Atılan her adım ve alınan her karar artık insanlarımız tarafından çok büyük bir dikkatle izleniyor ve yorumlanıyor.  Yaklaşık 2 aydır evlerinde kapalı kalan 65 yaş üstündeki vatandaşlarımız dün sokağa çıkıp rahat bir nefes aldılar ve “halimize çok şükür” diyerek, sağlıklı yaşamanın ne kadar önemli olduğuna dikkat çektiler.

Durumu çok yakın takip eden Ankara’daki yöneticilerimiz ise, normalleşme adımlarının ikinci aşamasının 1 Haziran’da atılacağını belirterek, 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı ile 23-26 Mayıs Ramazan Bayramı süresince sokağa çıkma kısıtlaması getirilmesinin söz konusu olduğunu söylediler.

Evet, sıkıntılı günleri yaşıyoruz. Bu durum, sadece bizim ülkemiz olan Türkiye açısından değil, bütün dünya açısından böyle. Duyarlı insanlarımız Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu’nca alınan ve uygulamaya konulan kurallara bire bir uyma konusunda dikkat ediyorlar. Bazı özensiz vatandaşlarımız ise ne sokağa çıkma yasağını dinliyor ne de çocukların evde kalması için alınan kararları.

Bazıları ise olayları tam bur vurdumduymazlıkla karşılıyor. Onlar için her şey serbest.

Kendi hayatları değil, başkalarının hayatlarını tehlikeye soktuklarının farkında değillermiş gibi hareket ediyorlar. Tabi, aynı apartmanda, aynı sitelerde oturan ve kurallara uyup evlerinde bu tehlikenin bitmesini bekleyen vatandaşlarımız da haklı olarak bu kişilere tepki gösteriyorlar. Toplumda bu konuda ciddi anlamda sıkıntılar var. Belki de bütün bunların kaynağı, denetimlerin yeterince olmayışı, yapılmayışı olabilir.

Neyse, bugünden itibaren ülkemizde yeni bir normalleş başlayacak. Bizler, her ne kadar 11 Mart 2020 tarihinde ülkemizde görülen koronavirüs, covid-19 hastalığının pandemiye dönüşmesi üzerine alınan kararlarla mahrum kaldığımız pek çok sosyal hayatla yeniden buluşacağız. Ramazan Bayramı öncesinde alınan bu kararlara göre, çarşı- pazarlarda açılışlar olacak. AVM’ler açılacak. En önemlisi ise yaklaşık 2 aydır saçlarını kestiremeyen, sakallarını kestiremeyen erkeklerle, normal bakımlarını yaptıramayan hanımlar için berber ve kuaförler, alınan ciddi önlemlerle iş başı yapacaklar.

Alınan bu önlemlere paralel olarak, sokağa çıkma yasağının 31 ilden 24 ile indirilmesiyle birlikte, özellikle sahil kesimlerinde kalan ve yasak kalkan iller, pek çok kişinin akınına uğradı. Tatil beldeleri ve yazlıkların bulunduğu kesimlerde yerli halk ile dışarıdan gelenler arasında “hastalık yayılması” nedeniyle tam bir kargaşa yaşanıyor. Pek çok yerel yönetici, vali ve belediye başkanı ise beldelerine gelen vatandaşların, gelmesini istemediklerini açıkça ifade ediyorlar.

Kalabalık şehirlerin dar sokaklarında ve apartman dairesi içinde sıkışıp kalan vatandaşlarımız ise “bizim bu bölgede yazlıklarımız, evlerimiz var. Gelip, rahat bir nefes almak bizimde hakkımız” diyerek, yapılan bu açıklamalara tepki gösteriyorlar.

Bu bela bitmeden, bu karşılıklı tartışmalarda bitmez. Belanın ise bitmesi, alınacak önlemlere uyulması, biraz sabırla beklenilmesine bağlı. 60 gündür uygulanan sokağa çıkma kısıtlaması, evde karantina dönemleri, insanların zorunlu olmadıkları zaman evlerinde kalmasına yönelik uyarılar ve önlemler gerçekten ülkemizde büyük bir tehlikenin belki de beklenilenden daha hafif şiddetle atlatılması yolunda ilerleme kaydetti. Çünkü, sokağa çıkılmayışı nedeniyle virüsün yayılması ve dağılmasının önüne geçildi. Kalabalık ortamdan uzak durulması, ismi bilinen fakat tedavisinin ne şekilde yapılacağı konusunda bilimsel veriler bulunmayan koronadan kurtulma adına önemli adımların atılmasına yol açtı.

Bütün dünya gibi bizlerde bu belanın ne zaman biteceğini merak ediyoruz. Dünya Sağlık Örgütü bu konuların en erken 2021 Ocak ayında aşı uygulama takvimi başlayınca, aşıların insanlarda olumlu sonuç vermeye başlaması halinde önüne geçilebileceğini duyurdu. Bu açıklamayı dikkatle okuduğumuzda ise tehlikenin geçmediğini, hafiflediğini söylemek mümkün. O halde, önlemlerin zayıflatılmaması ve tedbirin elden bırakılmaması gerekiyor.

Avrupa’nın pek çok ülkesi normalleşme takvimi açıkladı. Onlarda Türkiye gibi turizm gelirlerini kaybetmek istemiyorlar. Virüs tehlikesi nedeniyle kapanılan işletmelerin kapalı kaldıkları süre içindeki ekonomik kayıplarının telafisi için uğraşıyorlar. İnsanların evlerinde kapalı kalmaktan sıkıldıklarını, hatta bazılarının ise patlama noktasına geldiklerini çok iyi biliyorlar.  Pek çok ülkede yurt içi ve ülkeler arası uçak yolculukları ise 28 Mayısta başlayacak. Türkiye’de havalimanlarını açma kararı aldı.

Türkiye olarak bizler bugün yeni bir sayfa açtık ve koronalı yaşamın normalleşmesine ilk adımları attık. Ankara’da ise Cumhurbaşkanı yardımcısı Fuat Oktay’ın başkanlığında yapılan değerlendirme toplantılarında normalleşme yönünde yeni adımlar atılması kararları alındı.

Bayram sonrasında vaka durumundaki iyileşmenin sürmesi durumunda sokağa çıkma kısıtlamasına Haziran ayında son verilmesi hedefleniyor. Aynı şekilde, 65 yaş ve 20 yaş altına uygulanan sokağa çıkma kısıtlamasının da bu takvimle birlikte Haziran ayının ortasında son bulması planlanıyor. Buna göre, 16 Mayıs ile 19 Mayıs tarihleri arasında, Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı  ve Ramazan Bayramının yer aldığı 23-26 Mayıs'ta sokağa çıkma kısıtlamasının uygulanması öngörülüyor.

Milli eğitim bakanı Ziya Selçuk, okullarla ilgili merak edilenler konusunda da “Bilim kurulu ne derse biz ona göre hareket ederiz” mesajı verdi. 

Selçuk;"Dünya genelinde okulların açılış raporlarını takip ediyoruz. Türkiye'nin sağlık açısından verilerin neler gösterdiği bilim kurulunun neler söyleyeceği sadece Türkiye'nin iyileşmesi yetmiyor. Hepsini analiz ediyoruz. Bizim için 1 Haziran hedef. Hayatın normalleşmesini istiyoruz. Bilimin bir yol göstericiliği var. Bilim kesinlikle açılamaz derse okulların açılması Eylül'e kalır.”

Elimize tespihlerimizi aldık, sabır çekmeye devam ediyoruz.