Müslüm Gürses’in Bayar müzik üretim firmasından 1992 yılında çıkardığı Zalim/Bir Bilebilsen albümünü yıllarca dinledik. Albümde hit olan bir çok parça vardı. Bir çok parçanın söz ve müziklerinde çok önemli isimlerin yanı sıra Şakir Askan ve Burhan Bayar’ın imzası vardır. Bir Bilebilsen'in sözleri Ahmet Selçuk İlkan, müziği Burhan Bayar’a ait 24 yıl önce piyasaya çıkan ve yapımcılığını Burhan Bayar'ın üstlendiği bu albüm daima arşivimizde bulunuyordu.

Televizyon kanallarında sörf yaparken Bir Bilebilsen şarkısının yeni versiyonu ile karşılaştım ve ilgiyle izlemeye başladım. Serkan Kaya'nın yorumladığı şarkının klibinde İstanbul'un tarihi sokaklarında farklı yerlerden giriş yapan 3 müzik adamı var. Bağlama Ahmet Koç, gitar Erdinç Şenyaylar ve modern elektronik nefesli flüt ile Burhan Bayar'ı yanılmıyorsam ilk kez bir klipte görüyoruz. Farklı köşelerde müzikleri çalan üstatlara yorumu ile eşlik eden sanatçı Serkan Kaya'nın dışında doğal halleri ile iki kedi görüyoruz. Klipte ve şarkı biterken üç usta birlikte yürüyorlar. Klibi izlerken duygu yoğunluğu yaşıyorsunuz Müslüm Gürses yorumu harikaydı ve yeni versiyonu biraz daha hızlandırılmış ve gayet güzel olmuş diye düşünürken, müziğimizin dev ismi Burhan Bayar'ı düşünüyorum. Bu işin gerçek emektarı birçok kişiyi şöhret yapmıştır ama şöhret ettikleri adam olmuş mudur; bunu en iyi kendisi bilir mutlaka!

Son yıllarda müzik dünyasında kaybettiğimiz bir çok değerimiz var; Neşet Ertaş, Müslüm Gürses, Hüseyin Altın, Hamze Dekeli, Tahir Paker, Halit Çelikoğlu, Selahattin Sarıkaya, Kazancı Bedih, Azer Bülbül, Ferdi Özbeğen, Şenay Yüzbaşıoğlu gibi aslında liste daha da uzar. Körün ölünce badem gözlü olduğu ülkemizde halkımıza mal olmuş kalplerde yer etmiş değerlerin kıymetini yaşarken ifade ederek gerçek manada onore etmek zorundayız. Ah ile vah ile ölüm sonrası geçecek feryatların hiç bir getirisi yok.

Sevgili okurlar değerli müzik adamımıza önerim kendi hayatını anlatan bir film çekmesi ve başrolde mutlaka kendisi oynamalıdır. Klipte defalarca izledim, gayet fotojenik bir görüntüsü var. Burhan Bayar'ın karizması da yerli yerinde. Adana'dan Müslüm Gürses ile mimarlık okumak için İstanbul'a gelişi ile başlayabilir film. Hatta Adana deyince aklımıza bir çok ünlü isim geliyor; Yılmaz Güney, Ferdi Tayfur, Hakkı Bulut, Orhan Akdeniz ve daha niceleri.

Sevgili Burhan Bayar'ın hayatında değişimi ve gelişimi sağlayan bir olay ile başlama tavsiyesinde bulunma hadsizliğini de yapmak isterim. Merhum babası Adana'nın en işlek oteli Santral Palas'ın altında berberdir. Üst katta müzik çalışmaları vardır. Onları sessizce izlerken Muhittin Paydaş (İskener Paydaş'ın babası) başını okşayarak sorar; “Müziği seviyor musun? Bir şey çalıyor musun?” Evet, diyerek cebinden paslı bir kavalı çıkarır. Bunu gören Muhittin Paydaş kendisine bir yan flüt hediye eder -değeri 2-3 bin dolar- ve bu hediye Türkiye'nin en önemli yapımcı, besteci ve müzik adamlarından birinin var olmasına yol açar.

Burhan Bayar'ın adamlığını sevgili dostumuz söz yazarı Şakir Askan'ın anlatımıyla daha net öğrenmiştik. Bir kaç yıl önce dinlerken takdir etmiştim, Şakir Askan 80 li yılların başında noter tasdikli olmayan şarkı sözlerini Burhan Bayar'ın yazıhanesine bırakır, karşılığında “Burhan bey yok, biz sana döneriz” cümlesinden başka bir şey yoktur elinde. Ve bir müddet sonra yalnızca adamların yapacağı bir dönüş yapılır Şakir Askan'a. Eserleri inceleyen ve çok beğenen Burhan Bayar'ın talimatı ile “Buyurun İstanbul'a. Gelin emeğinizin karşılığını alın ve misafirimiz olun” cevabı gelir.

Burhan Bayar neden yoktu? Yine adam gibi adam olmasından dolayı yoktu. Şöhret yaptığı birine fedakarlık yapmıştı. Oysa fedakarlık tek taraflı olmamalıydı. Vefa semt adı olmaktan çıkıp insanoğlunun yüreğinde olmalıydı.

Bursa'da Tayyare Kültür Merkezi’nde düzenlenen Şakir Askan 30. sanat yılı gecesinde Burhan Bayar ile ilk kez yüz yüze görüştüm. Davranışı, samimiyeti ikili ilişkileri ve dostlarına verdiği değeri daha iyi görmüş oldum. Demek ki iyi bir müzik adamı olmak önce iyi insan olmaktan geçiyormuş, Şakir Askan'a daha çok hak verdiğimi ve ne demek istediğini artık çok iyi kavramıştım.

Günümüzde yine Mesam ile hak ve telif mücadelesini müzik emekçileri adına sürdürüyor. Siyasetin çirkin yüzünü iyi bildiğimiz için Burhan Bayar'ın ne kadar yalnız bırakıldığını ve satıldığını da biliyoruz. Neon ışıkların altında, sahnelerde, ekranlarda, konserlerde izleyicilere hoş gelen fakat gerçek hayatta kişiliği ve karakteri oturmamış birçok sanatçı müsveddesinin kahrını çekip işini en iyi yapan değerimizin kıymetini bilmeliyiz.

Ben emekten ve emekçiden yana bir insan olarak Burhan Bayar'ın hayatını anlatan bir film çekilmesini ısrarla istiyorum. Filmde bu gün yaşayan değerlerimiz Şakir Askan, Ali Tekintüre, Vural Şahin, Orhan Akdeniz, Ahmet Selçuk İlkan gibi söz yazarları; Orhan Gencebay, Ferdi Tayfur, Gökhan Güney, Vahdet Vural, Emrah, ikinci kez şöhret yaptığı İbrahim Tatlıses Burhan Bayar'a destek amaçlı bu filmde rol almak zorunda hissetmeli. Ebediyete göç eden yine Burhan Bayar'ın ikinci kez şöhret yaptığı Müslüm Gürses, Ahmet Kaya, Azer Bülbül, Adnan Şenses ve Hüseyin Altın gibi değerlerimizin benzerleri ile filmde gözükmeleri hepimizi mutlu edecektir. Film belki de sinema tarihimizin en zengin kadrosu ile çekilmiş olabilir.

Yapımcı ve senaristler bu işe el atmalı. Yaşayan değerleri sinema filmi ile ölümsüzleştirmek sizin borcunuz. Burhan Bayar'ı sevenler sinemalara koşacaktır. Ticari kaygınız olmasın; o kalbimizde hak ettiği değerin çok daha fazlasını kazanmış bir gönül insanı. Saçma sapan filmler ve uyduruk jönler arayacağınıza adam gibi adamla film yapın ve farkı fark edip keyif alın…