- Yanlış cevap. Beyaz filin hortumunu sıkarsın, nefes alamaz ve morarır; sonra da Mor Fil tabancasıyla öldürürsün; Peki mavi bir fili nasıl öldürürsün?
-Bildim; mavi fil tabancasıyla
-Yok, yine bilemedin. Mavi file böh dersin korkudan bembeyaz olur hortumunu sıkarsın sıkarsın morarır sende mor fil tabancasıyla vurursun.
-O kadar yani?
-O kadar tabi; peki yeşil bir fili nasıl öldürürsün?
…
Yeşilden nasıl mor nasıl elde edilir bilemem.
Ama Mor Fil fıkrasını taa çocukluğumdan bu yana bilirim.
Bence değil Avrupa’nın dünyanın en renkli ülkesiyiz.
Yaptığımız her şey olay.
Şöyle orasından burasından çekiştirilip kimyasını ve dolayısı ile fiziğini değiştirmediğimiz hiçbir şey yok.
Garson boy ceketi bile 42 bedene çevirebilecek bir kabiliyete sahibiz.
Yeter ki sonuç bizim lehimize olsun, bizim dediğimiz gibi olsun.
İstanbul’da gelecek kuşakların hukuk derslerinde örnek olay olarak okutulacak gelişmeler yaşanıyor.
Gelişmeler lafın gelişi, gelişememeler demek daha doğru olacak.
Sanırım yaşanılan sayım hikayesi yıllar boyu unutulmayacak.
Bu yazının yazıldığı saatlerde hikayeye bir de seçimin iptali talebi eklendi ki artık on yıllar boyu unutulmayacak diyebilirim.
Hiç kuşkusuz…
Alırım ile vermem arasında ki bu nihayeti açık kavga ‘’verdim’’ diyen milli iradenin tescili ile son bulacak.
Beni asıl rahatsız eden nokta toplumun altında ki ateşin sürekli yenilendiği gerginlik kazananından bir türlü çıkamayışı.
Bu kadar hay güy içerisinde milletçe maruz kaldığımız başta ekonomi olmak üzere hiç bir travmanın çözüme sıra gelemiyor.
Hepimiz acaba yarın ne olacak diye beklerken içinde yaşadığımız günleri ıskalıyoruz.
Daha bir önce ki seçimlerde propaganda unsuru olmuş sorunlar ilk halleri ile ortada dururken bu seçimlerdekilere sıra gelmesi de pek mümkün görünmüyor.
Hadise sen bene indirgendikçe de daha uzun süre görünemeyeceği aşikar.
Zaman kaybediyoruz.
Gelecek yitirilen zamanın hesabını soracak.
Aslında büyük çoğunluk her şeyi ve dahi her şeyin nedenini biliyor.
Sadece Mor Filin nasıl öldürüleceği konusunda anlaşılamıyor o kadar…
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Web.tv
Olcay ERÖZDEN
MOR FİL
- Mor bir Fil'i nasıl öldürürsün?
- Bilemedim. Nasıl?
- Mor Fil tabancasıyla.
- Peki, Beyaz bir Fil'i nasıl öldürürsün?
- Beyaz Fil tabancasıyla mı?
- Yanlış cevap. Beyaz filin hortumunu sıkarsın, nefes alamaz ve morarır; sonra da Mor Fil tabancasıyla öldürürsün; Peki mavi bir fili nasıl öldürürsün?
-Bildim; mavi fil tabancasıyla
-Yok, yine bilemedin. Mavi file böh dersin korkudan bembeyaz olur hortumunu sıkarsın sıkarsın morarır sende mor fil tabancasıyla vurursun.
-O kadar yani?
-O kadar tabi; peki yeşil bir fili nasıl öldürürsün?
…
Yeşilden nasıl mor nasıl elde edilir bilemem.
Ama Mor Fil fıkrasını taa çocukluğumdan bu yana bilirim.
Bence değil Avrupa’nın dünyanın en renkli ülkesiyiz.
Yaptığımız her şey olay.
Şöyle orasından burasından çekiştirilip kimyasını ve dolayısı ile fiziğini değiştirmediğimiz hiçbir şey yok.
Garson boy ceketi bile 42 bedene çevirebilecek bir kabiliyete sahibiz.
Yeter ki sonuç bizim lehimize olsun, bizim dediğimiz gibi olsun.
İstanbul’da gelecek kuşakların hukuk derslerinde örnek olay olarak okutulacak gelişmeler yaşanıyor.
Gelişmeler lafın gelişi, gelişememeler demek daha doğru olacak.
Sanırım yaşanılan sayım hikayesi yıllar boyu unutulmayacak.
Bu yazının yazıldığı saatlerde hikayeye bir de seçimin iptali talebi eklendi ki artık on yıllar boyu unutulmayacak diyebilirim.
Hiç kuşkusuz…
Alırım ile vermem arasında ki bu nihayeti açık kavga ‘’verdim’’ diyen milli iradenin tescili ile son bulacak.
Beni asıl rahatsız eden nokta toplumun altında ki ateşin sürekli yenilendiği gerginlik kazananından bir türlü çıkamayışı.
Bu kadar hay güy içerisinde milletçe maruz kaldığımız başta ekonomi olmak üzere hiç bir travmanın çözüme sıra gelemiyor.
Hepimiz acaba yarın ne olacak diye beklerken içinde yaşadığımız günleri ıskalıyoruz.
Daha bir önce ki seçimlerde propaganda unsuru olmuş sorunlar ilk halleri ile ortada dururken bu seçimlerdekilere sıra gelmesi de pek mümkün görünmüyor.
Hadise sen bene indirgendikçe de daha uzun süre görünemeyeceği aşikar.
Zaman kaybediyoruz.
Gelecek yitirilen zamanın hesabını soracak.
Aslında büyük çoğunluk her şeyi ve dahi her şeyin nedenini biliyor.
Sadece Mor Filin nasıl öldürüleceği konusunda anlaşılamıyor o kadar…