Uzun zaman oldu köşe başlarını tutmayalı. Öyle oturduğun yerden yazılmıyor ekonomi, siyaset, finans ve bilumum husus. Gezmek lazım, konuşmak lazım, tartışmak lazım. Fikir sahipleri ile istişare etmek lazım. Velhasıl halka inip, sokağı teneffüs edip, esnafın çayını, sanayicinin kahvesini içmek lazım. Türkiye, çok şiddetli bir kasırga etkisinden Allah'ın izniyle kurtuldu. Lakin döviz kurlarının yükselişi ile başlayan ve devamında yine yüksek faiz ile şiddetlenen ekonomik dar boğaz içerisinde ciddi bir fırsatçı silsilesi piyasalara hâkim durumda. Ve bunun devamında süre gelen olumsuzlukları anlatmaya gerek bile yok. Vatandaşın reklamlarda dediği gibi "görüyorsunuz anlatmaya gerek yok..."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Amerika ve devamında Almanya ziyaretleri Türkiye'nin geleceği açısından önemli mesajlar içeriyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, önceki gün gerçekleştirdiği Kızılcahamam toplantısında yine gündeme dair enerji dolu mesajlar verdi. Ak Parti’nin 27’nci İstişare ve Değerlendirme toplantısında ekonomiye değinen Erdoğan, "Türkiye'de ekonomik kriz yok, manipülasyon var" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Amerikalı danışmanlık firması McKinsey ile ilgili tartışmalara da değinerek, "Bakan arkadaşlarıma bunlardan fikri danışmanlık hizmeti de almayacaksınız dedim" diyerek toplumun sert çıkışını yerinde bulduğunu ve gereğini yaptığını gösterdi. Erdoğan’ın halk nezdinde ki gücünü ve karşılığını iyi okuduğumuzda ekonomiye dair mesajları da yerinde görmek gerekiyor. Sokağa çıktığımızda ciddi bir fırsatçılar silsilesi ile karşı karşıya kalmaktayız. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “ekonomide eksiklerimiz, sıkıntılarımız, çözmemiz gereken sorunlarımız elbette var. Seçimlerin hemen ardından zaten kolları sıvamış ve ekonomik reformlar için hazırlıklara başlamıştık. Bu gerçeklerle yaşadıklarımız arasında büyük orantısızlık var ki ister istemez işin altında başka şeyler aramak durumunda kalıyoruz” ifadesi ile Ak Parti ve hükümete yönelik güçlü bir ekonomi ve yabancı destekli iç sistem saldırısı olduğuna işaret ediyor.

İş dünyasını değerlendirdiğimizde ekonomi ile ilgili en büyük desteği Türkiye genelinde yine Bursa’nın verdiğine şahitlik ediyoruz. Bursa iş dünyası ciddi bir yükü omuzlayarak ülkenin bekası için soluk almaksızın koşmaya devam ediyor.

“Üretimden istihdamdan vazgeçmeyeceğiz”

Bursa ekonomisinin çatı kuruluşu Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İbrahim Burkay, İnegöl’ün önemli turizm merkezlerinden olan Oylat’ta organize edilen 16’ncı Ortak Akıl Buluşması’nda kritik açıklamalarda bulundu. İnegöl Ticaret ve Sanayi Odası ev sahipliğinde yapılan organizasyonda konuşan Burkay, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ülke dinamiklerinin yanında oldukları mesajını verdi. BTSO Başkanı Burkay, “üretmek ve ürettiğimizi ihraç etmek zorundayız. Kriz çığırtkanlarına inat yatırımdan, üretimden ve istihdamdan asla vazgeçmeyeceğiz. İnanıyorum ki birlik ve beraberlik içerisinde sağduyulu yaklaşımlarla bu süreçten de güçlenerek çıkacağız. Ekonomi yönetimimiz, finans ve bankacılık sektörleriyle birlikte reel sektörü de kapsayan düzenlemeleri hayata geçirmeyi sürdürüyor. Bununla birlikte iş dünyamızla istişare edilerek hazırlanan ve dengelenme, disiplin ve değişim kurgusuyla hazırlanan yeni ekonomi programından da umutlu olduğumuzu ifade etmek istiyorum” diyerek iş dünyasının paniklememesi gerektiğine vurgu yaptı.

“Milletimizi fırsatçılara terk etmeyeceğiz”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan gibi Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İbrahim Burkay da kriz fırsatçılarına geçit vermeyeceklerini vurguladı. Erdoğan’ın “özel sektörümüzün bu krizi fırsata çevirecek maharete sahip olduğuna inanıyorum. İnşallah 2 aylık aradan sonra yeniden bir toparlanma ve yükseliş dönemine girdiğimizi görüyorum.  Tabii bazıları krizi fırsata çevirmekle fırsatçılığı birbirine karıştırıyor. Döviz kuruyla hiçbir işi olmayan pek çok sektörde bir anda büyük fiyat artışları yaşandığına dair yoğun şikâyetler alıyoruz. Ekranları başında bizi izleyen milletimize sesleniyorum. Bunun adı fırsatçılıktır. Milletimizi fırsatçıların insafına terk etmeyeceğiz. Bunu böyle bilsinler” diyerek yüksek fiyatları yerel yönetimlere şikâyet etmelerini vurgulamıştı. BTSO Başkanı Burkay, ekonomiye dair her türlü şikayetin BTSO’ya yapılmasını ve kurumun iş dünyasının yanında olduğunu yeniden vurguladı.

Elbette süreç içerisinde en önemli husus ise, sebat etmek diye düşünenlerdim. Bursa’da bazı benzin istasyonlarının benzin satmamakta direnmesi, yaş sebze ve meyve fiyatlarında ki anormal artışlar ile özellikle yerli üretici firmaların fiyat artışları mali polis denetimine girmeli. Son dönemde kredi faizlerinin yükselmesi nedeniyle vatandaşlar bankalara yaklaşamaz oldu. Yine hali hazırda birçok üründe gözlemlenen ani yükselişlerin incelenmesi gerekiyor. Ve tabi elektrik, doğalgaz, su gibi temel ihtiyaç alanına giren farklı kalemlerde var olan yükselişlerinde Cumhurbaşkanı Erdoğan müdahalesi ile düşürülmesi sokaktan yükselen en gür ses olarak karşımıza çıkıyor.