Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Normali alkışlamalı mı?

Yazının Giriş Tarihi: 17.06.2020 00:01
Yazının Güncellenme Tarihi: 17.06.2020 00:01

‘’Taksi şoförü aracında unutulan çantayı açınca içinde sahibine ait bir kimlik ve yüklü miktarda para olduğunu görünce soluğu karakolda aldı. Polisin araştırması sonucu ulaşılan kişiye çantası ve parası teslim edildi.’’

‘’Yeni seçilen Belediye başkanı makam aracı istemediğini söyleyerek garajda ki otomobili satılığı çıkarttı.’’

‘’Kurumumuzda çalıştırılmak üzere ahlaklı elemanlar alınacaktır; İsteklilerin……’’

‘’Sabah akşam sokağında ki hayvanlara su ve mama veriyor.’’

‘’Cami imamı bahçede ki kedilere su ve mama verdi.’’

‘’ TV de tartışma yapıldı demokrasi kazandı.’’

‘’Taraflar birlikte anı fotoğrafı çektirdiler

Bla bla bla…

Farkında mısınız?

Çok değil yakın bir geçmişte sıradan olarak değerlendirdiğimiz ve çoğu hakkında yorum bile yapmadığımız pek çok hadiseyi artık alkışlarla karşılıyoruz.

İçerisinde ufacık bir güzellik, minicik bir insanlık barındıran ne görsek ellerimizle değil belki ama yüreğimiz ile alkışlıyoruz.

Sanırım bu normale olan özlemimizden kaynaklanıyor.

Uzun süredir o kadar çok anormallikle boğuşmak zorunda kaldık ki; içinde normalin birazcık kırıntısı olan ne varsa kutsuyoruz.

Bir de anormalini kanıksayarak normalini unuttuğumuz durumlar da var ki işte onlar bizim algı sitemimizi kökünden kemiren durumlar.

Politikadan eğitime ne kadar konu varsa hepsinde normal üzeri uygulamalar yaşandıkça, insan normale yakın bir olay görse bile seviniyor doğrusu.

Toplumun normal kavramı üzerinde ki ayrışması ise bir başka sıkıntımız.

Bir grup yaşanılan ne varsa son derece normal karşılarken diğer bir grup normale hasret yaşıyor.

Bir de, normalle anormali ayıramayıp önüne ne konulursa alıp başının üzerine koyanlar var ki, ülke tamamen normale dönse ya da normalden çıksa farkında bile olmayacaklar.

Bakın ben de bir grup –diğer grup diyerek toplumun gruplara ayrılması konusunda ki anormalliği normallik gibi algılamışım; şimdi cümleyi okurken fark ettim.

Elbette insanlar arasında mutlak surette siyasi fikir ayrıcalıkları olacaktır bu normaldir.

Anormal olan bunun altının kalın çizgilerle çizilerek kişiler arasında derin hendekler açılmasıdır.

Normal göreceli bir kavram değildir.

Zaman zaman kişilerin algısına göre hafif değişiklikler gösterse de normalin ortak paydası ‘’olması gereken’’dir.

Ne zaman bana göre anormal devreye girerse ortak normalite çırak çıkar.

Örneğin hiç kabul etmediğim ve her duyduğumda inanılmaz üzüldüğüm bir deyim deyim vardır. Ne yazık ki deyim demekten başkaca da bir terim bulamadım.

‘’Burası Türkiye’’derler.

Eee ne var bunda üzülecek?

Şu var;

Deyimin özünde ciddi şekilde burada normal ve anormal ayrıştırılmaz, ne olsa kabulümdür algısını barındırması.

Katılırsınız katılmazsınız bilemem.

Ama normal eğilip büküldükçe, kavramın içerisi boşaltıldıkça en basit konularda bile toplumsal uzlaşma sağlanamıyor.

O sağlanamadıkça da, akla kara birbirine karışıyor, hayatı gri olarak yaşamak zorunda kalıyoruz.

Milletçe alışıp artık normal karşıladığımız onca garabet varken sormak lazım;

Normali alkışlamak normal mi?

Ya da anormali normal sayıp olması gerekeni unutmak mı?

Üstüne bir de şimdi eski normal, yeni normal meselesi var…

Bilemedim şimdi.

Normaldir herhalde…

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.