Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Ne kaa ekmek o kaa köfte diyeceğim de…

Yazının Giriş Tarihi: 07.08.2019 00:03
Yazının Güncellenme Tarihi: 07.08.2019 00:03

1 Ekim 2018’de mesaiye başlayan Meclis Genel Kurulu toplam 101 gün çalışmış.

19 Temmuzda da 1 Ekime kadar tatile girmiş.

Yani Ekim 2018’den Eylül 2019’a kadar geçen 12 ayda toplam 3.36 ay çalışmış.

Bu da 8.54 ay çalışmadığını gösteriyor.(resmi ve yıllık tatilleri çalışma takviminden çıkartmak lazım tabii)

Beher milletvekilinin çıplak maaşı 22 bin 200 TL olduğuna göre her milletvekili kaba hesapla 189.588 ar lira millete borçlu demektir.

Bayram ikramiyelerini, yollukları vs.’yi filan hiç saymıyorum. Bayramdır der, görevdir der, helal ederiz.

Hani geçinemiyorlarmış ya;

Allahtan çalışmadıkları günler karşılığında maaşlarından, yan ödemelerinden falan kesintiye gidilmiyor. Bir de o olsa halleri perişan demektir.

Ama bu konu asla dillendirilmiyor tabii. Hiç milletvekiline çalışmadığın günler karşılığında aldığın paralardan dolayı millete borçlusun denilir mi? Zaten demek de kimsenin aklına gelmiyor.

İşveren millet olunca böyle oluyor sanırım.

Peki çalıştıkları bu 3.36 ay zarfında neler yaptı vekillerimiz?

11’i uluslararası sözleşme olmak üzere toplam 37 kanun çıkardılar

Ama burada haklarını teslim etmek gerek;

Bazılarının önerge vermekten bazılarının da reddetmekten çalışmaya da vakitleri kalmadı tabii.

Merak ettim şöyle yalap şapta olsa bir araştırdım.

Bir milletvekilinin millete olan maliyeti nedir diye.

2018 yılı bazında Türkiye'de her bir milletvekilinin aylık maliyetinin aslına 55 bin 596 lira olduğunu, bu rakam içerisinde milletvekili maaşı, 3 ayrı danışmana ödenen ücretler, haberleşme, sağlık gibi giderlerinde bulunduğunu, eğer vekil aynı zamanda emekliyse 9 bin 500 lira da emekli maaşı aldığını görünce de vazgeçtim.

Vazgeçmeseydim bu rakamı bir de 600 ile çarpacaktım da Allah’ta beni çarpar diye korktum.

Vekillerimiz gayet haklılar.

Bu parayla geçinmeleri mümkün olmaktan öte ütopik.

Baksanıza aralarında toplu taşım araçlarına bile binen varmış.

Bu da bizim bir başka ayıbımız. Düşünebiliyor musunuz koskoca vekil minibüse binmiş şoföre ‘şurdan bir Meclis alsana’ birader diyor.

Ya da durağı kaçırmamak için belediye otobüsünün dur butonun önünde saf tutuyor.

Bu ayıbın bedeli ağır ağır.

Vekilleri asillerle aynı toplu taşım araçlarına bindirmekte ne demek. Hiç yakışıyor mu bize?

Gerçi Cimer "Makam araçları için ödenen aylık kira bedeli 1.187.200 lira" diyerek bu toplu taşım meselesine başka bir bakış açısı getiriyor ama olsun,

Koskoca millet meclisi başkanı yanılıyor olabilir mi hiç?

Geçen milletvekili seçimlerinde bir adaya sormuştum;

Milletvekili seçilmek için kaç para harcamak gerekiyor diye;

‘’Bir koltuğa yaklaşık 20 aday düştüğünü var sayarsak, adayların seçilebilmek kayıt,tanıtım vs için en az 500 bin lira harcamayı gözden çıkartmaları gerekiyor’’ demişti.

Abartılı olabilir. Ama en az yarısının gerçek olduğunu tahmin ediyorum ki bu da 250 bin lira eder.

Açlık sınırının 120, yoksulluk sınırının 36 katı. Yaklaşık olarak tabi.

Valla bana say şunları deseler sayamam.

Elbette ‘’Bu zaten zengin işi, maaşları az olsa da fark etmez onlar için, zaten parayı bulmuşlar birader’’ deyip geçemeyiz.

Madem maddi sıkıntıları var, gidermek milletçe görevimiz.

Yoksa Bunun vebalini, nasıl öderiz bilmem.

Eminim en kısa zamanda bu mağduriyetlerini giderecek bir önlem alırlar. Yalnız bunun için bir zahmet meclise gitmeleri gerekiyor ki, bu ulvi görevi ifa edebilmek adına hiçbirinin ‘Ben gitmem arkadaş, bu krizde bir de maaşıma zam yaparsam millet beni tefe koyar valla’’ diyeceğini sanmıyorum.

Ancak yüreklerinin vatan millet sevdasıyla attığını ve milletlerinin bu ayıpla yaşamasına zinhar izin vermeyeceklerini de unutmamak gerekiyor.

Böyle bir haksızlığı vekillerimize nasıl yaparız anlamak mümkün değil.

Millet olarak sayıyla kendimize gelelim. Vekillerimizin de boğaz tokluyla adımıza çalışmalarına şükür edelim.

Şimdi bazı münafıklar çıkar boğaz tokluğu dediğim için meclis lokantasında ki ucuz fiyat listelerinden dem vurular.

Tabii nereden bilecekler o lokanta da çorbanın yüzde yüz zamlanıp kasesinin tam 2 liraya çıktığını.

Neyse;

Sen tut kişi başı milli geliri diye 9 bin küsur dolar para al, sonra da vekiline üç otuz kuruş para ver.

Bir de üstüne çok para alıyorlar eleştir.

Birisi geçenlerde sabrımızı sınamayın diyordu. Haksız mı şimdi?

Neymiş efendim;

Norveç’in kişi başı milli geliri 98.000,milletvekili maaşı 7.500, İsveç’in kişi başı milli geliri 65 bin, milletvekili maaşı 4 bin 200, Danimarka’nın kişi başı milli geliri 64 bin, milletvekili maaşı 5.000, Finlandiya’nın kişi başı milli geliri 52 bin, milletvekili maaşı 4 bin, Hollanda’nın kişi başı milli geliri 52 bin, milletvekili maaşı 5 bin 660, İngiltere’nin milli geliri 46 bin 500, milletvekili maaşı 6 bin 200, İspanya’nın kişi başı milli geliri 37 bin milletvekili maaşı 2 bin 312..!

Dolarmış ta,

Bunların çoğunda da yan ödemeler neyin yokmuş ta, olanlar da 150 Dolar filan sembolikmiş te, hatta aralarında milletvekili emekliliği kavramı bile olmayanlar varmışta…

Geçin efendim geçin bunları.

Kötü örnek örnek değildir.

Biz Türkiye’yiz.

Kişi başı milli gelir filan bizi hiç ırgalamaz. Yeter ki vekillerimiz asillerini temsil ederlerken ele güne muhtaç olmasınlar.

Yemeyiz yediririz, giymeyiz giydiririz.

Yalnız benim anlayamadığım bir şey var;

Maaşlarının azlığından şikayet eden kıymetli vekillerimiz ülkemizde ki kişi başına düşen gelirin yükselmesi, milletçe refah düzeyimizin artması, ulusça muasır medeniyetler seviyesine çıkabilmemizin önünü açacak politikalar geliştirip uygulamak için orada olduklarını unutuyorlar mı acaba?

Öyle ya ekonomilerinde bir sıkıntı varsa hepsi de o ekonomiyi düze çıkartmakla görevli.

Az dedikleri maaşları da bu yüzden almıyorlar mı?

Asiller demiyorlar ki, kazandırın ama siz kazanmayın diye.

Hani ne kaa ekmek o kaa köfte diyeceğim ama gene birileri çıkacak Meclisteki köfte mi? diye soracak

Ağzımızın tadı kaçacak.

Ama bu vekil maaşı meselesi mühim;

En kısa zamanda milletçe bir el atsak fena olmayacak.

Vekillerimize haklarını teslim etmemiz vatandaşlık görevimiz.

Ne demiş Eflatun?

Haksızlığa uğramak, haksızlık etmekten evladır.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.