Geceleri dış dünya ile bağlantımızı keserek film internet ten reklamsız film izleyip bazı araştırmalar da yapıyoruz. Yine böyle bir film izledik, filmin adı ''Çöl kraliçesi'' iki saati aşkın süren bu filmi dikkatle izliyor ve hayretler içinde kalıyorum başrol de ki kadın sarışın ve mavi gözlü adeta mankenleri kıskandıracak düzeyde güzelliğe sahip eh bu kişi de Nicole Kidman ise ister istemez izleyici sempati ile bakacak gerçeği ise kızıl saçlı yeşil gözlü ve kasıntı tipik İngiliz  . Ancak olayın gerçek boyutu ise tam aksi yönde Çöl kraliçesini araştırmaya başlıyoruz ve karşımıza tam canavar ruhlu bir kadın çıkıyor, Tutkuyla bağlı olduğu evli yasak aşkı Binbaşı, Dedelerimiz tarafından Çanakkale savaşında Gelibolu da öldürülüyor ve bu sebeple Osmanlı dan ve Türklerden nefret ediyor. Her vatansever ülke evladının böylesine hain ve sadist ruhlu düşmanları tanıması gerekir diyerek yazıyı kaleme aldık ve okunup bilinmesini için kendimize görev edindik. Günümüz de bunların uzantılarının vatanımız da yaşadıklarını da unutmayalım.!

ORTA DOĞU'YU KARIŞTIRAN KADIN

Gertrude Margaret Lowthian Bell… Ortadoğu haritasını cetvelle yeniden şekillendirecek kadar güçlü, ünlü casus Lawrance’a hocalık yapacak kadar yetkin, kadınların üniversitede okuyamadığı bir dönemde Oxford’u birincilikle bitiren ilk kadın olabilecek kadar donanımlı. Böyle bir insan nasıl olur da aşkı uğruna koskoca bir imparatorluğu parçalamak için canhıraş mücadele edebilir? İngiltere'nin en güçlü kadınıydı bir dönem için Gertrude Bell. "Kadın Lawrance, Çöl Kraliçesi" isimleriyle tanınan İngiliz casus, aslında Lawrance'ın da büyüğüydü ve bugüne kadar uzanan karmaşıklığın sebebi de yine kendi olacaktı.Orta Doğu, tarih boyunca İngilizlerin oyunlarını oynadığı, planlarını çizdiği ve uyguladığı topraklar oldu. İngiltere için o bölgedeki en önemli figürlerden biri de Gertrude Bell'di. ona 1868 yılında asil! bir ailede dünyaya geldi. Bu üstün özellik, Bell'in uzun solukla ve küresel dengeyi bile etkileyecek olan maceralara atılmasını sağladı. Defalarca seyahatlere, araştırmalara çıkan Bell, İngiliz hükümeti tarafından da kısa süre içerisinde keşfedildi.

LAWRANCE'IN PATRONU

Orta Doğu politikasını inşa eden kişi Gertrude Bell oldu. Bell'in verdiği direktifler Lawrance tarafından uygulanırken, Bell hep geri planda kalan "hoca" olarak faaliyet gösterdi. Araplar kendisine büyük ilgi ve sempati duyarken, o ise sinsi planlarla bölgenin altına çukurlar kazmış, bölgeyi felakete sürüklemişti. Lawrance'ın akıl hocası olan Bell, bölgedeki çalışmalar kapsamında İngiltere'ye bağlı yöneticiler, valiler, krallar atadı. Bunlardan birinde Suriye'nin eski kralı olan Faysal, Irak'ın yeni kralı ilan edilmiş, adeta transfer görüşmesi yapan bir futbol kulübü başkanı gibi ülkelere kral transferleri gerçekleştirdi.

KALEM, CETVEL VE SINIR ÇİZİMLERİ

Bell için dil bilimci dedik. Bildiği 7 dili akıcı bir şekilde kullanabilen Bell, Orta Doğu'da Fransızca, İtalyanca, Türkçe, Kürtçe, Farsça ve Arapçayı kullanarak yüzlerce aşiret ve kabileyi Osmanlı'ya karşı ayaklanmaya teşvik etti. Bu ayaklanmalar neticesinde Orta Doğu toprakları Osmanlı'dan koptu, bölgenin sınırları yeniden çizilmek durumunda kaldı.1919 yılındaki Paris Barış Konferansı'na delege olarak katılan ve Irak devletinin sınırlarının belirlenmesi için çalışan Bell, günlüğünde yer alan kendi ifadeleriyle "Bu sabah tüm vaktimi Bağdat'taki ofisimde Irak'ın güney sınırlarını belirleyerek geçirdim. Çok güzel bir sabahtı..." notu yazmaktaydı.

Atatürk 19 mayıs 1919 Samsuna çıktı Bell ise Eylül ayında Anadolu ya sızıp casusluk eylemleri yaptı fakat Kuvayı milliyeciler tarafından Malatya'dan Elzığ'a giderken yakalanıp kendisinin anlayacağı dilden konuşuldu! ve Kuvayi milliye kanadının Padişaha benzemediğini öğrenince bir daha Anadolu ya girmeye cesaret edemedi.

AŞKI VE ÖLÜMÜ

Gittiği ülkelerde arkeolojik kazılara katılmış, dünyayı 2 kere turlamış, dönüp dolaşıp 1907 yılında, kiliselerle ilgili bir çalışma neticesinde yolu Konya'ya düşecektir.1907 yılında, Konya Karadağ eteklerinde bulunan Binbirkilise’de arkeolojik kazılar yapmaya gelen Gertrude Bell, Konya Askeri Konsülü Binbaşı Dick Doghty-Willie’ye aşık olur. Kendisi evli olan Willie ile gizli kapaklı aşk hayatı yaşadı. Bell’in, Arapları Osmanlı’ya karşı bu kadar yoğun kışkırtmak istemesinin sebebinde, tarihimizin en büyük destanlarından biri olan Çanakkale Savaşı yattığı söylenmektedir. Zira takvimler 1915 yılını gösterdiğinde Çanakkale Cephesi’nde Gertrude Bell’in kadim aşkı Dick Willie ölümle tanışacaktır. Türklerin ona aşık olan tek insanı öldürmesi “Çöl Kraliçesi”ni çileden çıkarır ve Ortadoğu bloğunu baştan aşağıya değiştirecek raporları en ince detaylarına kadar hazırlar. Hatta rivayet odur ki Binbaşı Willie’nin mezarının başında ağlayan Bell, haykırarak intikam yemini etmiştir. Dünya tarihinin gördüğü en büyük casuslardan ve stratejik dehalardan biri olan Gertrude Bell’i kaçınılmaz son, umutsuzluk ve yalnızlık sonucu bulacaktır. 12 Temmuz 1926’da 58 yaşındayken yüksek dozda uyku ilacı alarak yaşamına son veren Bell, ardında yüzyıllardır kanın durmadığı bir coğrafya bırakır. Bell, İntiharından geriye günlüğüne yazdığı "Burada çok yalnızım, bu yalnızlıkla çok fazla devam edemem’’ notu kalırken, Bell, Bağdat'da bulunan İngiliz mezarlığına gömüldü. Ve çok emek verdiği Bağdat müzesi ise yıllar sonra İngiliz ve Amerikalılar tarafından bombalandı.