610 yılı Ramazan ayının Kadir Gecesinde, hırkasına bürünüp Hira Mağarası’nda düşünmeye dalmış olduğu bir sırada, bir sesin kendisini ismi ile çağırmakta olduğunu duydu. Başını kaldırıp etrafına baktı; kimseyi göremedi. Bu sırada her tarafı ansızın bir nur kaplamıştı; dayanamayıp bayıldı. Kendisine geldiğinde karşısında vahiy meleği Cebrâil'i gördü. Melek O'na
-"Oku" Dedi. Hz. Muhammed (s.a.s.):
-"Ben okuma bilmem", diye cevap verdi. Melek, Hz. Muhammed (s.a.s.)'i kucaklayıp güçsüz bırakıncaya kadar sıktı.
-"Oku" diye emrini tekrarladı. Hz. Muhammed (s.a.s.) yine
-"Ben okuma bilmem..." cevabını verdi. Melek emrini tekrarlayıp üçüncü defa Hz. Peygamber (s.a.v.)'i sıktıktan sonra Alak Sûresi'nin ilk beş âyetini okudu.
"Yaratan Rabb'inin adıyla oku. O, insanı ‘alak'tan (aşılanmış yumurtadan) yarattı. Oku, kalemle (yazmayı) öğreten, insana bilmediğini belleten Rabb'in sonsuz kerem sahibidir." (Alak Sûresi, 1-5).
Bugün Öğretmenler günü günün önemi ve manasına uygun yazı yazmak görevimizdir ilk vahiydeki gibi okumanın önemini hatırlatan ve okuyup öğrenmeyi şart koşan bir dinin mensuplarıyız.
”Bana bir harf öğretenin kölesi olurum” sözünü araştırırken bazı kişiler tarafından hadis olarak nakledilen ‘‘ Kim sana ALLAH’ın (celle celalühü) kitabından bir ayet öğretirse sen sanki onun elinin altında ki bir köle gibisin, seni isterse satar, isterse azat eder.‘‘ şeklinde bir rivayet gördüm.
Ancak İbn-i Teymiyye ‘‘ Mecmaul Fetava‘‘ isimli eserin de bu söz hakkında sorulan bir soruya verdiği cevapta (Müslümanların hiç bir kitabın da ve kütübü sitte’de bu şekilde bir sözün olmadığını, bu sözün müslümanların icmasına aykırı olduğunu, bunu söyleyenlerden tevbe etmelerinin isteneceğini, tevbe etmedikleri halde öldürüleceklerini söylemiştir.
Hulasa, ”bana bir harf öğretenin kölesi olurum” sözünün Hz.Ali’ye (radıyallahu anh) ait olduğu sabit olmadığı gibi, hadis olmadığı da İbn-i Teymiyye’nin ifadesiyle sabittir.
Lütfen yaşıyorlarsa bugün öğretmeninizi arayın, çok mutlu olacaktır.
Bizler onların gözünde bir fidan veya bir çiçek gibiydik
1994 yılında Birleşmiş Milletler, Eğitim Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) ve ILO’nun tavsiye kararları üzerine 5 Ekim’i “Dünya Öğretmenler Günü” olarak ilan etti.
Ülkemizde ise Atatürk’e baş öğretmen unvanının verildiği 24 Kasım tarihi,
1980 yılından beri Öğretmenler Günü olarak kutlanmaktadır.
Bazı ülkelerde ise Öğretmenler günü farklı tarihlerde'de kutlanabiliyor ülkemizde olduğu gibi
Ayrıca ilk öğretmen okulunun kurulduğu (Darülmuallimi-i Rüşti) 16 Mart 1848 tarihi nedeniyle 16 Mart tarihi de öğretmenlerimiz için önemli bir tarihtir.Polatlıda ilk okula başladığım 1973 yılında 5 yaşındayım okula ilk gittiğim günü unutamam Bir çocuğun yetişmesinde ve dünyasında öğretmenini sevmesinin ne kadar önemli olduğunu yıllar sonra kavrayabiliyoruz ilk öğretmenim Şükrü Canarslan'dı yaşayıp yaşamadığını bilemiyorum Yaşıyorsa sağlık ebediyete intikal ettiyse rahmet diliyorum.Şükrü öğretmen 2.sınıfın yarı döneminde okulumuzdan ayrılmıştı ve ilk şiiri onun isteğiyle yazmıştım köye olan özlemimi yazdığım tam sayfa şiir onuda şaşırtmış ve beni tebrik etmişti Sevgili öğretmenimi aradan geçen 40 yıl boyunca hiç unutmadım.Bursa'dan Polatlı'ya bir sabah saat 5 te inmiştim yürüyerek okulumuzun yanından geçtim yıllar sonra benim çocukluğumda adı Devrim ilkokulu olan ismi İnkilap olarak değiştirilmişti okulun iç ve dış kapılarına bahçesine ve ağaçlarına bir müddet hüzünlü bir şekilde öylece bakakaldım.
Bursa Atıcılar ilk okulunda ise aynı sıcaklığı hissettiğim yeni öğretmenimiz ise Ünal Şahin olmuştu birde Çınar lisesinde Sınıf hocamız Hasan Ağcihan benim için unutulmaz öğretmenlerdir bana verdikleri emekler için kendilerine daima dua ediyorum.Metal ve imalat sektöründe çalıştığım yıllarda bizde bir çok insan eğitip yetiştirdik kimi vefalı ve saygılı kimi umursamaz çıktı hayatın her alanında olduğu gibi.Bir insanın gelişmesinde karakterine olumlu katkı koymak çok önemlidir bir insana bir mesleğin en ince detaylarına kadar öğretebilirsiniz fakat insanlığı öğretmek Dünyayı,tabiatı,insanı sevdirebilmek Öğretmenlerin işidir.Eğitim sisteminin bir türlü oturmadığı ülkemizde 4+4+4 bir muammadır gidiyor.17 Ağustos 1999 depreminde Yalova Çınarcık halkı için yardım toplayıp oraya görürmüştüm enkaz'da bir mektup bulmuş ve Selahattin Adıgüzeller'e vermiştim Amerika'da yaşayan bir bayan vatandaşımız Çınarcık'taki bir bayan arkadaşına yazdığı 1978 tarihli mektubunda eğitim sistemimizi eleştiriyordu ve kendi dedesinin zamanında dahi eğitim sisteminin değiştireleceğini yazıyordu Enkazdan gelen Mektup diye başlık atarak güzel bir eleştiri yazısı yazmıştı sevgili Adıgüzeller.
Tüm öğretmenlerimizin Öğretmenler Gününü kutluyor, saygılar sunuyorum.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Web.tv
İsmet KOYUNCU
Öğretmenler Günü
610 yılı Ramazan ayının Kadir Gecesinde, hırkasına bürünüp Hira Mağarası’nda düşünmeye dalmış olduğu bir sırada, bir sesin kendisini ismi ile çağırmakta olduğunu duydu. Başını kaldırıp etrafına baktı; kimseyi göremedi. Bu sırada her tarafı ansızın bir nur kaplamıştı; dayanamayıp bayıldı. Kendisine geldiğinde karşısında vahiy meleği Cebrâil'i gördü. Melek O'na
-"Oku" Dedi. Hz. Muhammed (s.a.s.):
-"Ben okuma bilmem", diye cevap verdi. Melek, Hz. Muhammed (s.a.s.)'i kucaklayıp güçsüz bırakıncaya kadar sıktı.
-"Oku" diye emrini tekrarladı. Hz. Muhammed (s.a.s.) yine
-"Ben okuma bilmem..." cevabını verdi. Melek emrini tekrarlayıp üçüncü defa Hz. Peygamber (s.a.v.)'i sıktıktan sonra Alak Sûresi'nin ilk beş âyetini okudu.
"Yaratan Rabb'inin adıyla oku. O, insanı ‘alak'tan (aşılanmış yumurtadan) yarattı. Oku, kalemle (yazmayı) öğreten, insana bilmediğini belleten Rabb'in sonsuz kerem sahibidir." (Alak Sûresi, 1-5).
Bugün Öğretmenler günü günün önemi ve manasına uygun yazı yazmak görevimizdir ilk vahiydeki gibi okumanın önemini hatırlatan ve okuyup öğrenmeyi şart koşan bir dinin mensuplarıyız.
”Bana bir harf öğretenin kölesi olurum” sözünü araştırırken bazı kişiler tarafından hadis olarak nakledilen ‘‘ Kim sana ALLAH’ın (celle celalühü) kitabından bir ayet öğretirse sen sanki onun elinin altında ki bir köle gibisin, seni isterse satar, isterse azat eder.‘‘ şeklinde bir rivayet gördüm.
Ancak İbn-i Teymiyye ‘‘ Mecmaul Fetava‘‘ isimli eserin de bu söz hakkında sorulan bir soruya verdiği cevapta (Müslümanların hiç bir kitabın da ve kütübü sitte’de bu şekilde bir sözün olmadığını, bu sözün müslümanların icmasına aykırı olduğunu, bunu söyleyenlerden tevbe etmelerinin isteneceğini, tevbe etmedikleri halde öldürüleceklerini söylemiştir.
(İbn-i Teymiyye, Mecmaul feteva, c: 18 sh: 345 ; Aclunî,Keşful Hafâ,2/265)
Hulasa, ”bana bir harf öğretenin kölesi olurum” sözünün Hz.Ali’ye (radıyallahu anh) ait olduğu sabit olmadığı gibi, hadis olmadığı da İbn-i Teymiyye’nin ifadesiyle sabittir.
Lütfen yaşıyorlarsa bugün öğretmeninizi arayın, çok mutlu olacaktır.
Bizler onların gözünde bir fidan veya bir çiçek gibiydik
1994 yılında Birleşmiş Milletler, Eğitim Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) ve ILO’nun tavsiye kararları üzerine 5 Ekim’i “Dünya Öğretmenler Günü” olarak ilan etti.
Ülkemizde ise Atatürk’e baş öğretmen unvanının verildiği 24 Kasım tarihi,
1980 yılından beri Öğretmenler Günü olarak kutlanmaktadır.
Bazı ülkelerde ise Öğretmenler günü farklı tarihlerde'de kutlanabiliyor ülkemizde olduğu gibi
Ayrıca ilk öğretmen okulunun kurulduğu (Darülmuallimi-i Rüşti) 16 Mart 1848 tarihi nedeniyle 16 Mart tarihi de öğretmenlerimiz için önemli bir tarihtir.Polatlıda ilk okula başladığım 1973 yılında 5 yaşındayım okula ilk gittiğim günü unutamam Bir çocuğun yetişmesinde ve dünyasında öğretmenini sevmesinin ne kadar önemli olduğunu yıllar sonra kavrayabiliyoruz ilk öğretmenim Şükrü Canarslan'dı yaşayıp yaşamadığını bilemiyorum Yaşıyorsa sağlık ebediyete intikal ettiyse rahmet diliyorum.Şükrü öğretmen 2.sınıfın yarı döneminde okulumuzdan ayrılmıştı ve ilk şiiri onun isteğiyle yazmıştım köye olan özlemimi yazdığım tam sayfa şiir onuda şaşırtmış ve beni tebrik etmişti Sevgili öğretmenimi aradan geçen 40 yıl boyunca hiç unutmadım.Bursa'dan Polatlı'ya bir sabah saat 5 te inmiştim yürüyerek okulumuzun yanından geçtim yıllar sonra benim çocukluğumda adı Devrim ilkokulu olan ismi İnkilap olarak değiştirilmişti okulun iç ve dış kapılarına bahçesine ve ağaçlarına bir müddet hüzünlü bir şekilde öylece bakakaldım.
Bursa Atıcılar ilk okulunda ise aynı sıcaklığı hissettiğim yeni öğretmenimiz ise Ünal Şahin olmuştu birde Çınar lisesinde Sınıf hocamız Hasan Ağcihan benim için unutulmaz öğretmenlerdir bana verdikleri emekler için kendilerine daima dua ediyorum.Metal ve imalat sektöründe çalıştığım yıllarda bizde bir çok insan eğitip yetiştirdik kimi vefalı ve saygılı kimi umursamaz çıktı hayatın her alanında olduğu gibi.Bir insanın gelişmesinde karakterine olumlu katkı koymak çok önemlidir bir insana bir mesleğin en ince detaylarına kadar öğretebilirsiniz fakat insanlığı öğretmek Dünyayı,tabiatı,insanı sevdirebilmek Öğretmenlerin işidir.Eğitim sisteminin bir türlü oturmadığı ülkemizde 4+4+4 bir muammadır gidiyor.17 Ağustos 1999 depreminde Yalova Çınarcık halkı için yardım toplayıp oraya görürmüştüm enkaz'da bir mektup bulmuş ve Selahattin Adıgüzeller'e vermiştim Amerika'da yaşayan bir bayan vatandaşımız Çınarcık'taki bir bayan arkadaşına yazdığı 1978 tarihli mektubunda eğitim sistemimizi eleştiriyordu ve kendi dedesinin zamanında dahi eğitim sisteminin değiştireleceğini yazıyordu Enkazdan gelen Mektup diye başlık atarak güzel bir eleştiri yazısı yazmıştı sevgili Adıgüzeller.
Tüm öğretmenlerimizin Öğretmenler Gününü kutluyor, saygılar sunuyorum.