Ölüm, ölüm olalı böyle bir ömür görmedi. Dünyaya gelen her 'Türk' ile yeniden doğan,
milletinin her ferdi ile yaşıt olan.
Seksen yıl oldu bugün;
Seninle aynı devirde yaşayan son kuşaktan pek kimse kalmadı.
Ama sen, kuşaktan kuşağa ölümsüzlüğün tanımını yaptın.
Bugün, seni anan kadar düşmanın olmasının sebebi de bu.
Ölmüyorsun.
Her Türk ile tekrar doğuyor, her kuşağa yaşıt oluyorsun.
Deliriyorlar buna atam.
Kimyaları, fizikleri, biyolojileri darmadağın oluyor. Olsaydı matematikleri de aritmetikleri de darmadağın olurdu.
Dünkü mesele değil bu elbet hepimiz biliyoruz. Senden önce de varlardı, İstiklal savaşında da, çağdaş Türk Devletinin kuruluşunda da, devrimlerinde de… Hep varlardı.
Her daim kılıkları, şekilleri, sahipleri değişse de var olacaklar.
Sen demedin mi Gençliğe Hitabe’de, Bursa Nutku’nda.
Biz çalıştık bu olacakları.
İdmanlıyız yani.
Öldüremiyorlar işte…
Ama biliyoruz ki asla vazgeçmeyecekler. Biz senden vazgeçiyor muyuz?
Çok hazin ama sana saldırmak için bile yine sana muhtaçlar. Senin sağladığın olanaklara tırmanıp tırmanıp çemkiriyorlar.
Adını siliyorlar; altından bu yurda kazınmış imzan çıkıyor. Şaşırıp kalıyorlar.
Olmuyor;
Olmadıkça çıldırıyorlar gibi yaparak içten içe de aman olmasın diye de dua ediyorlar.
Olursa, olan önce kendilerini silip geçecek en azından bunu biliyorlar.
Senin yazılmasını istediğin İstiklal Marşı neden korkma ile başlıyor?
Onlar değil ama ağa babaları bunu da biliyor.
Bile bile cehaletin kör bıçağını aymaz bir hiddetle biliyor. Bıçak bu işte sana işlemiyor, zavallı berduşlar ellerini ayaklarını kesiyor.
Sen şimdi ölümsüzsün ya, ortada fiziken öldürülebilecek bir Mustafa Kemal Atatürk yok ya, toplanıp toplanıp çare arıyorlar, emanetlerini nasıl öldürürüz diye.
Çare yine sende onu bile anlamıyorlar.
Bir de bunu anlamıyorlar;
Bu ülke senin, Cumhuriyet senin, laik Türkiye senin. Bir türlü alamıyorlar elinden.
Çünkü mirasın bizim.
Ne demişler?
Ölüm hak, miras helal.
Ölsek te helalimizden vazgeçmeyiz.
Bunu da anlamıyorlar
Ölümsüzlüğünle anlayacaklar…
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Olcay ERÖZDEN
Ölüm, ölüm olalı böyle bir ömür görmedi…
Ölüm, ölüm olalı böyle bir ömür görmedi.
Dünyaya gelen her 'Türk' ile yeniden doğan,
milletinin her ferdi ile yaşıt olan.
Seksen yıl oldu bugün;
Seninle aynı devirde yaşayan son kuşaktan pek kimse kalmadı.
Ama sen, kuşaktan kuşağa ölümsüzlüğün tanımını yaptın.
Bugün, seni anan kadar düşmanın olmasının sebebi de bu.
Ölmüyorsun.
Her Türk ile tekrar doğuyor, her kuşağa yaşıt oluyorsun.
Deliriyorlar buna atam.
Kimyaları, fizikleri, biyolojileri darmadağın oluyor. Olsaydı matematikleri de aritmetikleri de darmadağın olurdu.
Dünkü mesele değil bu elbet hepimiz biliyoruz. Senden önce de varlardı, İstiklal savaşında da, çağdaş Türk Devletinin kuruluşunda da, devrimlerinde de… Hep varlardı.
Her daim kılıkları, şekilleri, sahipleri değişse de var olacaklar.
Sen demedin mi Gençliğe Hitabe’de, Bursa Nutku’nda.
Biz çalıştık bu olacakları.
İdmanlıyız yani.
Öldüremiyorlar işte…
Ama biliyoruz ki asla vazgeçmeyecekler. Biz senden vazgeçiyor muyuz?
Çok hazin ama sana saldırmak için bile yine sana muhtaçlar. Senin sağladığın olanaklara tırmanıp tırmanıp çemkiriyorlar.
Adını siliyorlar; altından bu yurda kazınmış imzan çıkıyor. Şaşırıp kalıyorlar.
Olmuyor;
Olmadıkça çıldırıyorlar gibi yaparak içten içe de aman olmasın diye de dua ediyorlar.
Olursa, olan önce kendilerini silip geçecek en azından bunu biliyorlar.
Senin yazılmasını istediğin İstiklal Marşı neden korkma ile başlıyor?
Onlar değil ama ağa babaları bunu da biliyor.
Bile bile cehaletin kör bıçağını aymaz bir hiddetle biliyor. Bıçak bu işte sana işlemiyor, zavallı berduşlar ellerini ayaklarını kesiyor.
Sen şimdi ölümsüzsün ya, ortada fiziken öldürülebilecek bir Mustafa Kemal Atatürk yok ya, toplanıp toplanıp çare arıyorlar, emanetlerini nasıl öldürürüz diye.
Çare yine sende onu bile anlamıyorlar.
Bir de bunu anlamıyorlar;
Bu ülke senin, Cumhuriyet senin, laik Türkiye senin. Bir türlü alamıyorlar elinden.
Çünkü mirasın bizim.
Ne demişler?
Ölüm hak, miras helal.
Ölsek te helalimizden vazgeçmeyiz.
Bunu da anlamıyorlar
Ölümsüzlüğünle anlayacaklar…