2018 yılının son iki haftasına girdik.

Dünya genelinde ekonomiden siyasete kadar neredeyse her yeni gelen yıl bir öncekini aratır oldu.

Yılsonuna doğru genel değerlendirmelerin yapılması adettendir.

İlk değerlendirme MÜSİAD’dan geldi.

Türkiye’nin 86 farklı noktasında faaliyetlerine devam eden MÜSİAD, yeni Genel Merkez’de “Türkiye Şube Başkanları Yılsonu Genel Değerlendirme ve İstişare Toplantısı” düzenledi.

MÜSİAD Genel Başkanı Abdurrahman Kaan, MÜSİAD Yönetim Kurulu Üyeleri ve MÜSİAD Yurtiçi Şube Başkanlarının katılımlarıyla gerçekleştirilen toplantının ardından ortak bir yazılı açıklama gerçekleştirildi.

Beş ana başlıkta toplanan MÜSİAD’ın değerlendirmesinde;

1-2018 yılını geride bırakırken; son yıllarda ülkemizde ve yurt dışında yaşanan baş döndürücü trafiği ve değişimleri sürdürülebilir gelecek vizyonu oluşturmak adına, iyi okumalı, analiz etmeli ve elde ettiğimiz verileri ve tecrübeleri iyi bir şekilde konumlandırmalıyız,

2-Dünya siyaseti ve ekonomisi anlamında zor bir yıl olarak öngörülen 2019’un arifesinde Türkiye, kendi siyasi ve ekonomik paradigma değişimini 2018 yılında, tüm zorluklara rağmen başlattı,

3-MÜSİAD olarak AB sürecini önemsiyoruz. Ancak AB yolunda gösterdiğimiz çabanın somut karşılıklarının da ivedilikle hayata geçirilmesi esastır,

4-2019 yılı ve sonrası, Türkiye için yapısal ve kurumsal dönüşümler yılı olacaktır,

5-Paranın değerini korumak ve milli gücün unsuru haline getirmek için üretim alışkanlıklarımızda ciddi değişimler yapmak gerekmektedir. Sektörel rekabet unsurlarımızı ve nitelikli insan gücümüzü yeniden gözden geçirmeliyiz,

deniyor.

Açıklamanın detayları ise şöyle;

Gerek ekonomik saldırılar gerekse değişen siyasi ekosistem çerçevesinde, sahip olduğumuz jeopolitiğin hem avantajlarını hem de zorluklarını hep birlikte görüp, yaşadığımıza dikkat çekiliyor.

Ülkemizde bugün gelinen noktada büyük bir sosyal, iktisadi, kültürel ve yönetsel dönüşüm yaşanmakta olduğu, büyük dönüşümlerin, beraberinde büyük sorumluluklar ve sancılar da getirdiği, bunun değişimin doğal bir sonucu olduğu ifade ediliyor.

Devamında ise değişim sürecini layığıyla tamamlanması ve 2023 vizyonuna uygun olarak yeniden yapılanmamız için mücadeleden vazgeçilmemesi gerektiği, zorlukların beraberlik duygusu ve itidal içinde karşılanması gerektiği dile getiriliyor.

MÜSİAD’ın değerlendirmesinde AB bir başlık olarak yer alırken bir tedirginlikten bahsedilerek, ‘Son yaşanan gelişmeler, AB’nin kendi içindeki siyasi kırılganlığını da ortaya koymaktadır. Üyelik hazırlığındaki ülkelere getirilen şartların bir kısmının üye ülkeler nezdinde uygulanmadığını görmek ve AB ülkelerindeki ekonomik dalgalanmalar da ayrıca tedirginlik verici gelişmelerdir’ deniyor.

Açıklamada, 2019 yılından beklentileri içeren ifadeler de şöyle yer alıyor;

Reel kesimin siyasi ortam karşısındaki belirgin hassasiyeti, yatırım esnekliğinin ne kadar yüksek olduğunun göstergesidir. Bu durumun iyileştirilmesi gerekir,

Büyük ölçekli firmalarda yaşanan sıkıntıların KOBİ’lerde daha sert hissedildiğini unutmamak gerekir. İstihdam, dış ticaret ve üretimdeki en değerli kozumuz olan KOBİ yapılarında başlayacak olası bir domino etkisi için önlemlerin artırılması gerekir.

Her ne kadar düşme trendine giren bir faiz oranından bahsedilse de, mevcut düzeylerin hala yatırım ortamı için ciddi bir risk olduğunu unutmamak gerekir.

Üretim ekonomisinin planlama, pazarlama ve marka stratejileri yeniden oluşturulmalıdır.

Dövizi bir yatırım emtiası olarak görme algısından uzaklaşılmalı; alternatif yatırım ve finans modelleri hayata geçirilmelidir.

Yabancı yatırımcının ülkemize gelmesini engelleyen uluslararası yanlış yönlendirmeler önlenmeli; bunun için ayrıca bir yatırım diplomasisi hareketi başlatılmalıdır.

MÜSİAD’ın 2018 değerlendirmesi ve 2019 beklentileri böyle. Diğer kurumların değerlendirmelerine ve yeni yıldan beklentilerine de yer vereceğiz…