Sivil Havacılık: Havada tehdit sayılan birçok fiile caza verilmiyor

Sivil Havacılık Genel Müdürü Bilal Ekşi, Türkiye’de havacılık hukukunda karşılarına çıkan en büyük sorunlardan birinin, havacılık açısından tehdit oluşturan birçok fiilin, başka ülkelerde suç olarak düzenlenip cezalandırılmasına rağmen Türk Ceza Kanunu’nda suç teşkil etmemesi olduğunu söyledi. Ekşi, bu nedenle ceza gerektiren birçok konuya ceza verilemediğini ve suç duyurularının 'takipsizlik' ile sonuçlandığını belirterek, "Hukuki boşluklar doldurulmalı." tavsiyesinde bulundu.

Bilal Ekşi, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde düzenlenen 'Uluslararası Hava Hukuku’nda Güncel Gelişmeler' konulu sempozyuma katıldı. Türkiye’de hava hukukunda yaşanan gelişmeler, sorunlar ve hava hukukundaki mevzuat boşluğu hakkında bir konuşma yapan Ekşi, yaşanan sorunların çözümü için tavsiyelerde bulundu.

Ekşi, Türkiye’de havacılık hukukunda karşılarına çıkan en önemli sorunlardan birinin; havacılık açısından tehdit oluşturan birçok fiilin, başka ülkelerde suç olarak düzenlenip cezalandırılmasına rağmen, Türk Ceza Kanunu’nda suç teşkil etmemesi olduğunu söyledi. Bu nedenle ceza gerektiren bir çok konuya ceza verilemediğini ve suç duyurularının 'takipsizlik' ile sonuçlandığını bildiren Ekşi, "Örneğin yetkisiz hava aracı bakımı ve izinsiz lazer gösterileri bu kapsamdadır. Bu fiiller hakkında Türk Ceza Kanunu’nun ‘Trafik güvenliğini tehlikeye sokma’ başlıklı 179’uncu maddesi uyarınca suç duyurusunda bulunulmakta ancak şartların oluşmadığı gerekçesiyle takipsizlikle sonuçlanmaktadır." dedi. Ekşi, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'nün, 2003 yılından bu yana toplamda 172 yasal düzenleme ile rekor sayılabilecek düzeyde mevzuatı hayata geçirdiğini vurguladı.

Türkiye’nin, yıllık ortalama yüzde 10’un üzerinde büyüme oranı ile gelecek 20 yıl içinde en hızlı büyüyecek pazarlar arasında gösterildiğini kaydeden Ekşi, ortaya konan hedefler göz önüne alındığında, havacılık hukukuna yönelik düzenlemelerin daha da önem kazanacağını vurguladı. Ekşi, sivil havacılıktaki gerekli yasal düzenlemelerin öncelikli olarak hayata geçirildiği ülkelerin büyük kazanımları olacağına işaret etti.

"ULUSLARARASI ANLAŞMALARIN KAPSAM VE YORUMUNDA SORUNLAR YAŞANIYOR"

Ekşi, konuşmasında, havacılık endüstrisi ve uzay teknolojilerine ilişkin çalışmaların da giderek hız kazandığını belirtti. Bu sürecin sağlıklı bir biçimde yürütülebilmesi için uluslararası hava hukukuna dair gelişmelerin önemle takip edilmesinin elzem olduğunu dile getiren Ekşi, şöyle konuştu: "Havacılık mevzuatının, bütün hukuk dallarını kapsar şekilde geniş bir yelpazeye, dinamik ve genç bir yapıya sahip oluşu, akademik kaynak eksikliği ve bu alanda mevcut kaynakların büyük bir kısmının yabancı dilde olması, havacılık terminolojisinin çoğu kişi tarafından az bilinen teknik terimleri içermesi gibi konular, havacılık hukuku yargılamasında sorun teşkil etmektedir. Bu bağlamda, Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası antlaşmaların kapsam ve gerekçelerinin yorumu ve mevcut duruma doğru şekilde tatbikinde de sorunlar yaşanmaktadır."

“HUKUKİ BOŞLUKLARIN DOLDURULMASI GEREKİYOR”

Bilal Ekşi, yaşanan sorunların çözümü için de şu tavsiyelerde bulundu: "Hava hukuku derslerinin hukuk fakültelerinde zorunlu ders haline getirilmesi, enstitülerin kurulması, sertifika programlarının oluşturulması, uzmanlaşmış hakimlerden oluşan havacılık mahkemelerinin kurulması, hakimlik, savcılık ve avukatlık stajlarında hava hukukunun işlenmesi, bu alandaki sempozyum ve panellere ağırlık verilmesi, ulusal kurulların kurulması gibi yöntemler, gerek uyuşmazlıkların çözümünde ortaya çıkan hukuki boşlukların doldurulması gerekse birbiriyle çelişen mevzuat hükümlerinin ortadan kaldırılması hususunda çok önemli katkı sağlayacaktır."

"SHGM İLE YÖK ARASINDA İŞBİRLİĞİ PROTOKOLÜ İMZALANDI"

Havacılık sektörünün sürdürülebilir büyümesinde öncelikli hedefler arasında güncel hava hukukundaki gelişmeleri bir an önce uygulamaya koymak ve adaptasyonu sağlamak geldiğine dikkat çeken Ekşi, şöyle devam etti: "Bu çerçevede, genel müdürlüğümüz ve YÖK arasında, sivil havacılığın tüm alanlarını kapsayacak şekilde üniversitelerde ilgili branşların açılması ve müfredatlarının oluşturulmasından, ihtisaslaşma ve sektörel analiz çalışmalarına varıncaya değin çok yönlü bir işbirliği protokolü imzalanmıştır. Sivil havacılık eğitimlerinin üniversitelerimizde yaygınlaştırılmasını içeren bu protokol, aynı zamanda hukuk fakültelerinde sivil havacılık hukuku yönünden ihtisaslaşmaya yönelik lisansüstü akademik programların oluşturulmasını da içermektedir."