Yıllarca Demokrat Partide bu misyonu hazmederek siyaset yapmış biri olarak kalite, duruş, ve misyonu uygun olan karakterimize enjekte ettik. Bu konuda hiç zorluk çekmedim. Yaşam tarzıma uygun olan bu oluşum ülke insanının gerçek kalitesinin yansımasıdır. Demokrasiyi ve sandık iradesini burada yaşayarak öğrendim. Bursa boyutundan baktığımızda birçok kaliteli ve marka isimlerle çalışmış oldum. Turhan Tayan, Mehmet Gazioğlu, Cavit Çağlar, Ali Osman Sönmez, Şükrü Erdem, Abdülkadir Cenkçiler, İlhan Parseker, Harun Akın, İdris Sevinç, Abdullah Biçen, Hüseyin Çiftliklioğlu, Füsun Erdoğan (Yaşar), Turan Vatan, Kamuran Yılanlı, Kemak Cantürk, Üstün Tunalıgil, İsmail Beşiktepe, Teoman Özalp, Erhan Keleşoğlu, Ziya Güney, Zeki Eke, Nuri Karaca, Musa Coşkun, Nizamettin Şenkoyuncu gibi. Ayrıca Demokrat parti milletvekili merhum Recep Kırım ile sık sık görüşüp kendisinden çok faydalanmış oldum. Beni kırmayarak toplantımıza katılması ise benim için unutamayacağım bir onurdur ve yine Adalet Partisi milletvekili Hüseyin Suat Sungur’da davetimize icabet ederek bizleri canlı tarih olarak bilgilendirmişti. Sonrasında Ördekli Kültür Merkezinde düzenlemiş olduğumuz panele konuşmacı olarak katılıp bilgi ve birikimlerini, tavsiyelerini dinleyicilere aktarmıştı. Demokrat Parti tarihi ve kadroları bir derya gibidir, içine girdikçe derinliğini hissedersiniz, demokrasi uğruna verdiği şehitler asla unutulmamalıdır.
Böyle bir misyondan geliyorsanız diğer partilerde sizi taklit etmeye çalışır fakat beceremezler. AKP Bursa teşkilatında il başkanlığı değişimi yaşandı süreci takip ettik. Beklenen isimlerin aksine hiç umulmayan bir isim atandı. Bu da doğal karşılanmalı ancak il teşkilatı kurma sürecinde ortaya birçok isim atıldı kulisler yapıldı, il başkanı Ayhan Salman’ı soğukkanlı gördük.
Bizlerin benimsemeyeceği durum ise görev istenmez verilir felsefesine aykırı olarak yapılan CV ile yönetime girme başvurularıdır. Bunu asla demokrasi ile bağdaştıramayız. Sayısı yüzleri kimine göre binleri bulduğu yazıldı, söylendi. 2015 Haziran seçimlerinde ise 240 civarı milletvekili aday adayı müracaatının yine benim gibi düşünenler bir ayıp olarak görmüştür. Evet, bu bir demokratik haktır ancak listeye giremeyeceğini bile bile başvuru yapanların çoğunun bürokrat olup “bakın ben sizdenim” mesajı vererek bürokrasideki yerini korumaya çalışma mesajından başka bir şey değildir.
Bursa AKP il yönetim listesi de ne yazık ki haziran seçimlerine benzemiştir. İl başkanına birçok yerden baskı ve tavsiye geldiğini biliyoruz. Yapılan tartışmaları da biliyoruz, üstü çizilen isimleri de. Adeta bir yetki kavgasına dönen bu liste aslında tamamen il başkanının özgür iradesine bırakılmalıydı. Her lider kendi kadrosu ile çalışmak ister. Başarının temel esası budur ve böyle olmalıdır.
Bu kavgaları gördükçe, ayak oyunlarına şahit oldukça Demokrat Partinin güzelliğini ve demokrasinin mükemmel renklerini daha iyi fark ediyoruz. Yazımızı merhum Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in sözleriyle noktalıyoruz “sandıktan çık ta gel.”
******
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
İsmet KOYUNCU
Liste demokrasisi
Yıllarca Demokrat Partide bu misyonu hazmederek siyaset yapmış biri olarak kalite, duruş, ve misyonu uygun olan karakterimize enjekte ettik. Bu konuda hiç zorluk çekmedim. Yaşam tarzıma uygun olan bu oluşum ülke insanının gerçek kalitesinin yansımasıdır. Demokrasiyi ve sandık iradesini burada yaşayarak öğrendim. Bursa boyutundan baktığımızda birçok kaliteli ve marka isimlerle çalışmış oldum. Turhan Tayan, Mehmet Gazioğlu, Cavit Çağlar, Ali Osman Sönmez, Şükrü Erdem, Abdülkadir Cenkçiler, İlhan Parseker, Harun Akın, İdris Sevinç, Abdullah Biçen, Hüseyin Çiftliklioğlu, Füsun Erdoğan (Yaşar), Turan Vatan, Kamuran Yılanlı, Kemak Cantürk, Üstün Tunalıgil, İsmail Beşiktepe, Teoman Özalp, Erhan Keleşoğlu, Ziya Güney, Zeki Eke, Nuri Karaca, Musa Coşkun, Nizamettin Şenkoyuncu gibi. Ayrıca Demokrat parti milletvekili merhum Recep Kırım ile sık sık görüşüp kendisinden çok faydalanmış oldum. Beni kırmayarak toplantımıza katılması ise benim için unutamayacağım bir onurdur ve yine Adalet Partisi milletvekili Hüseyin Suat Sungur’da davetimize icabet ederek bizleri canlı tarih olarak bilgilendirmişti. Sonrasında Ördekli Kültür Merkezinde düzenlemiş olduğumuz panele konuşmacı olarak katılıp bilgi ve birikimlerini, tavsiyelerini dinleyicilere aktarmıştı. Demokrat Parti tarihi ve kadroları bir derya gibidir, içine girdikçe derinliğini hissedersiniz, demokrasi uğruna verdiği şehitler asla unutulmamalıdır.
Böyle bir misyondan geliyorsanız diğer partilerde sizi taklit etmeye çalışır fakat beceremezler. AKP Bursa teşkilatında il başkanlığı değişimi yaşandı süreci takip ettik. Beklenen isimlerin aksine hiç umulmayan bir isim atandı. Bu da doğal karşılanmalı ancak il teşkilatı kurma sürecinde ortaya birçok isim atıldı kulisler yapıldı, il başkanı Ayhan Salman’ı soğukkanlı gördük.
Bizlerin benimsemeyeceği durum ise görev istenmez verilir felsefesine aykırı olarak yapılan CV ile yönetime girme başvurularıdır. Bunu asla demokrasi ile bağdaştıramayız. Sayısı yüzleri kimine göre binleri bulduğu yazıldı, söylendi. 2015 Haziran seçimlerinde ise 240 civarı milletvekili aday adayı müracaatının yine benim gibi düşünenler bir ayıp olarak görmüştür. Evet, bu bir demokratik haktır ancak listeye giremeyeceğini bile bile başvuru yapanların çoğunun bürokrat olup “bakın ben sizdenim” mesajı vererek bürokrasideki yerini korumaya çalışma mesajından başka bir şey değildir.
Bursa AKP il yönetim listesi de ne yazık ki haziran seçimlerine benzemiştir. İl başkanına birçok yerden baskı ve tavsiye geldiğini biliyoruz. Yapılan tartışmaları da biliyoruz, üstü çizilen isimleri de. Adeta bir yetki kavgasına dönen bu liste aslında tamamen il başkanının özgür iradesine bırakılmalıydı. Her lider kendi kadrosu ile çalışmak ister. Başarının temel esası budur ve böyle olmalıdır.
Bu kavgaları gördükçe, ayak oyunlarına şahit oldukça Demokrat Partinin güzelliğini ve demokrasinin mükemmel renklerini daha iyi fark ediyoruz. Yazımızı merhum Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in sözleriyle noktalıyoruz “sandıktan çık ta gel.”
******