüketicilere, koyu renkli araç almaktan kaçınmaları tavsiyesinde bulundu.

Evet, dünyanın pek çok bölgesinde de benzer araştırmaların yapıldığına dikkat çeken otomobil uzmanları ise bu konuda bilimsel verilerin çelişkili olduğunu öne sürüyorlar. Uzmanlar, araçlardaki yakıt tüketimini aza indirmek ve çevreye verilen zararları önleme adına, elektrikli ve hibrnit modellere ağırlık verirken, ortaya çıkan bu durum ilginç geldi bana.

Okulun Motorlu Araçlar Teknolojisi öğretmeni Muharrem Karapınar ise yaptıkları araştırma hakkında bazı bilgileri paylaştı;

"Öğrencilerim bana farklı renklerdeki araçların kabin içi sıcaklıklarıyla ilgili çeşitli sorular getirdiler ve ölçümler yapmak istediklerini söylediler. Biz de bununla ilgili 2 ay boyunca çeşitli hava koşullarında ölçümler yaptık. Bu ölçümler neticesinde özellikle 30 derecenin üstündeki hava sıcaklıklarında kabin içi sıcaklığın aracın rengine göre 10 ila 12 derece fark ortaya çıktığını tespit ettik. Park, kırmızı ışık gibi çeşitli sebeplerle araç durduğunda koyu renkli araçlarda ısı oldukça yükseliyor ve sürücüler klima açmaya yöneliyorlar.

Bu klima kullanımı hem yakıt sarfiyatını arttırmakta hem de zararlı gazların doğaya salınımını arttırmaktadır. Bu dünya çapında düşünüldüğünde doğaya büyük bir zarar da demektir. Ayrıca klima kullanılan araçlarda yakıt sarfiyatı yüzde 30 civarında artmaktadır. Aracın kullanım tarzına bağlı olmakla birlikte klima yakıt sarfiyatını en çok etkileyen sebeplerden biridir. Özetle; aynı hava sıcaklığında ve eşit konfor şartlarında kullanıldığında siyah bir araç, beyaz bir araca göre yazın yaklaşık yüzde 30 daha fazla yakıt sarf etmektedir. Bu yüzden size tavsiyem araç alırken koyu renkli araçlardan uzak durmanız."

Bu uyarılar çok önemli. Hele, akaryakıt alımında dışa bağımlı olan bir ülke olan Türkiye’de cari açık ve ekonominin eksi puanlı geri kalmasının en önemli etkenlerinden birisi olarak yakıt ithalatının gösterilmesi, yüzde 30’luk fazla sarfiyatın ne kadar önemli olduğuna dikkat çekebilir. Bir tek araçta, yani bir depo benzinde yüzde 30’luk kayıp belki insanlara fazla gelmeyebilir, fakat bunu milyonlarca araç için düşündüğünüzde ve hesapladığınızda ise, yaklaşık dört tane aracın nerede ise bir tanesinin deposunun fuzuli yere tüketildiği anlamı ortaya çıkıyor.

Bu durumun ekonomiye eksi etki yaptığı da kesin.

Ben, eğitim sırasında akıllarına takılan bir sorudan yola çıkarak böylesine önemli bir araştırma yapan bu öğrencileri kendi adıma tebrik ediyorum. Kutluyorum. Başarılarının devamını diliyorum.

Araba almak isteyenlerin de araç alırken bu uyarıları dikkate almalarını isterim. Çünkü, para kolay kazanılmıyor. Ekonominin eksi vermesi, ülkemiz ekonomisine kötü etki yapıyor. Düşünelim bir kez, koyu renkteki her dört araçtan bir tanesinin deposunun boş vere tüketilmesi, insanların hem cebine hem de kalbine zarar verir.

Tabi, zevkler ve renkler tartışılmaz diye bir kural vardır insanların yaşantısında. Bu kurallara saygımız var. Her kişi, istediği renkte, istediği şekilde, elindeki imkanlar dahilinde istediği araca sahip olma hakkına sahip. Fakat, dünya ekonomisinde, kaliteyi ucuza alma diye yeni kural ve kavramlarda oluştu. Artık, insanlarımız adım atarken bile kaç kalori harcadıklarına dikkat ediyorlar. Araç kullanırken de depodaki yakıtın nasıl tüketildiğini hesaplamak, cimrilik değil, ülke ekonomine katkı sağlayacak tutumluluktur.

Bana göre, üniversitelerimiz ve otomotiv üretim şirketleri bu tezi iyice araştırıp, ekonomiye zarar verdiği ortaya çıkması haline gerekli önlemleri alacak formüller üretmeliler.