Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Milli Takım ve Nihat Hatipoğlu

Yazının Giriş Tarihi: 19.06.2016 04:37
Yazının Güncellenme Tarihi: 19.06.2016 04:37

Yaşar Duran özellikle 1986 FIFA Dünya Kupası elemeleri gurup maçlarında İngiltere ile Wembley stadında oynanan ve 8-0 gibi bir tarihi farkla kaybedilen karşılaşmayla hatırlanır.

Takım olarak hayal kırıklığı yaratan milli takımda haksız yere tek suçlu olarak gösterilir ve uzun süre medya ve kamuoyunun diline düşer. Kariyeri boyunca büyük başarılara imza atsa da yine de İngiltere karşılaşmasıyla anılır. İngiltere'ye yenildiğimiz 8-0’lık bir maç daha vardır; milli takımımızın kalesinde bu kez Fatih Uraz'dı. fakat Yaşar kadar tepki almadı, alay konusu olmadı.

1984 yılında İstanbul'daydım İngiltere'ye 8-0 yenilmiştik. Kalecimiz (Kova) Yaşar Duran'dı. kendisine müthiş tepki vardı. Yıllar Sonra TRT'de bir programa konuk olmuştu. Konu dönüp dolaşım ‘8-0’ konusuna geldi; dinleyince hak verdim: “Herkes benim yediğim 8 golü konuştu fakat kurtardıklarım yediklerimden çok fazla. Bizim takım Çin ordusu gibi 1 buçuk metrelik adamlardan kurulu; İngilizler deve gibi. Topu alıyorum, pas vereceğim tüm futbolcular bana sırtını dönüyor top atmayayım diye. Ben de degaj yapıyorum, yapmamla topun geri gelmesi bir oluyor…”

Kaleci Yaşar'ın anlattıkları böyleydi. Milli takımımız Avrupa şampiyonasında oynadığı 2 maçta da kaleci Yaşarın anlattığı gibi toptan ve sorumluluktan kaçan oyuncularla doluydu. Ben her iki maçta formanın hakkını veren tek futbolcu gördüm; Hakan Balta. Diğerleri kaçak güreşti, top almaktan kaçtı, takım yardımlaşmasında aciz ve eksik kalındı.

Avrupa şampiyonasına katılmamız başlı başına bir hayal iken Fatih Terim önderliğinde adeta sihirli bir değnek değmişçesine çıkışa geçerek mucizevi bir şansla finallere direkt girme hakkı kazandığında milletimiz Terim ve futbolcularını ayakta alkışlıyordu! Hırvatistan maçında bekleneni veremeyen takımız İspanya karşısında 3 dakikada 2 gol yedi ve bu şok goller çözülmeyi getirdi.

Fatih Terim'in kadro seçimi tartışılır, oyun sistemi ve ilk 11 eleştirilebilir ancak maç anında oyuncuların özellikle Arda'nın yuhalanması ülke adına büyük bir ayıptır. Ayıbı yapan taraftarımıza İspanyol taraftarlar Arda tezahüratlarıyla karşılık verdi. Bu enstantaneler Arda'yı tamamen oyundan düşürdü ve bir an saha içinde tribünlere dönerek seyirci ile polemiğe girerek bir yanlış da kendisi yaptı.

Milli takımımız iyi oynamadı. Ortaya bir ruh, bir mücadele koyamadı ancak taraftarımızın stadyumda maç oynanırken bu eleştiriyi yapmasını asla kabul edemiyorum.

Milli takımımız kimle oynuyor; 2010 Dünya şampiyonu, 2012 Avrupa şampiyonu İspanya ile!

İspanyol Milli Takımı oyuncuları kimlerden oluşuyor; Adeta Real Madrid, Barcelona ve Atletico Madrid karması!

Ülkemizde kulüp taraftarlığı inanın milli takım taraftarlığının çok üstünde ve bu duygu tehlikeli sinyaller veriyor. Hiç abartmadan yazıyorum, bir Galatasaray taraftarı milli takımda Fenerbahçeli futbolcunun gol atmasını istemez. Bir Beşiktaş taraftarı Galatasaraylı futbolcunun iyi oynamasını istemez. Bir Fenerbahçe taraftarı Galatasaraylı bir futbolcunun ön plana çıkmasını istemez ve maçı birlikte izlerken dahi bu takım taraftarları futbolcular üzerinden fanatizmin tehlikesini yansıtırcasına tartışmaya girebilirler.

Yazdığımız gerekçeler başarısızlık anında çığ gibi büyüyerek ülke genelinde kavga ve tartışmaları getirir. Hırvatistan maçı sonrası neyi tartışıyoruz; Fatih Terim'in aldığı maaş, yabancı hoca gelince ondan az mı alacak, Arda Turan'ın oynadığı reklam filmi, her futbolcu talebe göre oynayabilir,  Ozan Tufan'ın Modriç'in golü öncesi saçını düzeltmesi gibi abuk subuk şeyler…

Dünya genelinde maç anında saç düzelten futbolcu dolu. Nefret için adeta malzeme arayan bir millet olduk, hiç bir konuda hemfikir olamıyoruz. Geçmiş başarıların bir kalemde silinip atılmasını da kabul edemiyoruz!

Benzer bir durum da Nihat Hatipoğlu için yaşanıyor. Çıktığı TV programlarında aldığı para her Ramazan ayı tartışma konusu. Televizyonlar trilyonlarca lira reklam parası toplarken kimse eleştirmiyor, üstelik reklama harcanan paralar satın aldığımız ürünlerin fiyatının artmasına sebep olurken buna tepki gösteren yok!

Nihat Hatipoğlu talebe göre ekrana çıkıyorsa elbette ücretini alacaktır. Bir pop şarkıcısı ve bir futbolcu yüksek ücretleri alıyorsa eğitimli ve izleyicisi olan hoca da almalıdır…

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.