Otomotiv ihracatında alınacak daha çok yol olduğuna inanarak, her ay düzenli olarak açıklanan verileri irdelemek gerektiğini düşünüyorum. Çünkü Bursa, iki büyük otomotiv fabrikasına, yanında orta boy bir işletmeye ev sahipliği yapıyor ve yan sanayisi çok güçlü bir kent olarak yoluna devam ediyor…

Otomotiv, olmazsa olmazımız…

Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği’nden (OİB) yapılan açıklamayı dikkatle okudum, sayın başkan Baran Çelik’i de dinledim. Rakamsal verilerle sayısal veriler arasında çok büyük oynamalar olmaması sevindirici…

Türkiye otomotiv sektörünün, 2019 yılı ağustos ayında yüzde 8,4 artışla 1,7 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirmiş olmasına sevinmek gerekir. Fabrikalarda çalışanların tatile girdiği, makinelerin bakım ve onarımlarının yapıldığı ay olan ağustosa ait veriler geleceğe yönelik planları da etkilemeli…

Sektörün 1 Ocak 2019 ile 31 Ağustos 2019 tarihleri arasındaki ihracat ise 2018 yılının aynı dönemine göre yüzde 4 oranında azalarak 20 milyar dolar olarak kayıtlara geçmiş durumda. Umarım yıl hedefi olan 32 milyar doları yakalarlar…

OİB Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik’e göre; Eşya taşımaya mahsus motorlu taşıtların ihracatında yaşanan çift haneli artış, ağustos performansında temel belirleyici…

Ticari araç segmentinde yenilik zamanı gelmiş…

Otomotiv sektörünün ihracatın lokomotifi olduğu gerçeği yıllardır değişmiyor. Pay yüzde 13… Tarihindeki en yüksek ikinci ağustos ayı ihracat rakamına ulaşan otomotiv, artık yeni teknolojilere de uyum sürecine girdi.

Bu yılın aralık ayında görücüye çıkacak olan “Türkiye’nin otomobili” için adımların hızlandığını söylemeliyim. Ana sanayi tesisinin nerede kurulacağı henüz net olmasa da yan sanayicilerin bu konuya eğilmesi, parçalar konusunda araştırmalara girişmesi ve eleman yetiştirmesi gerekiyor.

Geçtiğimiz günlerde Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan tarafından açıklanan ‘İhracat Ana Planı’nda belirlenen beş hedef sektörden biri, otomotiv sektörü. Atılacak her olumlu adımın destekleneceği kesinleştiğine göre; Bursa’nın teknik iş insanları derhal işbirliklerine gitmeli, gereken adımlar BTSO Meclisi ve komitelerinde değerlendirilmelidir.

Otomotiv sektörünün bileşenleri, katma değerli ürün konusunda bilgilendirilmelidir. Otonom araçlar dönemi de geliyor. Birbiriyle konuşan, etkileşimde bulunan, yolunu kendi bulan, şoför istemeyen, uydudan yönlendirilen araçlara hazırlanmakta gecikme, felaket demektir… İşsizlik ve kargaşa demektir…

Verilere dönelim…

OİB’den yapılan açıklamaya göre; geçtiğimiz ay ürün grupları bazında binek otomobil ihracatı yüzde 1 artarak 511 milyon dolar olurken, aldığı pay da yüzde 29’u buldu. Tedarik endüstrisi (yan sanayi) ise geçen ay yüzde 2 artışla 721 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirmeyi başardı…

Ticari araçlardaki ihracat artışı, üreticisinin yüzünü güldürmeye devam etti… Kayıtlarda “Eşya Taşımaya Mahsus Motorlu Taşıtlar ihracatı” olarak geçen satırda, 261 milyon dolar yazıyor.

Otobüs-minibüs-midibüs ihracatı da yüzde 5 artışla 129 milyon dolar oldu. Oldukça sevindirici rakamlar…

Bu arada iç pazarda satışların 8 ay sonunda sadece 240 bin adet olarak gerçekleşmesi, moralleri bozuyor. 2 milyon adetlik üretim kapasitesine sahip olan sektörün, 2019 yılsonu hedefi sadece 400 bin adet… Şu ana kadar 1 milyon 500 bin adet araç üreten sektör, bu büyük daralmayı aşar mı bilemiyorum. Sadece ihracat yaparak, ayakta kalmaları mümkün değil.

Düşük kredi faizleri işe yarayabilir ancak; Öncelikle “Üretim Ekonomisi’ için çaba sarf etmek gerekiyor.

Son söz; Türkiye’nin otomobili Bursa’da üretilmeli ve konvansiyonel yatırımcılar kusura bakmamalıdır…