Bir yağ asidi olan Omega 3, insan vücudunda üretilemediği için besinlerle alınır. ALA, EPA ve DHA olmak üzere üç tipi vardır. ALA fındık ve ceviz gibi bitkisel kaynaklardan; EPA ve DHA ise yağlı balıklardan sağlanır.
Günlük Omega 3 ihtiyacı çok az olup doğal kaynaklardan karşılanabilir. Buna rağmen kalp hastalıkları veya felçten koruyucu etkisi olduğuna inanılarak besin desteği şeklinde tüketilmesinin ise hemen hemen bir yararı olmadığına dair bir çalışmayı özetlemek istiyorum size.
79 çalışma gözden geçirilerek Omega 3 kullanan ve kullanmayan toplam 112 bin kişinin verileri incelenmiş.
Bu çalışmaya katılanların bir kısmına bir yıl boyunca kapsül formunda günde 1 adet Omega 3 verilmiş. Bir kısmına aynı formda plasebo (içinde etken madde olmayan form) verilmiş. Daha sonra çalışmaya katılanların herhangi bir sebepten ölüm oranları belirlenmiş. Omega 3 alanlarda ölüm oranı yüzde 8.8, plasebo verilenlerde yüzde 9 bulunmuş.
EPA ve DHA içeren Omega 3 kapsül verilenlerde kalp damar hastalığı, felç ve bunlardan ölüm riskinde hemen hemen hiç azalma olmadığı görülmüş. Bu kapsülün verildiği kişilerde trigliserid ve HDL değerlerinin azaldığı anlaşılmış. Trigliseridin azalması kalp hastalıkları bakımından koruyucu olsa da, kalp hastalıklarından koruma görevi olan HDL nin de azalması muhtemelen bu yararlı etkiyi ortadan kaldırmıştır.
ALA içeren besin ya da besin desteği verilenlerde de kalp damar hastalıklarından ya da herhangi bir nedenle ölüm oranında bilimsel olarak anlamlı kabul edilebilecek bir azalma olmadığı görülmüş. Bununla beraber ALA tüketimi ile kalp ritim bozukluğu riskinin yüzde 3.3 e varan oranda azaldığı görülmüş.
Çalışmaların başındaki Dr. Lee Hooper, Omega 3 desteğinin kalp hastalıklarından koruduğuna dair yaygın inancın sorgulanması gerektiğini ifade etmiştir. Bu tür desteklerin kalp sağlığı için bir yarar sağlamadığı, felç ve kalp krizi riskini azaltmadığı görülmüştür.
Yağlı balıkların kalp sağlığı için yararlı olması, balık yağından elde edilen Omega 3 kapsüllerinin aynı yararı göstermemesi nedeniyle bu konudaki tartışma da devam etmektedir.
Özet olarak şunu söyleyebilirim ki, besin maddelerinin doğal yollardan sağlanması genel bir tıp kuralı olarak geçerliliğini sürdürmektedir.
Sağlıklı ve mutlu kalmanız dileğiyle.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Dr. Cemal Nuri GÜRBÜZ
Omega 3 ve kalp sağlığı
Bir yağ asidi olan Omega 3, insan vücudunda üretilemediği için besinlerle alınır. ALA, EPA ve DHA olmak üzere üç tipi vardır. ALA fındık ve ceviz gibi bitkisel kaynaklardan; EPA ve DHA ise yağlı balıklardan sağlanır.
Günlük Omega 3 ihtiyacı çok az olup doğal kaynaklardan karşılanabilir. Buna rağmen kalp hastalıkları veya felçten koruyucu etkisi olduğuna inanılarak besin desteği şeklinde tüketilmesinin ise hemen hemen bir yararı olmadığına dair bir çalışmayı özetlemek istiyorum size.
79 çalışma gözden geçirilerek Omega 3 kullanan ve kullanmayan toplam 112 bin kişinin verileri incelenmiş.
Bu çalışmaya katılanların bir kısmına bir yıl boyunca kapsül formunda günde 1 adet Omega 3 verilmiş. Bir kısmına aynı formda plasebo (içinde etken madde olmayan form) verilmiş. Daha sonra çalışmaya katılanların herhangi bir sebepten ölüm oranları belirlenmiş. Omega 3 alanlarda ölüm oranı yüzde 8.8, plasebo verilenlerde yüzde 9 bulunmuş.
EPA ve DHA içeren Omega 3 kapsül verilenlerde kalp damar hastalığı, felç ve bunlardan ölüm riskinde hemen hemen hiç azalma olmadığı görülmüş. Bu kapsülün verildiği kişilerde trigliserid ve HDL değerlerinin azaldığı anlaşılmış. Trigliseridin azalması kalp hastalıkları bakımından koruyucu olsa da, kalp hastalıklarından koruma görevi olan HDL nin de azalması muhtemelen bu yararlı etkiyi ortadan kaldırmıştır.
ALA içeren besin ya da besin desteği verilenlerde de kalp damar hastalıklarından ya da herhangi bir nedenle ölüm oranında bilimsel olarak anlamlı kabul edilebilecek bir azalma olmadığı görülmüş. Bununla beraber ALA tüketimi ile kalp ritim bozukluğu riskinin yüzde 3.3 e varan oranda azaldığı görülmüş.
Çalışmaların başındaki Dr. Lee Hooper, Omega 3 desteğinin kalp hastalıklarından koruduğuna dair yaygın inancın sorgulanması gerektiğini ifade etmiştir. Bu tür desteklerin kalp sağlığı için bir yarar sağlamadığı, felç ve kalp krizi riskini azaltmadığı görülmüştür.
Yağlı balıkların kalp sağlığı için yararlı olması, balık yağından elde edilen Omega 3 kapsüllerinin aynı yararı göstermemesi nedeniyle bu konudaki tartışma da devam etmektedir.
Özet olarak şunu söyleyebilirim ki, besin maddelerinin doğal yollardan sağlanması genel bir tıp kuralı olarak geçerliliğini sürdürmektedir.
Sağlıklı ve mutlu kalmanız dileğiyle.