Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Okullarımız ve müdürleri

Yazının Giriş Tarihi: 17.08.2014 02:23
Yazının Güncellenme Tarihi: 17.08.2014 02:23


 

Ağustos’un bunaltıcı sıcaklarında birinci gündem siyaset, özellikle de başbakanın kim olacağı ve CHP’deki kurultayın ne olacağı. CHP’deki kurultaya şimdilik yorum yapamıyorum ama geçen hafta yeni başbakan tartışmaları başlamadan bir gün önce neden Bursa’dan bir ismin başbakan olamayacağını belirtmiş ve yazımın sonunda Konya’yı işaret etmiştim. Gelişmeler yanılmayacağımı gösteriyor. Bugünlük siyaseti bu hatırlatmayla es geçiyorum. Aslında bugünün tarihi nedeniyle depremle ilgili de bir şeyler yazmalı ama ortada yapılan hiçbir şey yokken neyi yazacağız?

O zaman, yine Ağustos’ta vatandaş için en önemli gündemlerden biri olan okullara kayıt konusuna ve okullarımızı yöneten müdürlere biraz değinelim.

 

Kamu-Sen’den uyarı

Türk Eğitim Sen Bursa 2 Nolu Şube Başkanı ve Kamu-Sen İl Temsilcisi Selçuk Türkoğlu, hafta içi yaptığı açıklamada, Bursa’da 482 okul müdürünün kaderinin belli olacağına dikkat çekmiş ve atamalarda liyakat göz önüne alınarak adil davranılmasını istemişti. Haklıydı da. Peki okul müdürleri de sonuçta öğretmen ve idareci, gerçekten kimin müdür olduğu gerçekten önemli mi? Kesinlikle çok önemli. Öyle olmaması lazım ama maalesef ülkemizde tıkır tıkır işleyen bir sistem olmadığı için birçok alanda olduğu gibi eğitimde de kişilere bağlı ciddi değişimler söz konusu. Bir okulun eğitim kalitesi, disiplini ve başarı yüzdeleri başındaki müdürlerin becerileriyle doğru orantılı gidiyor. Bakın size kendi öğrencilik yıllarımdan bir örnek vereyim. Yıldırım Beyazıt Lisesi Bursa’da parlayan bir yıldız haline geldiğinde başında müdür olarak İhsan Erdem vardı. Ben orta ikiye geçtiğimde İhsan Erdem, başarılarının sonucunda Anadolu Lisesi’ne atanıp müdür değişince, sanki sihirli bir el değdi ve büyü bozuldu. O imrenilen okul her geçen yıl geriye gitti ama okul müdürü tam 21 yıl o koltukta oturarak bir rekora imza attı. Detaylara girmek lüzumsuz ancak bir okulun ve orada okuyan binlerce öğrencinin geleceği maalesef bir kişiyle değişiyor.

 

Kayıt döneminde müdürlerin tavrı

Şimdi yine Eylül öncesi yeni bir kayıt döneminde, insanlar üzerlerine titredikleri yavrularının geleceğe en iyi şekilde hazırlanabilmesi için uğraş veriyor. Tam bu noktada yine müdürlerin yaklaşımı, hakka ve hukuka uygun davranmaları hayati önem arz ediyor. Bakın yine örnek bir olaydan, yaşanılan sıkıntıların altını çizelim. Maalesef bazı okul müdürlerimiz, çocukların geleceğini düşünmek yerine, adam seçmeyi, adamına göre muamele etmeyi tercih ediyor. Burada eleştirdiğim, haksız taleplerin yerine getirilmemesi değil, bilakis hak edenlerin zora koşulması.

Gelelim bir yakınımın başına geldiği için haberdar olduğum örnek olaya. Ali Rıza Bey İlkokulu’nda dördüncü sınıfı tamamlayan öğrencinin ailesine, beşinci sınıf için yine aynı bölgede bulunan Yahya Kemal Beyatlı Ortaokulu’na kayıt yaptırılacağı söylenir. Öğrenci velisi de çocuğunu alır ve okul müdürü Şener Aydener’e gider fakat bir sorun vardır. Veli okula yürüme mesafesinde oturmasına rağmen adres kaydını aldırmadığı için başka bir mahallede ikamet ediyor görünüyor. Okul müdürü haklı olarak çocuğun başka bir mahallede göründüğünü söyleyerek kaydı yapmaz. Yanında götürdüğü, oturduğu evin adresine kendi adına gelen faturayı gösteren veli, yine olumsuz cevap alır. Peki der, ‘ben adres kaydımı alırsam o zaman olur mu?’ Müdür bey, ‘hayır biz zaten o bölgeden de öğrenci almıyoruz’ cevabıyla veliyi gönderir. Aile kara kara düşünmeye başlar çünkü çevrede bu okul gibi yürüme mesafesinde başka bir okul yoktur. Bu, karı koca asgari ücretle çalışan ailenin bütçesine her ay bir de servis masrafı eklenmesi demek. Konuyu bana anlattıklarında öncelikle nüfus müdürlüğüne giderek mevcut adreslerini resmiyete dökmelerini söyledim. İşte beni bu yazıyı yazmaya sevk eden sebep de tam burada ortaya çıktı.

 

Ya e-kayıt sistemi olmasaydı

Milli Eğitim Bakanlığı’nın güzel bir uygulaması olan e-kayıt sistemi, adres değişikliği olduğu anda okul ön kaydını da otomatik olarak güncelliyor. Sisteme girdiğimde ne göreyim, öğrencimiz otomatik olarak en yakın okul olan Yahya Kemal Beyatlı Ortaokulu’na kayıtlı görünüyor. Hemen telefona sarıldım ve ‘siz böyle olacağını bildiğiniz ve hakları olduğu halde neden aileye zorluk çıkarıp olmaz diyorsunuz?’ Sorusunu sormak üzere okul müdürü Şener Aydener’i aradım. Telefonu açan kıza, konuyu ve gazeteci olduğumu belirtip müdür beyi bağlamasını istedim ancak müdür bey, kendisi çıkmayıp müdür yardımcısını görüştürdü. Doğal olarak o da, geçerli bir cevap veremedi ve ‘yarın gelsinler hemen kaydını yapalım’ dedi.

Şimdi soruyorum, ey bu pozisyondaki okul müdürleri, siz orada çözüm üretmek için mi, sorun çıkarmak için mi bulunuyorsunuz? Hakkını arayamayacak binlerce gariban ailenin olduğu kentimizde, adamına göre muamele yapmak vicdanınızı sızlatmıyor mu? Siz ‘devlet memuru’ güvencesiyle çalışırken, asgari ücret karşılığı fabrikalarda zor şartlarda çalışan, evlat yetiştirmeye çalışan insanlara tepeden bakan bir tavırla yaklaşmaya utanmıyor musunuz?

Bursa’nın farklı bölgelerinde ve okullarında benim şahit olduğum örnek gibi onlarcasının yaşandığından eminim. Burada en büyük görev ve denetim de, Bursa İl Milli Eğitim Müdürü Veli Sarıkaya ve altındaki yöneticilere düşüyor. İşleri zor, Allah kolaylık versin.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.