Okullalar açıldı açılacak;

9 Ağustosta ilk zil çalacak ve hem öğretmenler, hem öğrenciler hem de veliler için uzun bir maraton başlayacak.

Elbette ülkemizde bir özel okul gerçeği var ve pek çok öğrenci aileleri ile birlikte tercihlerini bu özel okullardan yana kullanıyorlar.

Özel okulların olanaklarının devlet okullarına oranla daha fazla olduğu göz önüne alındığında buna diyecek bir şey de yok tabii.

Ama bazı devlet okulları var ki;

Onlar hakkında diyecekten çok daha fazla yazılacaklar var.

Bu yazıda size onlardan birinden, geçtiğimiz günlerde yakından tanıma fırsatı bulduğum bir devlet ortaokulundan ve onun idealist bir o kadar da realist müdüründen söz edeceğim.

Bursa Mithatpaşa Ortaokulu ve müdürü Haydar Akın’dan.

Yıllardır düzenlediğim Fark Yaratanlar Etkinliklerinde tek bir ölçütüm vardır;

O da, Fark Yaratan dediğim kişi ya da kurumun ezber bozan, sıradanlığı kabul etmeyen, dezavantajları kendi ürettiği çarelerle avantaja dönüştürebilenlerden olması.

Tıpkı Mithatpaşa’da olduğu gibi.

Mithatpaşa Ortaokuluna gittiğinizde sizi önce tarihi 1914 yılına dayanan Mithatpaşa İlk Okulu karşılıyor.

Ortaokul ilkokulun hemen arkasında konuşlanmış.

Her ikisinin de bugünkü yerleşkelerine gelene dek arkalarında bıraktıkları kocaman tarihleri var.

Mithatpaşa Ortaokulu’nun bahçesine girdiğiniz andan itibaren burnunuza o mükemmel okul kokusu geliyor.

Hani çocukluğumuzun o samimi okullarında üzerimize sinen okul kokusu.

Rahmetli annem her okuldan gelişimde beni koklar ‘’ohh mis gibi okul kokmuş benim oğlum’’ derdi.

Okul kokusu öyle bir şeydir; siner insanın üzerine, okullu olmanın en ciddi göstergelerinden biridir.

Ortaokul müdürü Haydar Akın’ın refakatinde gezdikçe gördüklerimden ziyadesi ile memnun kaldım.

Kırk Rehber Öğretmeni yaklaşık bine yakın öğrencisi on üç dersliği, Kütüphanesi, Fen Laboratuvarı ve Konferans Salonu ile Bursa’nın isim yapan okulunda benim ilgimi çeken özellikle hijyenik tuvaletler ile okul duvarları oldu.

Çocukların sıklıkla kullandıkları tuvaletlerin son derece bakımlı ve temiz olması çok önemli.

Şimdi denilebilir ki, okul henüz açılmadı. Tabii temiz olacaklar.

Ben de dedim; Haydar bey de gülümseyerek ‘O zaman okul açıldığında yine gel kendi gözlerinle gör dedi.’

Hocamın bu özgüveni karşısında, okul açıldığında da görüntünün değişmeyeceğini anlamam zor olmadı elbette.

Bir satır da duvarlar için yazayım;

Okulun duvarlarında tek bir kalem çiziği dahi yok. Bu da öğrencilerin okulun felsefesini anladıkları ve içselleştirdikleri anlamına geliyor ki, eğitim de burada başlıyor işte.

Duvarla tuvalet ayrıntı mı?

Ayrıntı olmasına ayrıntı.

Ama bütünde ayrıntılardan oluşuyor.

Okul Müdürü Haydar Bey; Mithatpaşa Ortaokulunun vizyonunu, ‘’Kendini ve insanlığı seven, yurt ve dünya sorunlarına duyarlı, akademik kariyeri hedefleyen, sosyal ve kültürel anlamda kendini geliştiren dinamik, çağdaş ve çalışkan beyinleri yetiştiren, bilimsel eğitim ve öğretimi nitelik ve nicelik olarak sürekli kılan, öğrencilerini yüzde yüz başarıya ulaştıran ve fark yaratan, kurumsallaşmış okul kimliğine sahip köklü eğitim çınarıyız’’diyerek özetliyor.

Peki ya misyon? Dediğimde de sorumu,

‘’Eğitimdeki gelişim ve değişimlere duyarlı, bilgi, birikim ve deneyimlerin paylaşıldığı, yeni eğitsel yöntem ve stratejilerin araştırıldığı ve uygulandığı, öğrenci ve velilerin beklentilerini alan, milli ve insani değerlere sahip, bilgiyi üreten ve paylaşan nitelikli öğrenciler yetiştirebilmektir.’’cümleleri ile yanıtlıyor.

Mithatpaşa Ortaokulu beni aldı elli yıl geriye, götürdü.

Belki inanmayacaksınız ama çıktıktan sonra kimseye çaktırmadan üzerimi kokladım

Okul kokusu üzerime sinmiş mi diye

Sinmiş.

Kim bilir belki de hiç çıkmamış.

Sayın müdürüm Haydar Akın’ın nezdinde olanaksızlıklarla pes etmeden mücadele ederek evlatlarımızın geleceklerine silinmeyecek imzalarını atan tüm öğretmen ve yöneticileri saygıyla selamlıyorum.