Ülkemizde ekonomik kriz artık kendini her alanda şiddetle gösteriyor, gezdiğimiz yerlerde görüştüğümüz dostlar ile yaptığımız sohbetlerde net olarak ana gündem olarak bunları dinliyoruz. Biz bir şey demeden şikayetler ardı ardına geliyor, daha çok dinliyoruz, en enteresan olanı ise bu güne kadar her seçimde iktidar partisine oy verdiğini ifade edip ''artık oy vermeyeceğim'' diyenlerin giderek çoğaldığını görüyoruz. Mart ayı sonunda yapılacak seçimlerde bunu göreceğiz. Tabi yerel seçimlerde aday faktörünü de unutmamak gerekir diye düşünüyorum. Doların ve diğer dövizlerin aşırı artması nedeniyle, faizlerin yükseltilmesi ne işe yaradı? Şöyle bir düşünelim akademik konuşmaları ve caf caflı lafları bir kenara bırakalım. Herkes önce kendi cebine bir baksın bakalım neler olmuş? Cebinde bulunan parayla bir kaç ay önce aldığı ürünlerin alım gücü yarıya düşmüş, Faizler yükseldi döviz bir nevi kontrol altına alındı, peki tamam diyelim, son yıllarda millet kredi ve kredi kartı ile yaşar durumda. Efendim falan bankaya gittiniz ve 40 bin lira kredi başvurusunda bulundunuz, şartlarınız uyduğu için banka kredinize onay verecek, ancak 2-3 yıl ödeme planı ile alacağınız kredinin faiziyle geri ödemesi 80 bin lira civarında! buyrun bu 40 bin liralık krediyi alın bakalım! aldınız geriye nasıl ödeyeceksiniz.? Elektrik ve doğalgaza gelen zamlardan sonra halk bir hayli tedirgin faturaların yüksek gelmesi ve bir sürü gereksiz ilaveler ile fatura ücretlerinin şişirilmesi ülke genelinde tepkilere yol açmaya devam ediyor, özellikle sosyal medya ve youtube kanalından ardı ardına gelen bu tepki videoları özellikle iktidara oy veren kesimlerden gelmesine dikkat çekmek gerek, tabi yalan söylemiyorlarsa.! Bu günlerde havaların soğuması ile birlikte ısınma zorunluluğu doğalgaz ve elektrik sobalarının açılma mecburiyeti ile birlikte yükseleceği ve bu tarz tepki videolarının çok daha artacağını tahmin etmek zor olmasa gerek. Faizlerin yükselmesi kimin işine yaradı yine para baronlarının, bunlar döviz prim yapıyorsa doviz rezervine girerler, faiz prim yapıyorsa paralarını faize yatırırlar, yani her türlü bu grup kazanır, oysa faizlerin bu denli artması orta ve alt sınıfı daha da zor duruma sokuyor, deyim yerindeyse olan garibana oluyor açıkçası, artık kredi çekmeden oğluna kızına düğün yapma dönemleri neredeyse bitmiş, bu şartlarda banka kredisi ile ortalama bir daire almaya kalksanız, dairenin normal fiyatı 250 bin ise bankadan kredi ile alsanız 500-600 bin lira civarında ödeme yapacaksınız, bu nasıl ekonomi, nasıl adalet.? 2008 global krizi hatırlıyorum da o krizde en çok kazanan kurumlar bankalar olmuştu, bu gün yine o çizgideyiz ne yazık ki. Geçtiğimiz hafta Nilüfer kurucu belediye başkanı Ziya Güney gibi bir değerimizi kaybettik rahmetle anıyoruz, ardından Yıldırım eski belediye başkanı Cüneyt Karlık'ın annesi nin vefat haberi geldi, DP Bursa  İl teşkilat ESKİ başkanı Rıfat Haliç ile birlikte katıldığımız cenaze çok kalabalıktı, Cüneyt Karlık sevilen ve faal bir başkan, bu gün halk arasında rahatlıkla gezebilen, esnafa, memura, işçiye her kesime uğrayan hal hatır sorup sogbet edebilen güler yüzlü bir halk adamı, Sıcak kanlı ve samimi olması kendisine daima avantaj sağlayacaktır, Her belediye başkanlığı yapan böylesi özgür ve rahat gezip halk içinde olamaz, bize göre bu çok önemli bir hadisedir, ve yaşarken böyle değerlerimizin kıymetini millet olarak bilmemiz gerekir. Bizim daima değerli görüp kıymet verdiğimiz Cüneyt Karlık başkana bir kez daha baş sağlığı ve sabır diliyoruz inşallah merhum annesi nin aziz ruhu şad mekanı cennet olur.