Güney sınırlarımızda yuvalanan (daha doğrusu DAEŞ'i bahane ederek ABD tarafından buralara yerleştirilen) teröristler, ordumuzun yürüttüğü Zeytin Dalı Harekâtı ile itinayla bölgeden temizleniyor.

Karın ağrısı olanlar

Harekâta halkımızın desteği çok yüksek. Bu tarz askeri operasyonların doğası gereği ve Mehmetçiğin karşısındaki leş kargalarının namertlikleri nedeniyle şehitler de veriyoruz fakat genel olarak bakıldığında ordumuz planlandığı gibi ilerliyor.

İşin başından beri askerimiz sahada, siyasi otorite de masada bu harekâtı başarılı bir şekilde idare ediyor. Türk Halkı'nın büyük çoğunluğu (yüzde 90'lar seviyesinde) bu işin yapılması gerektiğine, hatta geç bile kalındığına inanıyor. Haliyle tüm bu faktörler bir araya gelince de birilerinin karın ağrısı başlıyor.

"Başarı iktidarın değil, ordumuzundur", "TSK tamam ama ÖSO niye var?", "ÖSO, El Kaide'den ayrılan terörist unsurlardan oluşuyor" gibi saçma sapan söylemlerle rol kapmaya çalışıyorlar. Hiç bir zaman bu ülke için elini taşın altına koymayan, konforundan taviz vermeyen ve iktidar ne yaparsa yapsın eleştiren bu zihniyet, saplandığı fikri kısırlık bataklığında çırpındıkça daha da batıyor.   

ÖSO kim ve neden hedefte?

15 Temmuz darbesi sonrası oluşan milli beraberlik ve bütünleşme ortamında da farklı ses çıkarmaya cesaret edemeyen bu arkadaşlar, olayın üzerinden biraz zaman geçtikten sonra (iktidar bu işten nemalanacak endişesiyle) yine yan çizmişlerdi.

Aynı çevreler, şimdi de toplum olarak benzer bir bütünleşme ortamını yaşadığımız bu günlerde, operasyona direkt karşı çıkamadıkları için farklı fitneler ile ordumuza ve hükümete duyulan güveni zedelemeye çalışıyorlar.

Özgür Suriye Ordusu'nu (ÖSO) da o yüzden hedefe koyuyorlar. Hem terörist diyerek ÖSO'ya iftira atıyor, hem de harekâtın meşruiyetini tartışmalı hale getiriyorlar. Aynı zamanda da uluslararası platformlarda ülkemizi sıkıntıya sokacak bu beyanlarla Türkiye'ye ihanet ediyorlar.

Dün ne diyorlardı?

Başını CHP'nin çektiği bu zihniyet, daha dün çok da haksız sayılamayacak bir soru soruyor ve "Bu Suriyeliler, büyükşehirlerde kafelerde keyif çatarken neden bizim askerimiz şehit oluyor?" diye soruyorlardı. Bugün ise "ÖSO'nun ordumuzun yanında ne işi var?" diye soruyorlar.

ÖSO, TSK'nın yanında en ön saflarda savaşıyor ve bugüne kadar çok sayıda şehit verdiler. Tamamı Suriye vatandaşlarından oluşan (içerisinde Arap, Kürt ve Türkmenler var) bu milis kuvvetlerden CHP zihniyeti neden rahatsız oluyor? Ya Allahu ekber diyerek savaştıkları için ya da bu noktadan yüklenerek bir çatlak oluşturabileceklerini düşündükleri için.

Sadece TSK bu işi yapsın diyenler, eğer operasyon kötü başlasaydı ve her geçen gün (Allah muhafaza) onlarca şehit verseydik, bu kez de "bizim Ortadoğu bataklığında ne işimiz var" diyeceklerdi.

Bugün oluşan milli havadan dolayı iktidarın oylarını artıracağını görerek, "Başarı iktidarın değil, ordumuzundur" diyenler, başarısız olsaydık hesabı kime soracaklardı, orduya mı? Elbette ki hayır. "Çocuklarımızı bile bile ölüme gönderdiniz" diyerek iktidara yükleneceklerdi. Ne güzel iş değil mi?

İşte böylesi bir ortamda CHP kongre yapıyor. İki genel başkan adayının yarışacağı kongre de, mevcut delege yapısıyla Muharrem İnce'nin hiç bir şansı yok. Ayrıca Muharrem İnce genel başkan seçilse bile CHP bu kafayı değiştirmedikçe, ülkemize dün hiç bir yararları olmadığı gibi, gelecekte de bir faydaları olmayacak.