Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Men Dakka Dukka

Yazının Giriş Tarihi: 15.07.2019 00:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 15.07.2019 00:00

Üstteki cümle merhum Süleyman Demirel tarafından geçmişte sık, sık kullanılırdı, Türkçe açılımı ise ''çalma kapıyı çalarlar kapını'' diğer açılımı ise ''bu gün bana yarın sana''demektir. Süleyman Demirel'in nüktedan edasıyla kullandığı ve genelde kendi zekasıyla ürettiği ve deyim yerindeyse cuk diye oturttuğu cümleler bu gün çok daha iyi anlaşılmaktadır.

Yıllar öncesine dönerek geçmişi biraz irdeleyelim. Fazilet Partisi'nin siyasi yaşamı 3 yıl, 6 ay 4 gün sürdü. MNP, MSP ve RP'den sonra Milli Görüş'ün dördüncü partisi olan FP,  Refah Partisinin kapatma davasında karara çok kısa bir süre kala 17 Aralık 1997 tarihinde Erbakan'ın ve RP'nin avukatlığını yapan İsmail Alptekin'in genel başkanlığında kuruldu.

Bir süre İsmail Alptekin'in avukatlık bürosunda faaliyet gösteren parti, 16 Ocak 1998'de RP'nin kapatılması ve 22 Şubat'ta da bu kararın Resmi Gazete'de yayımlanıp yürürlüğü girmesi üzerine bağımsız kalan milletvekillerinin bir bölümünün katılımıyla TBMM'de Grup oluşturdu. Erbakan'la birlikte Şevket Kazan, Ahmet Tekdal, Hasan Hüseyin Ceylan, Şevki Yılmaz ve İbrahim Halil Çelik'e siyaset yasağı gelmesinin ardından RP'nin yasaklı olmayan genel başkan yardımcılarından Recai Kutan İsmail Alptekin'in milletvekili olmaması nedeniyle FP'nin Grup Başkanlığını üstlendi.

DEMİREL'DEN GÜVENCE

Alptekin ve Kutan'ın kısa bir süre sonra ziyaret ettikleri zamanın Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'den, "Elbette milletvekilleri siyaseti bir partide sürdürecek. Buna bir yasak yok" şeklinde güvence alması üzerine bağımsız kalan RP milletvekillerinin tamamı FP'ye katılmasıyla parti kuruluşunun henüz üçüncü ayında ana muhalefet partisi konumunu kazandı. 

YENİLİKÇİ HAREKETİN TEMELİ ATILIYOR

Seçimler sonrası Erbakan'ın partideki ağırlığının iyice su yüzüne çıkması üzerine bugünkü yenilikçi hareketin temelini oluşturacak şekilde Abdullah Gül, Cemil Çiçek, Ali Coşkun, Abdulkadir Aksu, İrfan Gündüz ve Eyyüp Sanay Kutan'la yollarını ayırarak Başkanlık Divanı'nda ayrıldılar. Kısa bir süre sonra yenilikçiler hareketinin kadrolarını oluşturacak bu isimlerin yerine Başkanlık Divanı'na Erbakan'a ve RP çizgisine yakın isimler alındı.

Tam bu dönemde daha önceden temelleri atılan yenilikçilerin Abdullah Gül öncülüğünde parti içi mücadelesi açığa çıktı ve gündemi de belirlemeye başladı. Abdullah Gül'ün 14 Mayıs 2000 tarihinde yapılan ilk Büyük kongrede Recai Kutan'a karşı genel başkanlığa adaylığını açıklaması parti açısından devrim olarak nitelendirildi. Kongre, öncesi ve sonrasıyla sahnede Kutan ve Gül'ün olduğu ancak perde arkasında partinin yasaklı iki  isminin yarıştığı bir süreç olarak yaşandı. Erdoğan'ın desteğindeki Gül, kongrede Erbakan destekli partinin 30 yıllık gelenekçilerine karşı 500'ün üzerinde delegenin oyunu alarak yalnızca 90 farkla genel başkanlığı kaybetti. Kongrede gelenekçilerin yaptığı tüzük operasyonlarıyla Kutan'ın listesi de kazanınca yenilikçilerin tümü yönetim organlarından dışlanarak muhalefete geçtiler. Yenilikçiler "parti içinde parti" konumu kazanırken, parti kapatılmadan önce Tayyip Erdoğan'ın başlattığı yeni oluşumu beklemeye başladılar.

Ve ardından kurulan Ak parti, 3 kasım 2002 de girdiği ilk seçimde tek başına iktidar oldu. Fazilet partisini bölerek yenilikçi kanat olarak çıktıkları yolda iktidarı günümüze kadar elinde tuttu. Ancak şu an Ak parti adeta içinden çıktığı Fazilet partisinin yaşadığı sıkıntıları yaşamak üzere. Geçmişte yenilikçi kanadı temsil eden Recep Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül, Bülent Arınç, Cemil Çiçek, Abdüllatif Şener, Ali Coşkun gibi isimlerin çoğu artık bir arada değil. Ve bu isimlerin büyük çoğunluğu yaşlı gelenekçi kanada karşı çıktıklarında gençlerdi, günümüzde ise artık yaşlı gelenekçilerin yerini şimdi kendileri aldı. ve kendilerini zorlayacak olan Ali Babacan gibi genç nesil yenilikçiler olacaktır.  Dünyada değişmeyen bir kural vardır, Bölen bölünür, veya Demirel'in dediği gibi 'bu gün bana yarın sana''

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.