Türk insanının genelini ele aldığımızda daha çok duygusal bir toplum olduğumuzu görüyoruz. Bağlamanın teline bir usta vurduğunda kalben mesajı alıp hayallere gömülen bir ruhumuz var, bizi hüzünlendiren, düşündüren ve oynatan bu sanat akımının daha çok perde arkasında olan gerçek emekçiler vardır ve bu gerçek emekçiler ekranlarda ve neon ışıkların büyülü sahte dünyasında gördüğümüz solistler gibi büyük paraları asla kazanamadılar.

Yıllarca ürettiler ve ürettikçe mağdur edildiler birçoğu yokluk ve sefalet içinde kalmalarına rağmen seslerini duyuramadılar çıkan telif yasaları dertlerine derman olamadı.

Şu an var olan meslek birlikleri MSG ve MESAM üretenlerin hakkını yeterince korumadığı için üretenler bir çatı altında toplanma ihtiyacı hissetti ve MESADER doğdu.

Ülkemizde üreten emekçiler yıllardır hep mağdur edilmişlerdir camia ve meslek farkı olsa da bu zihniyet değişmemiştir, idealist manada bunlara karşı çıkan karakterli insanların üzerinde daima ayak oyunları yapılarak ya camiadan uzaklaştırılmış veya mağdur edilmiştir, hak, hukuk ve adalet arayanlar bölücü muamelesi görmüştür.

Bahsettiğimiz adaletsizliğe elbette yeter artık diyecek düzgün karakterli insanlar çıkacaktı ve bu noktada Aşkların Tercümanı diye lanse ettiğimiz Bursa'da yetişmiş gerçek bir değerimiz Şakir Askan ve arkadaşları ortaya çıkarak ‘YETER SÖZ EMEKÇİNİNDİR!’ dediler.

Şakir Askan'ın başkan seçildiği derneğin Asbaşkanı kendisi gibi yazdığı şarkılar milyonlarca insanın diline yapışıp kalbine kazınmış olan bir çok ünlü sanatçıya şarkılarıyla hayat veren şöhretlerini perçinlemelerine sebep olan çağımızın Yunusemre'si diye bildiğimiz Ali Tekintüre as başkan ve müzik dünyasında besteleriyle apayrı bir ekol olan özellikle İbrahim Tatlıses'i kalıcı şöhret yapan yine devasa bir isim Burhan Bayar var Derneğin başkan yardımcısı Ömer Faruk Güney üyeler yine bir birinden değerli isimler Hülya Şenkul, Şerif Kayran, Fatih Doğaner'den oluştu bu samimi gönül insanları adaletsizliğe baş kaldırarak bu yola inanarak çıktılar ve gece gündüz çalışmaktalar ve şahsım olarak öncelikli görevim MESADER'e üye olmak daima üretenin ve emekçinin yanında olmak hayat felsefemdir samimi dostlarıma güvenim tamdır çünkü bu kavga EMEKÇİLERLE YEMEKÇİLERİN KAVGASIDIR.

Şakir Askan Tayyare kültür merkezinde geçtiğimiz yıl 30. sanat yılını kutlamıştı bizlerinde davetli olduğu gecede Ali Tekintüre, Burhan Bayar, Vural Şahin, Bayram Şenpınar ve 1200 Kilometre yol yaparak Gaziantep ilimizden geceye katılan Şarkıcı Biricik'in gelmesi vefa duygusunu yansıtmıştı işte günümüz insanının unuttuğu duyguyu bu güzel gecede gördüm ve duygulandım, Şakir Askan ve ailesi adınada çok mutlu oldum,İsimlerini saydığımız değerli sanatçılar bizlerin hayatının birer parçası olmuşlardır ve inanın hepsi içimizden biridir hafızamızı tazeleyelim Şakir Askan'dan Gülüm benim, Seni sevmeyen ölsün, Kaç kadeh kırıldı sarhoş gönlümde, Doktor, Benim hayatım, Ali Tekintüre'den Müslüm Gürses'in okuduğu adeta gençliğe marş olması gereken Evlat şarkısı, Hangimiz sevmedik, Baharı bekleyen kumrular gibi, Tanrım beni baştan yarat Hülya Şenkul'un Emrah'a okuttuğu Haydi şimdi gel ve aşk mektupları şiirlerini bilmeyen dinlemeyen, etkilenmeyen var'mı? Bu eserler ortaya asla kolay çıkmaz bu eserlerin var olma sebepleri yine bu hassas ve duygusal insanların acı çekmesi neticesinde ortaya çıkan hayatın gerçek kesitleridir, ortaya koydukları demokrat duruş alkışlanmalı ve desteklenmelidir sanat camiasından yansıyan adalet ülkemizin her kesimine yansıyacaktır ve buna benim inancım tamdır.