Sürmekte olan yeniden seçim sürecinde son halini alan aday listeleri bugün YSK'ya teslim edilecek. Her seçimde yaşanan (yeniden seçim olduğu için bu kez tüm partilerde daha farklı bir süreç işliyor) bu süreçlerde farklı partilerden aday adayı olan birçok dostumuzun sitemleriyle karşılaşıyoruz. Her biri yazılarımızda kendilerine yer vermemiz yönünde bir beklenti içerisindeler.

Neden aday adaylarını yazmıyorum?

Aday adayı sayısıyla doğru orantılı ve doğal olarak sitemlerin çoğunluğu AK Parti'den aday adayı olan dostlarımızdan geliyor. Kendi açılarından haklılar belki ama bizim de haklı sebeplerimiz var. Aday adayı olan dost ve arkadaşlarımız kendilerinin basında yer almasını önemsiyorlar. Ne kadar çok haberleri çıkar, köşe yazılarında isimleri geçerse, bu eleme sürecinde onlar için bir artı olacağını düşünüyorlar.

İşte bizim onlardan ayrıldığımız yer tam olarak da burası. Hadi ortaya bir soru soralım, aday adaylarının yerelde yaptıkları etkinlikler, ziyaretler ve medyada aldığı yer bu zorlu eleme sürecinde ne kadar etkili oluyor? Mevcut siyasi yapıya ve bugüne kadar ki tecrübelerime göre sıfıra yakın bir etkisi var. Daha doğru bir ifadeyle hiç bir etkisi yok!

Herkesin bildiği tiyatro

Yeniden seçim yapıldığından 7 Haziran seçiminde belirlenen adaylar için yapılan çalışmalar hiç bir partide tekrar edilmedi. Yani küçük değişiklikler dışında listelerin ana omurgasını yine o çalışmalar belirleyecek. Dolayısıyla aşağıda yazdıklarımı da o kapsamda değerlendirmenizi rica ediyorum.

Bu yazıyı okuyan bazı partililerin 'ama temayül yoklamaları yapılıyor' diye itiraz ettiğini duyar gibiyim. O yoklamaların yapıldığı oylamalar öncesinde hem il yönetimi hem de ilçe yönetimleri oy kullanacak partililerin ellerine temayülden çıkmasını istedikleri aday adaylarının isimlerini bir kağıda yazıp vermediler mi? İl ve ilçe yöneticilerinin yaptığı listelerin oylandığı bir seçime temayül denilebilir mi? O halde neden parti tabanından o kadar insanı bir salonda toplayıp fikirlerini soruyorsunuz? Sorun il ve ilçe yönetimlerine olsun bitsin. Bizim temayülümüz yönetimsel bazdadır deyin biz de itiraz etmeyelim. Ayrıca 2011 seçimlerinden sonra yapılan hiç bir temayül yoklamasının sonuçları açıklanmadı. Temayülün doğru yapılması da yeterli değil elbette. Genel merkezdeki dengeler de işin içine girince temayülün etkisi çok yetersiz kalıyor. Mesela 2011 seçimlerinde Önder Matlı temayülde birinci çıktığı halde listede ancak 11. sırada yer alabilmişti.

Yerel seçimleri hatırlayın, belediye başkanlıkları için yapılan temayül yoklamalarının sonuçları da açıklanmadı. Kimse aslında temayülde kaçıncı olduğunu öğrenemedi. 17-25 Aralık sürecinin de etkisiyle Büyükşehir Belediyesi (Recep Altepe'nin ismi 17-25 Aralık süreci öncesinde genel merkez tarafından açıklanmıştı) haricindeki tüm belediye başkan adayları Bülent Arınç tarafından belirlendi.

Ülkemizdeki birçok ilden büyük koskoca ilçeleri yönetmeye aday olan isimler genel merkeze çağırılıp mülakat bile yapılmadı. Yani Ankara, adayları hiç yüzünü görmeden belirledi!

Biz neyi yazalım?

Şimdi yukarıda yazdığım nedenleri göz önüne aldığımızda biz bu konuda nasıl kalem oynatalım? Hiç bir önemi olmayacağını bildiğimiz halde 'şu aday gerçekten de Bursa için önemlidir' diye yazsak, o aday adayını mutlu ederken kendimizi kandırmış olmayacak mıyız?

Göz önünde olduğu ve en büyük teveccühe mazhar olduğu için AK Parti'yi ön plana alıp yazdık. MHP'de durum daha da karmaşık. CHP'yi burada ayırmak lazım çünkü adaylar ön seçimle belirlendi fakat o yöntemin de ciddi sıkıntıları var. HDP'yi hiç gündemime almıyorum çünkü onların 'Kandilli' siyasetlerinin demokratik yönden değerlendirilecek bir tarafı yok. Maalesef ülkemizdeki katılımcı demokrasinin hali pür melali bu!

Artık bu düzen değişmeli. Partilerde tabanın ve kentin tercihlerinin ön plana çıkacağı yeni yöntemlere ihtiyaç var. Geçmişte olduğu gibi delege ağalığı sistemine de yol açmayacak bir orta yol mutlaka bulunmalı.

Bu sistem değişikliği olmadığı sürece, TBMM'de şehirleri gerçekten hakkıyla teslim edebilecek isimler seçilemediği gibi aday adayı olarak bile sahnede yer almayacak.