Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Magna Carta-Büyük Ferman

Yazının Giriş Tarihi: 17.02.2019 00:04
Yazının Güncellenme Tarihi: 17.02.2019 00:04

İslamiyet döneminde ilk anayasa Peygamberimiz tarafından Medine’de huzur ve barışı sağlamak için gruplar arasında 622 yılında yapılmış olan bir anlaşmadır. Medine İmtiyazı olarak da bilinir. Yapılan anlaşma İslam’ın ilk yazılı anayasası olma özelliğini taşımaktadır. Peygamberimizin ince zekasını gösteren bir anlaşmadır. Peygamberimiz Yaradanın öğrettiği şekilde insanların problemlerini ve değerlerini gözetip sosyal bir toplum meydana getirmiştir. Anlaşma Hz Muhammed, Paganlar, Yahudiler, Müslümanlar ve şehrin ileri gelmiş aileleri ile kabileleri içermekteydi. Medine’de bulunan Hazreç ve Evs kabileleri arasındaki iç çatışmalara son vermek için, şehirde yaşayan Yahudi, Pagan, Müslüman topluluklarını Ümmet adında tek çatı altında toplayıp, her birine sorumluluk ve hak ettikleri payları verilmiştir. Anlaşmanın amacı hangi dine bağlı olursa olsun, şehirde bulunan her topluluğun özgür ve huzur içinde yaşamasını sağlamaktır.

Magna Carta Latince “Büyük Ferman” anlamına gelir. 1215 yılında İngiltere’de Kral (Yurtsuz) John soyluların zorlamasıyla, kendi mutlak haklarının bir kısmından vazgeçmişti. Monarkın (tek adam) yetkilerinin bir kısmından vazgeçmek zorunda kalması ve geniş halk kitlelerinin monarka karşı bazı haklara sahip olması açısından Magna Carta ilktir ve insan hakları ve hukukun üstünlüğü kavramlarının ilk kez somutlaşmasıdır. Magna Carta, demokrasinin gelişiminden bahsederken üzerinde durulması gereken önemli belgelerden biridir. Demokrasi; eşitlik, özgürlük ve kardeşlik kavramlarıyla uygulama alanı bulmuştur. Eşitlik, özgürlük ve kardeşlik için monarkın (tek adamın) gücünün sınırlandırılması (İngiliz baronlarının bir zaferi olsa da) insan hakları adına bir başlangıç noktası kabul edilebilir. 

Şekil bakımından zamanın diğer fermanlarından ayırıcı hiçbir özelliği bulunmayan Magna Carta’ya taşıdığı fikirler bakımından gerçek değerini kazandıran iki büyük özelliği vardır. Bunlardan birincisi, diğer Ortaçağ fermanları gibi belirli toplum sınıflarının, kilisenin, baronların veya tüccarın değil, krallığın bütün hür kişilerinin hak ve hürriyetlerini tanımasıdır. Bu hak ve hürriyetler çok geniş tutulmuş ve İngiliz Ortaçağ hukukunun büyük bir bölümünü kapsamıştır.  Magna Carta 63 maddeden oluşmaktadır. Kralın idaresini bazı kanunlar ve şartlar ile sınırlandıran Magna Carta, bu özelliği ile İngiltere’ye demokrasinin yerleşmesinde önemli bir rol oynadı. Ayrıca kralın hükümranlığını bazı şartlarla sınırlandıran bir anlaşma olması bakımından da dünya tarihinde önemli bir yer tutmuştur. 

Belgenin Hazırlanma Süreci

İngiltere’nin Normanlar tarafından işgal edilmesinden sonra krallar, derebeylerinin haklarını kısıtlamaya başlamışlardı. Baronlar bu duruma sık sık itiraz edip ayaklanmaktaydı. Nihayet İngiltere Kralı John’un Fransa Kralı Philip Augustus’a 1214 yılında yenilmesi, baronlara cesaret verdi ve kralla pazarlığa girişmeye başladı. Baronlar pazarlığın şehirde olmasını, kral da açık arazide olmasını istiyordu. Böylece kral, baronları askerleri ile ezip dağıtacaktı. Fakat pazarlık baronların istediği gibi olunca, Londra şehri bir anda serseri sürüsü ile doldu. Kral bu vaziyette hiçbir direniş göstermeden baronların isteklerini kabul ederek bunları bir ferman halinde yazdırdı. Magna Carta olarak ülkeye dağıtılan bu metinde en ilgi çeken madde, özgür durumdaki hiçbir insanın yürürlükteki kanunlara başvurmaksızın tutuklanamayacağı, mülkünün elinden alınamayacağı ve öldürülemeyeceğiydi. 

1215 yılında Avrupa’da ilk defa ortaya çıkan bu fikir, aslında İslamiyet'in bütün insanlara 7 asırdır (o dönem için 7 asır) anlattığı bir hususu teşkil ediyordu. İngiltere’nin denizci bir ülke olması ve Haçlı Seferleri sırasında Müslümanlar ile temasa geçmeleri onları bu kadar erken uyandırmıştır. 1700 yıllarında Magna Carta, demokratik düşünceler halinde birçok millet tarafından benimsendi. ABD Başkanı Thomas Jefferson, 1776 yılında bu düşüncelerle ABD İstiklal Beyannamesi’ni hazırlamış ve böylece ABD’nin politik yapısı ortaya çıkmıştır.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.