Mart ayından bu yana covid-19 dan korunabilmenin en etkin önlemlerinden birinin de maske takmak olduğu artık büyük bir çoğunluk tarafından malum.
Ancak maske ile imtihanında daha ilk soruda çuvallayanlarında sayıları öyle küçümsenecek gibi değil.
Medyadan görebildiğimiz kadarı ile bu sadece bizde değil tüm Dünyada da böyle.
İnsanlar neredeyse maskeliler ve maskeye karşı olanlar gibi ikiye ayrılmış durumda.
Ama önünde sonunda maskenin önemi konusunda bir şekilde fikir birliğine varacaklar; çünkü bu güne dek doğruyu eğip bükmenin hatta reddetmenin kimse faydasını göremedi.
En azından uzun vadede göremedi.
Her defasında gerçek bir yerlerden çıkıp ‘’ben buradayım’’ dedi, demeye de devam edecek.
Bu maske konusunda bizde durum biraz farklı.
Maskeyi sadece insanlara değil ülke gündeminde ki asıl konulara da takmaya çalışıyoruz.
Tabi ki bir türlü oturtamıyor, kayıp düşmesini de önleyemiyoruz.
Çarşıda Pazarda, ederinin iki üç katı hizmet faturalarında, açlık yoksulluk sınırı rakamlarında, işsizlik başta olmak üzere tüm istatiski verilerde maske durmuyor.
O zaman da zorlama gündemlere maske takılmaya çalışılıyor ki bu çabanın da ömrü artık yetmiş iki saati bile bulmuyor.
Oraya bakma buraya bak denildikçe ahali bir an nereye bakacağını şaşırsa da,son tahlilde baktığı yine cebi oluyor.
Gördüğünün ne olduğu da malum;
Mesela ben cebime bakınca aklıma hemen o büyük şairin Orhan Veli’nin dizeleri geliyor;
‘’Cep delik, cepken delik, Kol delik, mintan delik,Yen delik, kaftan delik,Kevgir misin be kardeşlik ‘’
Yok yanlış anlaşılmasın;
Fakir edebiyatı ya da ajitasyon filan yapmıyorum.
Sadece gündeme maskesiz bakıyorum o kadar.
Kim ne derse desin, nereyi işaret ederse etsin cepler maskesiz gündemin boyutlarını asla değiştiremiyor.
Salgın da bu maskesiz gündemlerin önemli bir bileşeni.
Maskesiz gündemlerden kastımı merak eden olursa diye yazıyorum;
Baksın gece gündüz hatta rüyalarında bile gördükleriyle, hayatının kalitesini doğrudan etkileyen gelişmelere; ne fark ediyorsa işte onu söylemeye çalışıyorum.
Yakın çevremde mini minnacık bir anket yaptım;
On kişiye gerçek gündemimiz ne ola ki? Diye sordum.
Onu da maskesizleri saydılar.
Demek ki dedim;
Bu maske sadece salgından korunmak amacı ile takılınca işe yarıyormuş,
Gündeme takılanı ne yapılırsa yapılsın bir türlü yerine oturmuyormuş…
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Olcay ERÖZDEN
Maskeli Gündemler
Mart ayından bu yana covid-19 dan korunabilmenin en etkin önlemlerinden birinin de maske takmak olduğu artık büyük bir çoğunluk tarafından malum.
Ancak maske ile imtihanında daha ilk soruda çuvallayanlarında sayıları öyle küçümsenecek gibi değil.
Medyadan görebildiğimiz kadarı ile bu sadece bizde değil tüm Dünyada da böyle.
İnsanlar neredeyse maskeliler ve maskeye karşı olanlar gibi ikiye ayrılmış durumda.
Ama önünde sonunda maskenin önemi konusunda bir şekilde fikir birliğine varacaklar; çünkü bu güne dek doğruyu eğip bükmenin hatta reddetmenin kimse faydasını göremedi.
En azından uzun vadede göremedi.
Her defasında gerçek bir yerlerden çıkıp ‘’ben buradayım’’ dedi, demeye de devam edecek.
Bu maske konusunda bizde durum biraz farklı.
Maskeyi sadece insanlara değil ülke gündeminde ki asıl konulara da takmaya çalışıyoruz.
Tabi ki bir türlü oturtamıyor, kayıp düşmesini de önleyemiyoruz.
Çarşıda Pazarda, ederinin iki üç katı hizmet faturalarında, açlık yoksulluk sınırı rakamlarında, işsizlik başta olmak üzere tüm istatiski verilerde maske durmuyor.
O zaman da zorlama gündemlere maske takılmaya çalışılıyor ki bu çabanın da ömrü artık yetmiş iki saati bile bulmuyor.
Oraya bakma buraya bak denildikçe ahali bir an nereye bakacağını şaşırsa da,son tahlilde baktığı yine cebi oluyor.
Gördüğünün ne olduğu da malum;
Mesela ben cebime bakınca aklıma hemen o büyük şairin Orhan Veli’nin dizeleri geliyor;
‘’Cep delik, cepken delik, Kol delik, mintan delik,Yen delik, kaftan delik,Kevgir misin be kardeşlik ‘’
Yok yanlış anlaşılmasın;
Fakir edebiyatı ya da ajitasyon filan yapmıyorum.
Sadece gündeme maskesiz bakıyorum o kadar.
Kim ne derse desin, nereyi işaret ederse etsin cepler maskesiz gündemin boyutlarını asla değiştiremiyor.
Salgın da bu maskesiz gündemlerin önemli bir bileşeni.
Maskesiz gündemlerden kastımı merak eden olursa diye yazıyorum;
Baksın gece gündüz hatta rüyalarında bile gördükleriyle, hayatının kalitesini doğrudan etkileyen gelişmelere; ne fark ediyorsa işte onu söylemeye çalışıyorum.
Yakın çevremde mini minnacık bir anket yaptım;
On kişiye gerçek gündemimiz ne ola ki? Diye sordum.
Onu da maskesizleri saydılar.
Demek ki dedim;
Bu maske sadece salgından korunmak amacı ile takılınca işe yarıyormuş,
Gündeme takılanı ne yapılırsa yapılsın bir türlü yerine oturmuyormuş…