Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Ömer Palamut ile Kaybolan meslek Karosercilik

Yazının Giriş Tarihi: 10.02.2020 00:02
Yazının Güncellenme Tarihi: 10.02.2020 00:02

12 Eylül 1980 darbesi öncesi Çınar lisesinde okuyordum, sağ, sol kavgalarının her gün arttığı ve kardeşin kardeşi vurduğu kötü bir dönemdi. Kavga edenler ortalıkta, kavga ettirenler ise perde arkasındaydı. Çınar lisesinde iki öğretmenin öldürülmesi ve her gün olayların olması beni okuldan soğutmuştu. Bir şekilde okulu bıraktım 1980 sömestre tatili dönüşü okul yerine Polatlı ya gezmeye gittim, ve okul hayatımı noktalamıştım. Sonrasında Babamın lokantasında çalışmayı beklerken bir anda kendimi el işinde bulmuştum. Yeni adresim Doğusan karoser di, sabah 7,30 da iş başı gece paydosu ise genelde saat 23,00 civarlarıydı öğlen ve akşam yemekleri de yoktu. Deyim yerindeyse tam bir köle hayatıydı. Enteresan olan ise çalışan hiç kimse bu tempoya itiraz etmiyor ve mesai ücreti talep etmiyordu. Yaklaşık bir yıla yakın bu şekilde çalışıp işi bıraktım ve kölelikten kurtuldum.

Bir müddet sonra bir kaç aylığına Küçük balıklı da eski ustamız Ali Esentimur'un yanında çalışıp, Hipodrom da bulunan Ümit karoser de işe başladım, burası çok daha rahattı ve iş veren Mehmet Güzeler ise iyi bir insandı üç yıl onun yanında çalıştım ilk kez ondan sigortalı olmam konusunda teklif almıştım, kimliğim ve diplomam onun çekmecesinde yedi ay durdu fakat sigorta girişini bir türlü yapmamıştı. Ardından en enteresan ve en vizyonlu gördüğüm İbrahim Sakin de iki yıl çalıştım, karoser camiasında en güzel parayı İbrahim Sakin'den kazandık, 1984 yılında ise İstanbul'da Kartal, Maltepe koruma durağında açtığı iş yerine de gidip bir müddet çalışmıştık. İbrahim Sakin 1999 yılında vefat etmişti kendisini rahmetle anıyorum.

1985 Yılında ise Teksan makine de işe başladım çalışma saatler sabah 8,30 akşam 18,30 du adeta kendim cennette sanıyordum ilk kez bu kadar düzenli ve saatli çalışıyordum, en memnun kaldığım yerdi. Karoser camiası Bursa için büyük bir şanstı. bir çok zanaatkar yetiştiren bu camia bunun tam aksine muhasebe konusunda da bir o kadar zayıftı, bir çok karoser firması muhasebeyi bilmemekten dolayı batmış, işçisini ve müşterisini mağdur etmiştir.!

Bu yazıyı kaleme alma sebebimiz arkadaşımız eski karoserci Ömer Palamut ile maziye dalıp yaptığımız sohbetti, Bir zamanlar yalnızca Bursa'da 3,800 civarı karoserci vardı, günümüzde ise kayıtlı sayı 10. kadar düştü, Bursa deyince aklımıza karoser ve tekstil camiaları öncelikli olarak gelirdi. Bir nevi karoser camiası kendi hataları yüzünden deyim yerindeyse harakiri yaparak kendini yok etti. Türkiye nin her şehrine ve hatta yurt dışına karoserci gönderen bu camia 1950 li yıllarda Ağaç kasa olarak Abdullah Çaplı ve arkadaşları tarafından başlatılmıştı. Uzun yıllar ağaç karoser camiası büyüyerek yoluna devam etti.

1970 li yıllarda ise farklı bir boyuta giriyor karoser camiası. Türkiye'de otomobil tarihi isimli kitabı okuduğumda oradan edindiğimiz bilgiye göre, Bernar Nahum anlatımıyla ''Bursa'ya Rahmi Koç ile gelip geniş kapsamlı bir araştırma yaptık, sac ve profil kasadan yapılmak üzere iki otobüs yaptıracağız ve Kemal Coşkunöz'ü bulduk, kendisi ile görüşüp uzun uzun projemizi anlattık, bir müddet düşündükten sonra yaparım dedi Kemal Coşkunöz ve bu şekilde sac kasaya başlamış olduk, ardından karoser camiası büyüyerek yıllarca devam etti'' diye anlatmıştı. Bernar Nahum ve Rahmi Koç sayesinde Bursa böyle bir özelliği kazanıp binlerce kşinin ekmeğini kazanmasını sağlamıştı tabi burada sanatını icra ederek  işin hakkını veren merhum Kemal Coşkunöz'ü de rahmetle anıyoruz.

Ömer Palamut'a soruyoruz ve anlatıyor ''1969 yılında Abdullah Çaplı'nın yanında ağaç karoserine çivici olarak işe başladım, daha sonra Selim Arı'nın yanında sac ve profil kasa konusunda kendimi geliştirdim. 1978 yılında Bursa dan seçilmiş 35 karoserci arkadaş ile İstanbul Enter araba fabrikasına Enter minibüslerinin ilk imalatını yaptık, Ustamız Topal Erdoğan'ın liderliğinde. Daha sonra Devlete ait olan bu fabrika kapatıldı. Ardından Ankara'ya gittim beş yıl orada kalıp mesleğimi icra ettim.  1988 Yılında Lüleburgaz'a gittim yeni bir iş yeri açtım 2009,a kadar 21 yıl çalıştırdım ve mesleğime nokta koydum. 2010 yılında ise Antalya ve Alanya da çift katlı otobüslerin tavanlarını turizm amaçlı açılır yaptım, yine turizm amaçlı minibüs ve vip lere iç dizayn yapmaya devam ediyorum, aslında bir nevi bu işleri mesleğimi icra edebilmek adına hobi olarak yapıyorum.''

Ömer Palamut Bursa, Yenişehir'li gerçek bir zanaatkar, üreten insanın mutlu olduğunu kendimizden biliriz, üretmenin keyfini yaşayan bir insan kendini emekli etse de mutlaka gözlemlemeye devam ederek üretecek bir şeyler bulur ve o vizyon kişinin ömrünün sonuna kadar devam eder, hiç bir şey yapmasa da fikir adamlığı yapar. Ömer Palamut bir çok farklı ilde de yeni ustalar yetiştirdi, ve yetiştirdiği ustaların büyük çoğunluğunun vefalı çıkması kendisini mutlu etmiş. Arayıp halini hatırını sormaları onun en büyük mutluluğu. Bizde Bursa ve diğer illerde Karoserci ve dizayn işi yapanların üstünde Ömer Palamut'un büyük emekleri vardır.

Ustaya, öğretmene, komutana, işverene, amirine, müdürüne saygı gösteren toplumlar değerlerine saygı gösterirse başarıya ulaşırlar, Ömer usta gibilerine selam olsun.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.