Türk halkı, ülkede normalleşmeye oy verdi 31 Mart’ta… Gülen yüzlere, ‘ahlak, vicdan, dürüstlük, insan hakları, üretim, yaşanabilir kentler ve yeşil semtler’ diyenlere oy yağdı. Türkiye’yi geleceğe taşıyacak illerin başında gelen Ankara, İzmir, Adana, Antalya ve Mersin’de her şey yolunda gitti; Ancak İstanbul’da oylar sayıldı da sayıldı, Aradan tam olarak 10 gün geçti. Bitsin bu işkence… Rezil oluyoruz dünyaya…

Artık ülkenin gündemi, halkın geçimi olmalı. Üretenin, üretmek isteyenin, tenceresini kaynatmak için çaba harcayan kadınların, çiftçilerin, esnafın, emeklinin, askerin, polisin, öğrencilerin, öğretmenlerin seslerine kulak vermeliyiz…

Yapısal reform beklentileri var ülkede.

Başka sorunlar da baş göstermeye başladı. Örneğin Honda, 2021 yılından itibaren Türkiye’deki üretime son vereceğini açıkladı. Ana ve yan sanayi tesislerinde çalışan yüzlerce işçiyi, mühendisi ve ara elemanı gelecek korkusu sarmış olmalı. Bu fabrikalara hammadde sağlayan diğer üretim tesisleri de var. Domino etkisi başlarsa iflaslar gelir.

Türkiye otomotiv endüstrisi ihracatına da bakmalıyız. Mart ayında yüzde 8 düşüş yaşadık… Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) verilerine göre, sektörün geçen ay ihracatı 2,9 milyar dolar… Tüm sektörler içinde sürükleyici rolü olan otomotivdeki gelişmeler, seçimlerden çok daha önemli olmalı… Çünkü hem ihracat geliri hem de vergi açısından vazgeçilmez bir sektör.

Otomotiv ülkesiyiz diyoruz ama gelişmeleri yakından izlemiyoruz sanki… Örneğin, İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden ayrıma sürecinin adı olan Brexit, doğrudan bu sektörü vurdu.  Martta en büyük pazar olan AB Ülkelerine ihracat yüzde 12 düştü… Umarım bu düşüş trendi artarak devam etmez…

Mart ayına ürün grupları bazında bakalım… Yüzde 8 azalışla 1 milyar 173 milyon dolar ihracat gerçekleştiren binek otomobil, endüstrinin ihracatındaki en büyük ürün grubu oldu. Tedarik endüstrisi ihracatı geçen ay yüzde 9 azalarak 950 milyon dolar, eşya taşımaya mahsus motorlu taşıtlar ihracatı yüzde 16 azalarak 465 milyon dolar, otobüs-minibüs-midibüs ihracatı da yüzde 3 artarak 113 milyon dolar oldu.

Xxx

İç pazar daraldı

Değerli okurlar, mart ayında iç pazarda otomotiv satışları da yüzde 30 azaldı. İlk çeyrekteki toplam kayıp yüzde 44’ü buldu… Bir başka anlatımla otomotiv sektörünü zor günler bekliyor… Yıl bazında 300 ila 450 bin satış hedefi koydu şirketler. Oysa bu yıl için öngörülen hedef 1 milyon araçtı.

Çünkü 2016’da 983 bin araç satılmıştı…

İç pazarın mutlaka canlanması gerekiyor. Nedeni çok basit; İhracat yapabilmemiz için ürettiğimiz araçların Türk toplumu tarafından tercih edilmesi, dış pazarlarda güven sağlıyor. İç pazardaki tutarlı sayılar; TOFAŞ, Oyak-Renault, Toyota, Karsan, Hyundai, Ford Otosan, Honda ve Mercedes Benz gibi dev kuruluşların üretim planlamasını kolaylaştırıyor…

Hafif ticari araçlar konusunda Türkiye çok başarılı ancak ticari araçta muayene süresi 1 yıl… Aracın üretimi, bayide bekleme süresi ve satış aşamaları derken aradan 4-5 ay geçiyor. Alıcı, 6-7 ay sonra aracını muayeneye götürmek zorunda kalıyor. Bu sürenin uzatılması satışları artırabilir…

Tam bir otomotiv ülkesiyiz. Üretimden kaynaklanan geri çağırma oranı çok düşük. Yani kaliteli üretim yapıyor Türkiye. Ancak markalar üretimlerini kaydırmaya başladı. Polonya, Çek Cumhuriyeti, Romanya ve Slovenya’ya yatırım artıyor…

Bu konuda mutlaka bazı girişimler olmalı…

Türkiye’de 12 milyon otomobil var; Bu oldukça düşük bir sayı. Pazarda satış yapılacak daha 20 milyon genç yaşıyor. Potansiyel var ancak yerli otomobil beklenti oluşturdu…

Bu konuda sıfır noktasındayız. Bilgi verilmiyor. Prototip ne zaman çıkacak belli değil… Üretici 5 üyeden ses çıkmıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan uyardı; “Otomobil yapılsın” dedi; Ancak ilerlemeden, neler yapıldığından haber yok…

Ekonomiye odaklanmak zorundayız. Döviz-faiz-borsa kıskacından çıkarak, üretenin, çalışanın sesine kulak vermek zorundayız!