- Refika pazardan aldıklarımızın poşetleri nerede?

-Balkonda balkonda sakın elleme.

-Neden ellemiyeyim yahu, erik yiyeceğim ben.

-Daha işlemleri bitmedi .Üç saat orada kalsınlar sonra beyaz sirke ile yıkayacağım hepsini.

-Ooofff yine mi aynı terane?

-Terane değil hayatım hijyen hijyen.

-Senin bu hijyen merakından dezenfektan sıka sıka ellerim de egzama çıktı haberin var mı?

-Olmaz bişi merak etme.Korona bulaşsa daha mı iyiydi? Hem sen duş aldın mı?

-Yahu yirmi adım ötede ki markete gidip üç dakikada döndüm ne duşu alacağım?

-Olmaz öyle. Bak çamaşırlarını çıkardım. Sen üzerindekileri ver de balkona asıvereyim.

-Bak bozuk paraları kutusuna koyuyorum…

-Yok sakın koyma.Onları da önce balkona koyup sonra dezenfekte edeceğim.

-Bari gözlüğüme sürme o kimyasal şeyi. Sapı eridi yahu.

-Erimeeez merak etme sen.Hadi sen gir duşa bakiim…

-Tamam tamam giriyorum ama sen de şu dezenfektan spreyini dezenfekte etmekten vazgeç artık.Bi gören olacak adımız OKB hastasına çıkacak.

-İyi bu son zaten dezenfektan bitti.Onun yerine kendi imalatım olan çamaşır sulu karışımı kullanacağım.

-Kullan karıcığım kullan.O da bitince belediyeden rica ederiz, bize bir arazöz tahsis ederler ona biner salonu malonu bol bol dezenfekte edersin..

***

Tanıdık geldi değil mi?

Uzunca bir süredir evde ki diyaloglarımız bu ve benzeri cümlelere evrildi.

Hepimiz temizlikten kırıla kırıla yorgun düşüyoruz.

Düşünmüş taşınmışlar bu olsa olsa temizlik yorgunluğudur deyip adını da ‘’Hijyen Yorgunluğu’’ koymuşlar.

Bilmem doğru bilmem yalan internette dolanırken gördüm;

Hijyen ve Sosyal Mesafe Yorgunluğundan Muzdaripler Derneği bile kurulmuş.

Büyük olasılıkla henüz tüzel kişiliğini almamıştır ama yakında onu da aldığına dair haberler okursam hiç şaşırmam.

Virüse yakalanarak hastanelik olanların çektiklerinin yanında  hijyen yorgunluğunun esamesi bile okunmaz ama insan yine de fena halde sıkılıyor bu harala gürele temizlik saplantısından.

Garip bir paronoya halinde yaşıyoruz artık.

Sanki peşimizde kiralık bir katil varmışta, açık vermemeye çalışıp hedef olmaktan kaçıyoruz.

Hani neredeyse şöyle bir havayı içime çekeyim diyerek derin bir nefes alsanız burnunuza genzinize dezenfektanların o iğrenç kokusu dolacak.

Bilmem siz de yaşıyor musunuz?

İnsan hijen kurallarından birini atladığı zaman kendini suçlu bile hissediyor.

Bu yüzden ellerimi yıkayıp yıkamadığımdan emin olmak için üst üste üç kere el yıkamışlığım var benim.

Anlaşılan o ki; Bu hijyen meselesi  kesin çözüm veren bir aşı bulunup tüm dünyada uygulanmaya başlayana kadar da sürecek.

Tabi o asla uyulamayan sosyal mesafede…

Ne diyeyim;

Bunca hayat yorgunluğunun üstüne bir de Hijyen Yorgunluğu çekmek varmış kaderde…

Ellen gelen düğün bayram derler de;

Bu ne düğün ne bayram.

Olsa olsa kronik hezeyan…