Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Muhalefetin umudu sebzeler

Yazının Giriş Tarihi: 06.02.2019 00:05
Yazının Güncellenme Tarihi: 06.02.2019 00:05

Siyasette güç ve kuvvet sahibi olabilmek için halkın gücünü, vatandaşların gücünü ve bu milletin gücünü ve desteğini almak zorundadır insanlar. Siyasi partiler veya adaylar.

Ülkemizdeki mahalli seçimlere doğru geri sayım devam ederken, siyasetin gündemine şöyle bir baktığımızda gördüğünüz manzara nasıl?

Muhalefet ağzına, mahalli seçimlerle ilgili plan, proje ve kaynak geliştirme ile halka hizmetlerin nerede, ne zaman ve nasıl yapılacağına dair planlarını anlatmıyor. Muhalefetin konuştuklarına göre, vatandaşların hali duman olmuş. Nedeni,  patlıcan ve çarliston biber.

Şöyle fazla değil, geçen senenin mayıs-haziran aylarına geri dönüp bir bakalım. Muhalefet, Cumhurbaşkanlığı ve TBMM seçimleri öncesinde nasıl bir muhalefet ve seçim stratejisi uygulamamış?

Karşımıza çıkan tablo aynen şu; o dönemlerde kuru soğan ile patatesin fiyatları epey bir yükselmiş. Nedenleri tabi ki değişik.  Fakat ülkemize yönelik yurt dışı destekli döviz vs diğer ekonomik baskıların yapılmaya başlandığı aylarda bu aylar olarak önümüze çıkıyor. Haziran ayındaki, patates soğan siyasetine Ocak ayı enflasyonuna göre açıklanan ve fiyatları en çok pahalılaşan patlıcan ile Çarliston Bireri eklendi.

Bu konularla ilgili olarak muhalefet yapılması tabi ki normal. Günün şartlarına göre fiyatları çok pahalı olan, halkın alım gücüne etki eden, cebindeki paranın azalmasına yol açan pahalılık dönemi sürekli olduğunda sıkıntı başlar. Ekonomik buhranlara doğru yelken açılabilir işte o zaman tehlike başlar. Oysa kuru soğan ve patates fiyatları, mevsim normallerine geri çekildi. Patlıcan ile Çarliston Biberinin de fiyatları mevsim normallerine geri çekilir. Biraz sabır ister.

Geri dönüp bir bakalım. Sene 1999, DSP hükümetinin işbaşına geldiği hem genel hem de yerel seçimlerde bölücü başı ve bebek katilinin yakalandığı için başarılı olunan bir dönem. Sonrasında, deprem yaşandı. Allah ülkemize bir daha böylesine açıları ve olayları yaşatmasın. Hükümetin mali politikalarından sorumlu olan bakanı, deprem sayesinde yurt dışından gelen yardımlarla hazinenin kasasına sıcak para girdiğini ve memur maaşlarını ödediklerini itiraf etti. Sonra da çenesine silahı dayanıp, tetiği ateşledi.

Sonra, baktık ki, esnaf başbakanın ayaklarının dibine yazar kasayı attı.

Sonra baktık ki bir başka esnaf, kamyoncu, tankeri başbakanlık binasının önüne çekip ateşe verdi.

Bu olayları çok çabuk unuttuk. Sonrasında, ekonomik sıkıntılar yüzünden IMF’ye boğun eğdik. Onun diretmesiyle DSP kontenjanından hükümete bakan sokuldu. Bu bakan, nerede ise başbakandan daha kuvvetli bir güce sahip olduğunu gösterdi söylem ve hareketleriyle.

İşte o dönemdeki pazar fiyatlarına bakalım. Çarşı pazarın fiyatları nasıl idi?

Hatırlayan var mıdır?

Sanırım, hepimiz unuttuk. Çünkü ve günler mazide kaldı. Hatırlamak bile istemiyoruz.

Ama halkımıza, esnafımıza, vatandaşlarımıza bu olayları yaşatanlar, bugün çıkmışlar vatandaşlarımız patlıcan-biber alamıyor diye muhalefet yapıyorlar.

Düşünelim, ülkemizin sorunları öylesine çözümlenmiş ki, halkımızın tek sorunu, çarşı-Pazar tezgahlarındaki patlıcan ile biber, kuru soğan ve patates olmuş. Çünkü muhalefet bunları anlatıyor. Hükümeti böylesine kötü politikalar üretmekle suçlarken, patlıcan ve biber fiyatlarını örnek veriyor.

Yıllar öncesinde yapılan muhalefet aklıma geldi. O zamanlar daha poşetler tam icat edilmediği için file siyaseti yapılırdı. Yanlış hatırlamıyorsam sene 1979 idi. O dönemin CHP il Başkanı Erhan Sevimli, (kendisi hala hayatta, Allah ömür versin) eline filesini almış ve Reyhan Pazarına gelip, Pazar fiyatları ile meyve sebze fiyatları ve filenin kaç paraya dolduğuna dair araştırma yapmıştı. Sonra, Parti binasında durumu açıklayan bir basın toplantısı yaptı. İktidarda ise Adalet Partisi, Milli Selamet Partisi ile Milliyetçi Hareket Partisi’nin oluşturduğu üçlü koalisyon, kısaca ismine MC (Milliyetçi Cephe) dediğimiz yapı iktidarda idi.

Siyasi literatüre file siyaseti eklenmişti o zamanlar…

Asgari ücret ile filenin doldurulması karşılaştırıldı. O dönemlerde hesaplar 4 kişilik aile üzerinden değil, 6 kişilik aile yapısı üzerinden hesaplanıyordu. Bu ailenin anne-baba çocuklar ve büyükanne ile büyükbaba olarak hesabı yapılırdı. Geçim endeksleri ile asgari ücret karşılaştırıyor, iki çalışanın aldıklarıyla bir aylık geçim endeksi sağlanıyordu.

Şimdi, o dönemin CHP il Başkanı Erhan Sevimli örneğindeki gibi böylesine muhalefet yapılmıyor. Çünkü geçmiş yıllarda CHP’ye olanca gücüyle destek veren işçiler bu siyasi yapılaşmada CHP’ye değil, iktidar AK Parti’ye daha fazla destek veriyorlar. Peki, CHP’ye destek veren mahalleler ile yerleşim alanları nereleri oldu?

Bursa örneğinden bu soruya cevap vermeye çalışalım. Daha önceden patron mahalleleri olarak bilinen yerleşim alanlarında şimdi CHP birinci parti çıkıyor. İşçi mahallelerinde ise AK Parti birinci parti çıkıyor. İşin izahı bu.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.