Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Olmazsa olmazlarımız Sivil Toplum Örgütleri

Yazının Giriş Tarihi: 26.10.2014 01:47
Yazının Güncellenme Tarihi: 26.10.2014 01:47

Bu gün Pazar…

Sanırım hepiniz haftanın koşturmacası içerisinde yorulmuşsunuzdur.Bir yandan ülkemizde ki gelişmeler,bir yandan bayram sonrası boşalan cüzdanlar,bir yandan tatilden çıkmanın o dayanılmaz bezginliği iyiden iyiye çökmüştür üzerinize.Dedim ya bu gün Pazar,bari ben moralinizi yükseltecek bir yazı sunayım.Hayatta güzel şeylerinde çok olduğunu anımsatayım.

Aylardır yaptığım özel haberlerde öyle çok güzel insan tanıdım ki.Doktorlar,psikologlar,oda ve dernekler  ile başkanları,esnaf,tüccar,ülke çapında sanayici ve işadamları,sanatçılar,öğretmenler,akademisyenler,satranç

ustaları,edebiyatçılar,ressamlar,yönetmenler,çok sesli korolar,tıp doktorları,siyasiler,sosyal hizmet uzmanları,muhtarlar,sporcular ve spor Kulüpleri…

Bu gün her biri bir gereksimden doğan, ilgi alanlarındaki sıkıntıları gidermeyi hedefleyen,kitlelerinin gözü,kulağı,sesi durumuna gelmiş ve bu uğurda gece gündüz çalışan STK’nı yani Sivil Toplum Kuruluşlarını anlatmaya çalışacağım,dilim döndüğünce.

Hepsinin ortak paydası insana bir şeyler katmak,ortak akıl üretmek ve konularında algı yaratmak. Bence bu örgütlere ‘Ellerini Taşın Altına Koyanlar’ demek en doğrusu. Kimi çocukların geleceklerine bir tuğla koymayı amaç edinmiş,kimi insan sağlığı parkurunda son sürat ilerlemeye ilkem demiş,kimi kent ve kentliliği uğraş alanı seçmiş,kimi sanat adına düşmüş yollara,kimi şehre ve ülkeye spor konusunda yararlı olabilmenin sevdasında.Dertleri üç aşağı beş yukarı aynı.Olanaksızlıklarla boğuşurken yenilgiyi asla kabul etmiyorlar.Farkında olalım ya da olmayalım,hayatımızın her köşesine izlerini bırakıyorlar.Tutacak el,tutunacak dal oluyorlar.

Şöyle bir düşünelim önce; kaçımız mahallemizde yaşayan çocukların,her an kötü bir seçim      yaparak hayatlarını mahvetmelerini önlemek üzere maaşlarımızı harcarız,kaçımız icralık olmayı göze alarak ticari itibarımızı riske atarız ve kaçımız emekli olduktan sonra rahat rahat oturmak varken,sabahın köründen akşamın bir saatine kadar mahallenin çocukları spor yasınlar diye uğraşır kredi kartımızın limitlerini zorlarız? ve hangimiz hasta hakkını korumak için hastalanırız? Eminim ki,örnekleri vardır;Ancak yine eminim ki bu örnekler sayıca çok azdır.

Sivil toplum örgütleri akla gelebilecek her konuda faaliyet gösteriyorlar. Hayata dair ne varsa onun bir sivil toplum örgütü var.Dayanışma Derneklerinden,Meslek Kuruluşlarına dek uzanan bu geniş yelpaze hemen hepimizi bir şekilde kapsıyor.STK Kuruluşları aynı zamanda birer sübap görevini de üstlenmiş durumda.Her şeyi devletten beklemenin devleti de bir yerde kilitleyeceğinin farkında olarak sürdürüyorlar çalışmalarını.Kanunlarla kuruluyor kanunlarla korunuyorlar.

 Literatürde Sivil toplum kuruluşları, devletin gücünün yetmediği konularda araştırma, tesis ve hizmet sağlayarak devlet işlerindeki açığı kapatmaktır.Sivil toplum kuruluşları,projeler üreten, kar amacı gütmeyen ve kurumsal kimliğe sahip oluşumlardır. Bu oluşum ücretli çalışan personel ve gönüllü çalışanlardan oluşmaktadır.denerek tanımlanıyor.Bu tanımdan da açıkça anlaşılacağı gibi STK ları çok ciddi bir misyona sahip.Ancak bu tanıma bir de gönüllük esasını eklemek gerekliliğini düşünüyorum.Çünkü STK lar,tüm faaliyetlerini gerek maddi gerek manevi özveri parantezinde yürütüyorlar.Yazının başında da değindiğim gibi öncelikle maddi olmak üzere pek çok sorunları var.Konuşlanmadan,hizmet üretmeye dek bir dizi sorunla uğraşıyorlar.Bu durum her ne kadar reel hedeflerine ulaşmalarında sıkıntılar yaratıyorsa da,amaçlarından kesinlikle sapmıyorlar.Gösterdikleri dirayet muhataplarına çeşitli kazanımlar olarak geri dönüyor.

Demokrasinin gerekliliği denilince ilk olarak her ne kadar siyasi partiler görülse de onların yanında sivil toplum kuruluşlarının yeri inkar edilemeyecek kadar önemlidir.Demokrasinin geldiği nokta,sivil toplum örgütlerinin sağladığı çok seslilik,çoğulculuk,ve katılımcılıkla değerlendirilir.İnsanların başarılı olma,güce ihtiyaç duyma ve taktir edilme güdüsü gibi üç temel gereksinimi olduğu göz önüne alınır ise katılımcı ve gönüllü olmak esasıyla sivil toplum kuruluşları bu gereksinimi karşılayacak imkanlara sahiptirler.
Sivil Toplum Kuruluşları toplumun yapı taşlarını sıkılaştıran ve ülkenin sorunlar sarmalında kalmasını önleyen,çözüm önerileri getirerek,ulusun önünü açan bir niteliğe sahiptir.Hepsinin iştigal konusu ayrı olsa da,demokratikleşmede yolları kesişiyor.Bize yalnız olmadığımızı,elimizi tutacak bir elin olduğunu,hangi desteğe ihtiyacımız varsa,onunla örtüşen bir gönüllü gönlü olduğunu hatırlatıyorlar.Bu köşede zaman zaman Bursada’ ki sivil toplum örgütlerinin ayrıntılarına değineceğim,ete kemiğe bürünmüş hizmetlerini konu edeceğim.O zaman konunun çok daha iyi kavranacağından hiç kuşkum yok.Gençlerimiz Sivil Toplum Kuruluşlarında görev alarak,hayatlarına kocaman bir artı katabilirler.Zaman öldürmek için değil yaşamak içindir.Gençliğin gücü sivil toplum kuruluşlarının gücü ile birleştiğinde,dev gibi görünen pek çok sorunun nasıl da kolayca halledilebileceğini düşünmeleri yeter.İki elin sesi olduğu gerçeğini unutmasınlar yeter.

 Bursa’da Akademik Meslek Kuruluşları,İş Hayatı Meslek Kuruluşları,Sendikalar,Vakıflar,Hemşehri Dernekleri,Sosyal Kültürel Dernekler,Sportif Dernekler,Teknik Ekonomik Dernekler ve Kooperatifler ana başlıkları altında onlarca Sivil Tolum Kuruluşu faaliyet gösteriyor.İyi ki varlar…Var olsunlar.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.