Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü’nün daveti ile önceki gün sabah saat 06.00’da Ankara’ya doğru yola çıktığımızda ‘programın’ bir gün sonra sabaha karşı 02.00’a kadar devam edeceğini bilmiyorduk. İnanılmaz bir süreydi hepimiz için… Yorulduk ama duyduklarımıza değerdi…

Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı ve Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürü Mehmet Akarca’nın titiz çalışmasıyla gazeteciler olarak hiçbir olumsuzluk ve aksama yaşamadık gün boyunca. Hem giderken hem de gelirken iki ayrı yerde verilen molalarda temiz ve nezih yerler seçilmişti… Atatürk Orman Çiftliği’nin (AOÇ) içinde, bin kişinin aynı anda yemek yiyebileceği Kaşı Beyaz Restoran’daki kaliteye çok az yerde rastladığımı buradan söylemeliyim. Çalışanların nezaketi de övgüye değer.

Başbakan Yardımcısı Sayın Hakan Çavuşoğlu’nun samimi tavırları ve içten konuşmaları için de ayrı bir parantez açmalıyım…

İlk durağımız; Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen, ‘Türkiye’deki çeşitli vakıflara ait 250 eserin onarılması ve açılışı’ ile ilgili tören oldu. Bursa eski milletvekili Bülent Arınç’ın da hazır bulunduğu törende konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dünyada eşi benzeri olmayan vakıf kültürünün yaşatılmasını ve geliştirilmesini istedi. Okkası 3 kuruştan Bulgaristan’a satılan Osmanlı arşivleri dedi… “Tek parti hükümeti zamanında yüzlerce cami satıldı” dedi… “Türkiye’den talan edilmiş eserler batıda” dedi… “Tek parti zihniyeti ülkeye zarar vermiştir” dedi… “Eğitim ve öğretim müfredatını tarih ve şuur olarak da değiştirmeliyiz” dedi ve salonda alkış koptu… Türkiye’deki kilise, havra ve sinagogları da onardıklarını söyleyen Erdoğan, Fransa’daki aydınlara; “Kur’an’daki bazı ayetlerin değiştirilmesini istiyorsunuz. Bu sizin haddinize mi? İyice dağıttınız. DEAŞ’tan farkınız yok. İbadethanelere ve kutsal kitaplara dokunulmaz. Eyy! aydınlık görünen karanlık yüzler” diye seslendi… Bu sırada salondan bir kişi “Ayasofya’yı da bekliyoruz” diye bağırdı… Erdoğan’ın yanıtı ilginçti; “Sabırlı ol. Mevcut camileri bir dolduralım, sonra bakarız oraya…”  

Daha sonra Erzurum Yakutiye Çifte Minareli Camii, Nusaybin Zeynel Abidin Camii, Habibi Neccar Camii, Çorum Merkez Hıdırlık Camii, Ankara Altındağ Ahi Evran Camii, Kütahya Ali Paşa Camii ile Ulu önder Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün de vaaz verdiği Balıkesir Zağanos Paşa Camii’nin restorasyon sonrası yeni durumları beyaz perdeye yansıtıldı ve açılışları gerçekleştirildi… Törende Başbakan Binali Yıldırım, Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu ve Vakıflar Genel Müdürü Dr. Adnan Ertem de birer konuşma yaptılar. Sayın Ertem’in özellikle “teknik personel” istemesi dikkatimi çekti… Binlerce eserin onarılması kolay iş değil…

Buradan Çankaya’ya geçtik. İlk kez gidiyorum… Yeşillik, ağaçlar, yolların kalitesi, insan sayısının az olması, binaların ağaçlar içinde saklanması ve dört ayaklı dostlar… Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün yaşadığı yerde olmak da cabası…  Bursa da bile çok az yerde bulunur güzel bir yer… Düzen ve huzur hemen hissediliyor. Sessiz…

Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu ile aramızda 5-6 metre var artık. Zekice ve sıcak bakışları etkiliyor insanı. Her şeyi duyuyor ve anında yanıt veriyor. 25 gazeteciyiz… Sorular arka arkaya geliyor… Bursa’yı yakından ilgilendiren konular ağırlıkta… Sayın Çavuşoğlu özetle; “Yıldırım Metrosu’nun temelini yılsonunda, Oto Test Merkezi’nin temelini ise Eylül ayında atacağız. Oto Test Merkezi’ni Güney Koreli bir firma yapacak. İhale bitti… Savunma Sanayii’nin ürünleri de burada test edilecek. Çok stratejik bir yatırım. Başka ülkelere de hizmet vereceğiz. Renault’un yeni hibrit motoru için destek verildi. Yılda 400 bin adet üretilecek. Yerli otomobilin Bursa’da üretilmesi gerektiğini biliyor ve destekliyoruz. Bursa için başka müjdelerimiz de var. Şimdi onlara çalışıyoruz” dedi… Daha ne desin ki zaten…

Bu arada sarı basın kartlarının itibarını yeniden sağlamak için çalıştıklarını da buradan iletmeliyim. THY’de, cep telefonlarında, şehir içi ve şehir dışı ulaşım araçlarında, uluslararası toplantılarda, vize alımında basın mensuplarının desteklenmesi gerek. Görev gereği alınan ‘Gri pasaport’ların süresi de 2 yıla kadar uzatılmış bu arada… İyi haber…

Türkiye’nin göz bebeği Bursa, yatırımlarla geleceğe doğru yol alıyor. Nüfus artıyor, hava ve su kirleniyor… Kent, ancak teknolojik yatırımlarla bir yere kadar gidebilir; bunun için de eğitim alanında hızla yeni kararlar alınmalı… Muasır medeniyeti yakalamak ve geçmek için 400 olan bilim insanı sayımız da artık binlerle ifade edilebilmeli…

Çağdaşlarımız, Türkiye’ye tur bindirmemeli…