Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Nöbet 28 Temmuz'da bitiyor

Yazının Giriş Tarihi: 24.07.2016 00:06
Yazının Güncellenme Tarihi: 24.07.2016 00:06
Baştan ifade etmeliyim ki, herkes gibi benim elimde de kesin ve net bilgiler yok. Sadece gelişmeleri takip ederek bir analiz yapmaya çalışıyorum. Muhteşem bir direnişle darbeye engel olan ve o günden beri meydanları boş bırakmayan milletin vatan nöbeti 28 Temmuz akşamında ya da bir gün sonrasında bitecek.  

 

MİT günah keçisi mi?

Kesinlikle değil. İyi tahlil edildiğinde aslında darbenin engellenmesinde en büyük payın MİT'te olduğu görülecektir. Eğer o gün Hakan Fidan önce müsteşar yardımcısını gönderip, arkasından da kendisi gidip Genelkurmay Başkanlığı'nda görüşmeler yapmasa darbeciler gece 03.00'te harekete geçecekti. O saatte ise hepimiz mışıl mışıl yataklarında uyurken bu kadar organize olup direniş gösterilebilecek miydik? Elbette hayır.

 

Şunun altını çok iyi çizmemiz gerekiyor. Her geçen gün detayları daha fazla ortaya çıkan bu girişim kesinlikle çok iyi planlanmış ve A,B,C seçenekleri de olan bir harekattı. Böylesi bir harekatı FETÖ'nün tek başına yapması zaten mümkün değildi. Geçen yazımda olayın arkasında ABD'nin olduğunu ve gladyoyu da kullandığını yazmıştım. Dolayısıyla MİT'in olaya müdahil olması bütün planlarını alt üst etti. Tankların saat 21.00'de ortaya çıkması ile 03:00'te çıkması arasındaki zaman dilimi çok şükür bu darbenin atlatılmasını sağlamıştır.

 

Genelkurmayda bilinmeyenler

MİT'in olayı ciddiye alıp iki kez (ikincisinde bizzat müsteşar gidiyor) Genelkurmaya gitmesi işini yaptığını gösteriyor ama sonrasındaki gelişmelerin aydınlatılmasına ihtiyaç var. Acaba MİT'in ısrarına rağmen Genelkurmaydan 'hayır istihbarat doğru değil ama tedbir amaçlı zaten bütün uçuşları durdurduk. Kışlalarda da bir hareketlilik yok' dendiyse MİT bunu neden Başbakana ya da Cumhurbaşkanına bildirsin ki?

 

Darbenin başında olduğu iddia edilen Hava Kuvvetleri Eski Komutanı Akın Öztürk'ün ifadesi ve arkasından Genelkurmaydan yapılan açıklamalar da kafaları karıştırmış durumda. Yine aynı şekilde Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'ın nasıl rehin alındığı, nasıl kurtarıldığı da hala gizemini koruyor.

İlk gün, boynu kemerle sıkılıp başına silah dayandığı, elleri kelepçelendiği söylenen Akar için Öztürk, ifadesinde; "Ben yanlarına gittiğimde Hulusi Akar, Tümgeneral Kubilay Selçuk ve Tümgeneral Mehmet Dişli çay içiyorlardı" diyor. Hulusi Akar'ın, darbecilerin elinden kurtarıldıktan sonra, darbeci olduğu iddia edilen özel kalem müdürü Tümgeneral Mehmet Dişli ile birlikte Başbakanlığa gitmesi de ayrı bir soru işareti.   

 

Erdoğan neden MİT'i eleştiriyor?

Bence Cumhurbaşkanı Erdoğan, yukarıda yazdığım gerçeklerin hepimizden daha çok farkında. Zaten öyle düşünmese MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ı çoktan görevden alırdı. Peki neden her gün özellikle MİT'i eleştiriyor? Çünkü bu Erdoğan'ın özellikle uyguladığı bir stratejinin gereği. Bence Erdoğan, kamuoyu önünde MİT'i özellikle beceriksiz konumuna düşürerek daha rahat hareket etmesinin önünü açıyor. Kime karşı mı? Hala fırsat kollayan tüm unsurlara karşı. Düşünsenize eğer darbe tamamen bastırıldıysa ve bir tehlike yoksa halkı neden hala meydanlarda tutuyor?

Aslında dün bunun işareti de görüldü. Yüksek Askeri Şura ilk kez Genelkurmay'da değil Çankaya'da yapılacak. Neden mi? Bence Erdoğan'ın planına göre 28 Temmuz'da görevdeki komuta kademesinin tamamı değiştirilecek. 1. Ordu ve Deniz Kuvvetleri gibi istisnalar da olabilir.

Erdoğan, darbe ihbarına rağmen düğüne giden, haberi olduğu halde kendi karargahında rehin alınan, hiç bir tedbir almayıp (ya da alamayıp) tek tek derdest edilen komutanları emekli edecektir. Eğer içlerinden bu olaya karışan, göz yuman, sonucu görene kadar sessiz kalanlar varsa o da mutlaka ayrıca değerlendirilecektir.

Dolayısıyla milletin meydanlarda tuttuğu 'vatan nöbeti' de 28 Temmuz gecesi ya da bir sonraki gün sona erecektir.

 

Tarihi fırsat

Sonuç olarak şu anda öyle bir durum ortaya çıktı ki, inisiyatif tamamen siyasi iradenin eline geçti. Bazı aymazların iddia ettiği gibi bu işi Erdoğan planlamış olmasa da, eli çok güçlendi. Yıllardır tartışılan asker sivil ilişkilerini olması gereken düzleme çekmek, Türkiye'nin tüm kurumlarını yeniden inşa etmek için siyasi irade tarihi bir fırsat yakaladı. İnşallah iyi değerlendirilir ve yeniden ayağa kalkan ve tüm mazlumların umudu olan Büyük Türkiye'ye kavuşuruz.   

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.