Mahalli seçimlerin yaklaşmasıyla beraber, Bursa’da bütün gözler Nilüfer ve Mudanya ilçelerine çevrildi. Nedeni, bu iki ilçede CHP’li belediyenin hala görev başında olması. AK Parti’nin ise bu dönem “biz 18-0 sonuçla zafer kazanacağız” diye açıklamalar yapması.

Siyasette bir an bile boş vakit bırakmaya gelmiyor. Siz, güvendiğiniz kişilerle oturup anlaşsanız bile arkasını dönüp giderken hançeri sırtınızdan yiyebilirsiniz. İşte bunlara en güzel örnek Cumhuriyet Halk Partisi’nin Nilüfer Belediyesinde halktan gelen “değişim” isteklerine olumlu bakması oldu.

Nilüfer’de, 4 dönemdir masa başında oturan Mustafa Bozbey, öylesine bir ağ kurmuş ki, sanırsınız belediye yönetmiyor sanki kamu hizmet binası olan belediye hizmet binaları olmuş birer özel şirket yönetim merkezleri. Her iş için ayrı bir tarife belirlendiği iddialarından tutun da belediye iş ve hizmetleriyle bağdaşmayan her türlü işe imza atıldığı iddiaları var. Tabi, bu söylemler sadece mahalle kahvesindeki boş işlerle uğraşan, vakit geçirme adına oradan buradan sözlerle konuşan insanlar tarafından değil, iş yapan, hizmet yapan kişilerce söyleniyor. Hatta, belediye bürokratları bile bazı işlerle ilgili olarak yapılan ve hazırlanan evraklara imza bile atmıyorlar. Bu konularla ilgili daha geniş ve ayrıntılı yazılarım olacak gelecekte. Özellikle, imar alanında yapılan işlerle ilgili olarak proje çizen kişilerle, belediye imar komisyonunda karar veren kişilerin ve de ruhsat işlerinde bürokratların imza atmadığı evrakları imzalayanların kimler olduğunu çok iyi biliyor Nilüfer ilçesi…

Bu söylemler, Nilüfer’de kalmamış. Bursa’da kalmamış. Sınırları aşmış. Hatta, siyasette “…….İnegöl’ü geçer ama Mezitler’de takılır. Bozhöyük’e ulaşamaz……” denilen bir takım uygulamalara bile takılmadan Ankara’ya kadar ulaşmış.

İnce bir ayarla, “CHP’nin genel başkanı değişmeli…” diye konuşan bu kişilerden artık kurtulma zamanının gelip geçtiğini düşünen Ankara’da, çareyi “Bozbey’i Büyükşehir’e, iş arkadaşı Turgay Erdem ise Nilüfer’e aday yaptık…” diyerek, alışılagelmiş tabuları yerle yeksan etti. Bu iki adayla ilgili, eskiden hapis cezaları aldığı iddialarıyla ilgili söylemleri, adayların listelerinin Seçim Kurullarına verilmesinden sonra yazacağım.

Neyse, Mudanya ilçesinde de Hayri Türkyılmaz yeniden aday gösterildi. CHP’de ise Büyükşehir adayı Mustafa Bozbey’in “Hayri beyi aday olarak görmek istemiyorum” dediği yolundaki söylemler ve bu söylemlerin yalanlanmamış olması da iki aday arasındaki soğuk esen rüzgarların hala Meltem’e veya Mudanya’nın meşhur İmbat’ına dönüşmediği aşikar. İttifak kurdukları İYİ Parti tabanından da Bozbey ve Erdem hakkında gelen itirazlar da dikkate alınmalı.

AK Parti, geçen hafta toplu yapılan aday tanıtımından sonra ilçe bazında çalışmalara hız verdi. Nilüfer ilçe teşkilatı bu kez işi epey sıkı tutuyor. Mahalle temsilcilerinden delegelere, ilçede eskiden görev yapmış olan yöneticilere, ilçe başkanlarına, geçmiş dönemlerde aday olmuş olan partililere kadar hepsi bir araya gelip, Nilüfer için proje üzerine proje üretiyorlar. Zaten, geçtiğimiz günlerde yazmıştım. AK Parti ilçe başkanı Ufuk Ay, Nilüfer ilçesindeki hizmetlerin Büyükşehir tarafından yapıldığını, Nilüfer’in CHP’li belediyesinin ise Büyükşehir’in yaptığı bulvarları, caddeleri fotoğraflayıp, hizmetleri kendisinin yaptığı gibi algı yönetimi uyguladığını dile getirmişti. İlçede yaşayan pek çok vatandaş, hangi hizmetin hangi belediye tarafından yapıldığını pek bilmiyor. Nilüfer’de bir çivi bile çakılsa, bu hizmeti Nilüfer Belediyesi’nin yaptığını sanıyorlar. Oysa ki, yapılan iş ve hizmetlere bakıldığında, Ufuk Ay’ın da ifade ettiği gibi yerel hizmetlerin yüzde 80’lik kısmı, Büyükşehir tarafından yapılıyor. Buradan çıkan sonuç, Nilüfer ilçe halkının gülmesinde, gülümsemesinde yüzde 80 Büyükşehir belediyesinin rolü var.

Şimdi, AK Parti’nin Nilüfer Belediye Başkan adayı Necati Şahin, geçen dönem CHP’nin Büyükşehir Belediye Başkan adayı idi. Şahin için CHP’liler şöyle muhalefet yapıyorlar; “bize geldi, seçimi kaybetti. AKP’ye geri döndü. Bizde Büyükşehir adayı idi, şimdi Nilüfer’e razı oldu. Attan inip, eşeğe bindirildi…”

Bu söylemlerin cevabını verdi Necati Şahin,

“Ben CHP’nin kapısına gidip aday olmak istiyorum diye başvuru yapmadım. CHP’liler, akademik oda başkanlarını yanlarına alıp bana “sizi Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak görmek istiyoruz” diye teklifte bulundular. Uzun süren düşünme ve dirençten sonra bu görevi demokrasiye katkı adına, Bursa’ya hizmet edebilme adına kabul ettim. CHP’ye üye bile değildim. Sonrasında ise CHP içinde istenmediğimi gördüm ve adaylık kesinleştikten sonra mecburen üye olduğum ve sürekli fikir çatışması yaşadığımız CHP’den en kısa zamanda istifa ettim.

Bu kez ise AK Parti’ye kendi isteğim ve irademle gidip, ben aday adayıyım dedim. Resmi başvurumu yaptım. Partim beni, Nilüfer ilçesinde Belediye Başkanı adayı olarak gösterdi. Bundan mutluyum. 31 Mart tarihinde ise Nilüfer’de büyük bir zafer kazanacağız. İlçede, sahte gülümseme ve algı yöntemi ile halkın kandırılmasına son verilerek, Nilüfer’in huzur ve mutluluk kenti olması için görev başında olacağız.

Seçimleri kaybedeceklerini hisseden CHP ve onun destekçileri şimdi, olur olmadık söylemlerle karalama kampanyası yapıyorlar. Nilüfer halkı, Bursa halkı bizleri iyi tanıyor. Fazla lafa gerek yok. Biz, hizmetlerimizle, projelerimizle göreve talibiz” diye konuştu.

Nilüfer’de işlem tamam gibi görünüyor. Mudanya ilçesinde ise Dr. Murat Ünal, ilçede sevilen, sayılan, halkın gönlünde sevgisi olan bir aday. Çalışmalara tüm hızıyla devam ediyor. Önümüzdeki günlerde projeleri açıklamak için çalışıyorlar. Görünün tablo şu; CHP bu seçimlerde hem Nilüfer’i hem de Mudanya ilçesini kaybedebilir. Büyükşehir için Bozbey ismi etrafında oluşturulan algı ve “seçimi kazanır” söylemleri, 31 Mart akşamında ise başka söylemlerle değişebilir.

Siyaset bu, bir dönem vezir olan, koltuktan düştükten sonra açınacak halde de olabilir…